Sen bizlere bin ömürlük güç verdin
Babam, yoldaşım, Sana anlatacak çok şeyim var, ama kelimeler yetmiyor bir türlü. Ne senin gibi bir babam olmasının mutluluğunu ve gururunu, ne de sensiz yaşamak zorunda kalmanın acısını anlatacak kelimeleri bulabiliyorum.
Bir yıldır öğrenmek istemediğim ne kadar çok şeyi öğrenmek zorunda kaldım. Her zaman olduğu gibi yine her şeyi ilk sana anlatmak, sana danışmak istiyorum. Mümkün olmadığını fark edince canım yanıyor her seferinde. Ama sonra gözlerimi kapatıyorum. Sen yanımda dünyanın en güzel gözleriyle gülerek bana bakıyorsun. Yolda yürürken taşların arasından çıkmış bir çiçeğin güzelliğini hayranlıkla izliyorsun. Olur olmadık bir zamanda bir türkü tutturuyorsun. Ben senin türküne duygulanıyorum, sonra sen tamam tamam deyip yarıda kesiyorsun. Ben insanlara sinirlenip sana anlatıyorum yine. Sen her zamanki anlayışlı, olgun, sevecen sesinle ‘Yavrucuğum, hayata biraz geniş bakmak lazım’ diye başlayan bana hayatı, insanları sevmeyi hatırlatan konuşmanı yapıyorsun. Bazen beraber haber izliyoruz, sen yine kaşlarını çatıp sinirleniyorsun. Sonra biraz dolaşıyoruz, dışarıda düz yol dururken sen yine en olmadık yerlere tırmanıp kayaların üstünden yürüyorsun. Ben sana kızıyorum düşersin diye. Sen o hayat dolu tavrınla, ‘Yok hocam, kayalara tırmanmanın tadı bir başka’ deyip bildiğin gibi kayalardan yürümeye devam ediyorsun.
Ben seninle yaşamaya devam ediyorum. İçinde senin olmadığın bir dünyayı sevmek çok zor, ama çabalıyorum. En büyük desteğim yokken ayakta durmaya zorlanıyorum, ama uğraşıyorum. Sen bizlere bir değil bin ömürlük sevgi ve güç verdin. Yokluğunda bile seninle senin sayende hayata tutunuyoruz. Seni her şeyden çok seviyorum ve anlatamayacağım kadar özlüyorum canım babam...