Sabahları tiyatrocu geceleri de taksici oldu
OHAL ile birlikte ilan edilen Khk’lerle birlikte birçok medya kuruluşu kapatıldı ve çalışanlar işsiz kaldı. Kurumların kapatılmasının ardından iş bulmaları neredeyse imkânsız olan çalışanlar tüm zorluklara rağmen üretmekten asla vazgeçmedi. Van TV kapatılmadan önce sabah haberlerini sunan Kadir Cesur’da onlardan biri. Kanalın kapanmasından sonra geceleri taksicilik yapan Cesur, şimdilerde gündüzleri tiyatro ile uğraşmaya başladı. Geçtiğimiz aylarda kendi yazıp ve oynadığı “Leylim Leylim” oyununu ikinci defa sergiledi. Bizde kendisiyle oyunu üzerine ve değişen hayatı üzerine konuştuk.
Leylim Leylim oyunundan biraz bahseder misiniz? Leylim Leylim... Bu güne kadar yapmış olduğum projelerden en özelidir. İki gözümün çiçeğidir. Ahmed Arif hayranıyım. Şiirlerini ezbere bilirim. Her ortamda muhakkak bir şiirini okurum. Bir gece yine aşırı dozda Ahmed Arif almışım, oturmuşum gamlı gecenin sancıyan yanının üstüne ve o anda bir birinden derin düşünceler içindeyim. Yüzümü avuçlarımın arasına almışım. Bir anda aklıma Ahmed Arif’in o meşhur fotoğrafı geldi. Yüzü avuçlarının içinde, dirsekleri masanın üzerinde... O gün karar verdim yazmaya. Ahmed’in dilinden Leyla’yı yazayım, Leyla’nın gözünden Ahmed’i göreyim, Ahmed olup Leyla’yı seveyim, Leyla olup Ahmed’ten kaçayım derken bu oyun ortaya çıktı. Ahmed Arif’in Leyla’ya olan aşkının konu olarak seçildiği tiyatro oyunudur.
Leylim Leylim oyunu kaç defa sergilendi ve oyuna olan ilgi nasıldı?
Leylim Leylim oyununun prömiyerini Mart 2019’da Van Devlet Tiyatrosu’nun sahnesinde yaptık. Son olarak Van İpekyolu Belediyesi organizasyonu ile tekrar seyirci karşısına çıktık. Oyun çok beğenildi. Seyircinin ilgisi de yoğun oldu. Diğer şehirlerden turne teklifleri gelmeye başladı. Yeni sezonda da sadece Van’da değil, yurdun birçok köşesinde oyunu sahnelemeyi düşünüyoruz. Özellikle bu oyunu Ahmed Arif’in Diyarbekir’inde oynamayı çok istiyorum.
Yazmış olmak ve aynı zamanda oyunu yönetip oynamak zor olsa gerek… Karşılaştığın zorluklar nelerdi?
Gerçekten çok yorucu bir süreç geçirdim. Yazım aşaması kadar ezber aşaması da zor oldu. Ezber ne kadar zor ise provalar daha da zor oldu. Provalarımı her gün aynı saatte evimde alıyordum. Kendimi videoya kaydedip izliyordum. Kendimi yönetmeye çalışıyordum. Oyunun hazırlık aşamasında ruh halim değişti. Ahmed Arif gibi hissediyordum kendimi. Sanki bir Leylam varmış ama hiç olmamış. Ya da yokmuş ama hep varmış gibi... Araştırma, yazma, düzenleme, ezberleme, prova ve sahne... Tüm bu süreçlerde ailem ve dostlarım hep yanımdaydılar ve bana destek oldular.