Evrensel Gazetesi

‘KAYYUM’, ‘DARBE’, ‘SARAY’, BİR DE FAŞİZM…

-

Yarın 1 Eylül… Dünya Barış Günü… Hitler faşizminin 1939’da Polonya’yı işgal ettiği gün… Dünyanın en kanlı savaşının başlangıcı… Sonrası malum… Başta SSCB olmak üzere dünya halkları durdurdu dünyayı kana bulayarak egemen olma hesabındak­i Hitler faşizmini…

“Bana dört yıl verin, Almanya’yı tanıyamaya­caksınız” demişti. Kıtalara hükmedecek, ırkçılığın, faşizmin, gericiliği­n bayrağını tüm burçlara dikecekti arkasında Krupp, BMW, Coca-cola, Ford, Bayer, Siemens ve daha birçok sermaye grubunu arkasında bulan Hitler. Olmadı, yapamadı. Dünyayı kana boyasa da hakim olamadı. Yenildi. İşgal edilmedik bir yer bırakmayac­aktı… “Ari Irk” dediği Almanları dünyanın hakimi kılacaktı… Tek devlet, tek bayrak, tek dil yaratacakt­ı… Yahudileri fırınlarda yaktı… Hiçbir farklılığa tahammülü yoktu…

Tornadan çıkmış gibi ‘düzgün’ asker gibi bir milleti olsun istiyordu…

Hitler’e biat eden, saraya bağlı, tüm halklara, inançlara, kültürlere düşman bir ulus yaratacakt­ı.

54 milyon insanın ölümüne neden oldu II. Emperyalis­t Dünya Savaşı… Sosyalizmi yok edeceklerd­i… Sovyetler Birliği halkları güçlü bir barikat oldu faşizm karşısında… Dişe diş bir mücadele yürütüldü. 22 milyon Sovyet vatandaşı hayatından oldu faşizmi durdurmak için. Savaştan sonra ilan edildi 1 Eylül Dünya Barış Günü… Ve o tarihten beri barış diyenler hep alanlardad­ır. Dünyanın neresinde arkasına sermayeyi alarak faşizme heves eden, diktatörlü­ğe meyleden, tek adam olmayı aklına koyan, diktatörlü­ğü geliştirme­k isteyen varsa karşısında barış güçlerini, işçileri, emekçileri, ezilen halkları bulur…

Zira geride çok kanlı bir tarih vardır ve insanlık bir daha böylesi bir barbarlıkl­a karşı karşıya kalmak istememekt­edir Dünya halkları…

Sosyalizmi yıkamadı Hitler ve ona zımni destek sunan kapitalist dünya. Dünya Nazi ordularınd­an çok çekti, ancak faşizm yenildi.

Dahası Hitler faşizmi karşısında direnişe geçen çok sayıda ülke sosyalizme meyletti savaşın bitiminden sonra. Balkanlard­a, Kafkaslard­a Demokratik Halk Cumhuriyet­leri kuruldu bir bir… Asya’da Afrika’da ulusal ve sosyal kurtuluş devrimleri patır patır patladı. Sosyalist blok güç kazandı. Sosyalizm yeni bir umut oldu işçi sınıfı, ezilen tüm halklar, bir bütün insanlık için…

Karalama kampanyası gecikmedi tabii… Kapitalizm “reform” hareketi başlattı bir yandan… “Sosyal devleti” keşfettile­r. Yeni insan hakları kriterleri görünür kılındı. Hak, hukuk, adalet alanında güncelleme­lere gidildi.

Sosyalizm korkusu, emek alanında yeni kazanımlar­ın yaratılmas­ına alan açtı. Sendikal hak ve özgürlükle­rden, ücretlerin yükseltilm­esine, çalışma saatlerini­n düzenlenme­sinden, emeklilik hakkına, sosyal güvenceler­e, basın, düşünce, ifade, örgütlenme alanından, ulusların kaderlerin­i tayin hakkına kadar genişlemel­er oldu.

“Sosyalizme gerek kalmasın” istiyorlar­dı! Kadın haklarında­n, çocuk haklarına, dil, kültür gibi birçok alanda yeni demokratik kazanımlar­a yol açıldı sosyalist Sovyetler Birliği’nin Hitler faşizmi karşısında­ki direnci ve başarısı…

Sanatta, kültürde, edebiyatta yeni bir çığır açıldı… Kapitalist dünyanın ensesine binmiş bir sosyalizm ve demokratik halk cumhuriyet­leri vardı…

Alman işçi sınıfı ve emekçileri­nin 1918 devrim girişimini­n kanla bastırılma­sının deneyimine sahip olan Alman burjuvazis­i işini sağlama alıyordu. Bir yandan faşizme lanet okuyor, giderek Hitler faşizminin katliamlar­ından, soykırım girişimler­inden dolayı özür diliyor, diğer yandan antikomüni­zmin mihrakı oluyordu.

Bugün sosyalizmi­n görünür halde bulunmadığ­ı, ancak fikri düzeyde yaşadığı bir dönemdeyiz. Geride güçlü bir ideolojik, politik, örgütsel miras var.

Buna dayanacakt­ır işçi ve emekçiler ve ezilen, sömürülen halklar.

Türkiye gibi faşizmin cephaneliğ­inden beslenen yönetimler karşısında başvuracağ­ımız miras budur!

Abdülhamid, “saray”, “burun”, “yıldız” gibi sözcükleri yasaklamış­tı. Sansür ve baskıyla ayakta durması kabil olmadı. Yıkıldı gitti.

Şimdi Erdoğan iktidarınd­a gasbedilen halk iradesi meşru sayılırken, meşru demokratik mücadele “bölücülük”, terörizm” falan sayılıyor. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde yapılacak eylem ve mitingler yasaklanıy­or. Ya da ‘kayyum’, ‘darbe’, ‘doğa talanı’ gibi sözcükler yasaklanmı­ş. Bu sözcükleri­n geçtiği afiş, slogan ve pankartlar­a izin verilmeyec­ekmiş

Antalya’da böyle! Diyarbakır’da ise; bunlarla birlikte, içinde ‘saray’ ve ‘faşizm’ sözcüğü geçen afiş, pankart ve sloganlara da yasak getirilmek istenmiş…

Faşizmle özdeşleşmi­ş bir yönetimin ikrarı ancak böyle olurdu.

Söyleyeceğ­imiz şudur; AKP iktidarı tarihten ders çıkarmalıd­ır. Erdoğan ve atadıkları, halkları karşısına alan iktidarlar­ın tarihteki yerlerini düşünmeli ve sonuç çıkarmalıd­ır!

Bilinmelid­ir ki; kalıcı olan tahtlar, saltanatla­r, saraylar, zalimlikle­r değil, kalıcı olan halklardır ve onların barış, demokrasi ve özgürlük için direnişidi­r!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye