ESHAB-I KEHF EFSANESİ
YEDI Uyurlar Efsanesi, mitolojik tanrılara inanışın azaldığı, tek tanrıya inancın belirginleşmeye başladığı MS 2. yüzyılda geçer. Zalim hükümdarları nedeniyle sığındıkları bir mağarada 309 yıl uyudukları varsayılan 7 uyurları barındırdığı iddia edilen Eshab-ı Kehf, ‘Yedi Uyurlar Mağarası olarak da anılır. Çok tanrılı dönemde, tek tanrıya inandıkları için eziyete uğrayan Hristiyan inancından olan Yemliha, Mekseline, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Tebernuş ve Kefeştetayuş adında yedi genç, putperestliğe dönmeyi kabul etmez. O dönemin Rum Hükümdarı Dakyanus tarafından eziyet görürler. Hükümdar, Putperestlik dinine bağlı kalmalarını, aksi takdirde kendilerini öldürteceğini söyleyerek onlara birkaç günlük süre verir. İnandıkları fikirlerden vazgeçmeyen gençler dağlara kaçmaya karar verirler. Yolda bir çobana ve köpeğine (Kıtmir) rastlarlar. Çobana durumu anlatırlar, çoban onları saklanacakları bir mağaraya götürür. Bu arada gençlerin kaçtığını anlayan hükümdar, askerlerini onların peşine gönderir. Askerler, onları mağarada bulurlar. İçeriden çıkmasınlar ve ölsünler diye mağaranın ağzını taşlarla kapatırlar. Rivayet o ki; gençler 300 yıldan fazla bu mağarada uyurlar. Uyandıklarında, acıktıklarından Yemliha’yı şehre ekmek almaya gönderirler. Şehirde, Dakyanus zamanından kalma para ile alışveriş yapmak isteyen Yemliha’dan şüphelenen halk, ona nerden geldiğini sorar. Yemliha, gerçeğin öğrenilmesi için insanları mağaranın olduğu yere getirir. Ancak, bekleyen arkadaşlarının kalabalıktan korkacağını düşünerek önce kendi mağaraya girer. Mağaranın dışındakiler uzun zaman beklerler, kimse dışarı çıkmayınca içeri girerler. Mağaranın içinde gördükleri yedi yavru kuştur. Bu nedenle burası Yedi Uyurlar Mağarası diye de anılır. Bu efsane binlerce yıldır anlatılagelmektedir.