Rusya’yla yakınlaşma, ABD’YE sırt çevirmeme politikası sürdürülemez
TÜRKIYE’NIN Rusya’dan aldığı ve ABD ile krize dönüşen S-400 hava savunma sisteminin ardından Su savaş uçaklarını da alacağı iddia edildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya ziyaretinde de gündeme gelen silah satın alma iddiasını değerlendiren Siyaset Bilimci Ferhat Zabur Türkiye dış politikasını yönlendirenler Rusya’yla yakınlaşırken, ABD’YE tamamen sırtlarını çevirme peşinde. Bu tarz bir dış politikanın sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Erdoğan’ın ve AKP hükümetinin Rusya ve ABD arasında sıkışmış dış politikasını City University of New York Siyaset Bilimi Bölümünde Araştırma Görevlisi Ferhat Zabur’la konuştuk. Türkiye dış politikasını yönlendirenlerin Rusya’yla yakınlaşırken ABD’YE tamamen sırtlarını çevirmeme peşinde olduğunu belirterek, “Bu tarz bir dış politikanın sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Türkiye’nin yaşadığı bir eksen kayması olarak görülmesi gerektiğini savunan Zabur bu tespitini de şu ifadeyle açıkladı: “Bu eksen kaymasını da özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası, girişimin ardında Abd’nin olduğunun düşünülmesi üzerine, Türkiye’nin farklı müttefik arayışlarına girmesinin sonuçlarından birisi olarak görebiliriz. NATO’NUN en güçlü ülkelerinden birisinin, NATO’NUN karşıt kampındaki en önemli ülke olan Rusya’dan savunma sistemi alması ABD açısından tabii ki de kabul edilebilir bir durum değil. Fakat, hâlâ ABD Türkiye’nin bu ısrarlı tavrından döneceğini düşünüyor ki, alınan S-400’ler aktif hale getirilmediği sürece bu alımın bir sorun teşkil etmeyeceğini belirtiyorlar.”
‘ABD, YAKINLAŞMAYI KABUL ETMEZ’
Türkiye S-400 savunma sisteminin yanında saldırı amaçlı olan Su savaş uçaklarını da alarak güvenlik açısından kendini hem savunma hem de saldırı teçhizatları konusunda Rusya’ya bağımlı kıldığını dile getiren Zabur, Türkiye’nin ABD ile bağımlılığın durumunun farklı olduğunu savunarak, “Çünkü Abd’yle bu konuda kısmi karşılıklı bağımlılık söz konusuydu. Türkiye NATO’NUN askeri teçhizat geliştirmesi konusunda yetkin ülkelerden birisiydi. Bu tarz karşılıklı bağımlılık durumunda Türkiye’nin egemenliği tehlike altına girmiyordu. Fakat, bir ülkeyle karşılıklı bağımlılıktan ziyade, tek taraflı bağımlılık ilişkisi içerisine girdiğiniz zaman egemenlik sorunu ortaya çıkıyor ve bu bahsi geçen ülkenin iç işlerinize karışması çok daha kolaylaşıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya ile yakınlaşmayı Abd’nin kabul etmeyeceğini anlatan Zabur, “Çünkü bu bölgedeki en önemli müttefiklerinden birisi Suudi Arabistan ve İsrail’le beraber Türkiye. Dolayısıyla ABD, Türkiye gibi bir ülkenin Rusya’ya yakınlaşmasının bölgede belli domino etkileri yaratacağını düşüneceği için bu eksen kaymasına pek sıcak bakmıyor.
‘DENGE POLITIKASI BU ŞEKILDE YÜRÜMÜYOR'
Erdoğan ve Akp’nin dış politikası ABD ile Rusya arasında gelip-giden dış politikasına ilişkin Zabur şunları kaydetti: “Şu an Akp’nin yürüttüğü dış politikanın ABD ve Rusya arasında denge kurma politikası olduğunu düşünenler çoğunlukta ama siyasette bahsettiğimiz denge politikası bu şekilde yürümüyor ne yazık ki. Türkiye dış politikasını yönlendirenler Rusya’yla yakınlaşırken ABD’YE tamamen sırtlarını çevirmeme peşindeler. Bundan AKP ve Erdoğan’ın dış politikasına karşı muhalefetin politikasına ilişkin de Ferhat Zabur, “Rusya’yla yakınlaşma ve S-400’lerin alınması konusunda hem iktidar hem de muhalefet benzer söylemler geliştiriyorlar. Bunun sebeplerinden birisi iktidarın siyasi söylem olarak “beka sorunu” üzerinden bu olaya bakması. Bu söylem üzerinden dış politika yapımı gerçekleştiği için S-400 konusunda muhalefet AKP hükümetine desteklerini belirtti. Fakat muhalefetin, bu politikayı gerçekten rasyonel olduğu ve gerçekten bir beka sorunu olduğunu düşündükleri için mi yoksa her türlü eleştirinin vatan hainliğiyle yaftalandığı bir ortamda temkinli olmak istedikleri için mi destekledikleri konusunda pek emin değilim. AKP hükümetinin kurmuş olduğu beka söylemi üzerinden Rusya’yla yakınlaşmaya muhalefetin destek vermesi tehlikenin ne derecede olduğunun farkına henüz varmadıklarını gösteriyor” şeklinde konuştu. dolayıdır ki Abd’yle bir yandan güvenli bölge mutabakatı yaparken diğer yandan bir NATO üyesi olarak, ki NATo’nun kurulma amacı Sovyetleri dengelemekti, savunma ve saldırı sistemlerini Rusya’dan temin etmeyi düşünebiliyorlar. Ben bu tarz bir dış politikanın sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum.”
Erdoğan ve Akp’nin dış politikasının iç siyasete yansımasına ilişkin de Zabur, “Dış politikadaki bu pesimist hava iç siyaseti de benzer şekilde negatif olarak etkiliyor. S-400’lerin alınması ya da Su uçaklarının satın alınmak istemesi AKP hükümetinin yürüttüğü belli politikaların sonuçları aslında. Dış politikada Rusya ile yakınlaşmayla otokratik yönetime benzer bir yönetim tarzına doğru bir sürecin yaşandığını anlatan Zabur, “İç siyasette zorluk çektikçe, özellikle ekonomik açıdan, bu da dış politikamızı etkiliyor. Aslında burada iç siyasetin dış politikayı, dış politikanın iç siyaseti beslediği bir kısır döngü içerisindeyiz” değerlendirmesinde bulundu.