SHİVA Ş: EYLEMLER SADECE BAŞÖRTÜSÜ İÇİN DEĞİL
İran’da kadınların yaşadığı temel sorunlardan bahsedebilir misin biraz?
Bu çok geniş bir mevzu aslında. Öncelikle İranlı kadınlar hukuki haklardan yararlanamıyor. En temel problemlerden biri de kadınların istediği gibi giyinme özgürlüğünün olmayışı. Devlet ve güvenlik güçleri en kaba şekilde müdahale ediyor. Bir kadının başı kapalı değilse ona saldırıyorlar. Kendimden örnek verecek olursam bu güne kadar üç kez tutuklandım ve bilmediğim bir yere götürüldüm. Taahhütle serbest bırakıldım ama kaldığım yerde geçirdiğim o saatler zaten psikolojimi mahvetti.
Diğer bir sorun ise evlenme, yurt dışına çıkma gibi durumlarda babanın ve kocanın izninin alınması. Ayrıca kadınlara boşanma izni ve çocuklarının velayetini alma hakkı verilmiyor. Çalışma alanlarında da kadınlar çok kısıtlanıyor, düşük ücretlerde çalıştırılıyor, tacize maruz kalıyor.
Tahran’da öğrencisin, üniversitelerle ilgili neler söylersin? Benim fakültem sanat fakültesi, fakülte içinde biraz daha rahattık biz, ancak son dönemde ahlak polisleri geldi fakültemize. Buna karşı bir eylem düzenledik, ama henüz sonuç alamadık. Fakültemizin bir kısmını il dışına taşıdılar, bunun için de bir eylem yaptık; sekiz kişi tutuklandı. Bir diğer sıkıntı da, tiyatro öğrencisiyiz ama pratik dersler kadın-erkek ayrı yapılıyor. Bu gerçekten akıl almaz bir şey! Birlikte sahneye çıkacağız, ama birlikte ders alamıyoruz.
TEPKİ BİREYSEL OLMAMALI
İran kadın hareketi, son dönemde özellikle başörtüsü zorunluluğuna karşı yapılan eylemlerle gündemde. Sen nasıl değerlendiriyorsun İran kadın hareketini?
Bence son dönemde daha radikal, çünkü kadınlar uzun bir süre sonra yeniden talepleri etrafında birleşiyorlar ve farklı farklı eylemler yapıyorlar. Üstelik bu eylemleri 10 yıl, 20 yıl hapis cezasını göze alarak yapıyorlar. Ancak bu eylemler sadece başörtüsü için değil. Her ne kadar öyle görünse de işçi kadınların olduğu fabrikalardan atölyelere, kadın öğretmenlerden emekli kadınlara, ev kadınlarından öğrencilere kadar yoksulluğa, ayrımcılığa, ezilmeye karşı korkusuzca birleşiyorlar ve seslerini yükseltiyorlar...
Beyaz Çarşamba eylemlerinin mücadelenize nasıl bir etkisi oldu?
Kadınlar İran’da fırsat buldukları her anda yaşanan sorunlara, İran rejimine ve hakim olan sisteme itiraz etmişlerdir. Bu itiraz, baskı arttıkça bazen durgunlaşmıştır ama hep vardır. Son dönem Beyaz Çarşamba eylemlerinin etkisi yok diyemem, belli bir kitlesi de var, ancak bu kitle, içinde belirli kesimleri barındırıyor. Çünkü Beyaz Çarşamba eylemleri kadınların yaşadığı diğer sorunları göstermiyor. Bireysel bir şekilde başörtüsüz video çekerek tepki gösteren kadınlar, polis tarafından tutuklanıp ağır hapis cezalarına mahkum oluyor. Bireysel eylemler tüm topluma mal olacak sonuçlar doğurmuyor. Eylemler bireysel olmamalı, örgütlü ve toplu hareket etmeye daha çok ihtiyacımız var.
Mesela ben ‘Kadınların Sesi’ kampanyasını takip ediyorum ki kadın hakları ve işçi kadınların haklarını savunan, bu sorunların etrafında birleşen kadınlardan oluşuyor. Toplantılarına ve tartışmalara herkes katılabiliyor.