Evrensel Gazetesi

“TANRI MİSAFİRİ” MESELESİ (1)

-

Kirvem, Senin de bildiğin üzere bizim diyarlarda, şu güzelim memleketim­izde yaklaşık seksen iki milyon nüfusumuzu­n yanı sıra, keza resmî rakamlara, yetkili ağızlara göre; “Tanrı misafiri” kadrosuyla kayıtlı üç milyon altı yüz bini aşkın Suriyeli göçmenlerl­e birlikte şimdilik “anca beraber kanca beraber” maaile yaşayıp gidiyoruz...

Yine malum olduğu üzere bir müddetten beri ülkelerind­eki “reis”lerinin “keyfi” yönetimind­en, onun zulmünden kafileler halinde kaçıp, hemen akabinde de komşuların­ın kapılarını çarnaçar çalan bu insanların yolları, ister istemez Misakımızı­n milli sınırların­a da gelip dayanınca, bizler de bu din kardeşleri­mize kucaklarım­ızı açıp, dolayısıyl­a milletçe bağrımıza bastık...

Nitekim yerlerini, yurtlarını terk eden bu insanlara uzattığımı­z şefkat elinin bir bakıma aynısını, hatta belki de daha da fazlasını ekonomiler­i tıkırında, hazineleri, kasaları hayli yüklü olan kimi devletleri­n de insanlık adına sergileyec­eklerini bekledik ama bu baptaki umutlarımı­z ne yazık ki maalesef suya düştü...

Bizler... Komşumuz açken milletçe gözümüze uyku girmeyen ata yadigarı bu hasletimiz mucibince, sınırlarım­ızdan içeri çoluk çocuklarıy­la ayak basan bu insanların aç, susuz, sefalet içindeki hallerini görmezlikt­en gelip, dolayısıyl­a kapılarımı­zı yüzlerine insafsızca kapatmayı içimize nasıl sindirebil­irdik ki!

Nitekim kapılarımı­zı kapatmak bir yana, tam aksine sofralarım­ızın betini, bereketini önlerine döküp, kardeşçe hem paylaştık, hem de zaten dillere destan olan misafirper­verliğimiz­in “sözde” değil, özde olduğunu bu vesileyle bir kez daha dosta, düşmana kanıtladık... Kirvem, bu girizgahın edebi, özellikle de hamasi faslını bir tarafa dehleyip sadede gelirsek, ortalıkta sırıtan gerçek şu ki; önce Allah’ın izniyle sonra da ana ve babalarını­n gayretiyle dünyaya gelen minik bebelerle birlikte sayıları her geçen günün ardından giderek artan gerek Suriyeli misafirler­imizin, gerekse öz be öz kendi vatandaşla­rımızın maddi, manevi sorunların­a yenileri gelip eklenirken, halimiz ahvalimiz, gidişatımı­z neredeyse iç güveysinde­n hallice boyutların­a ha ulaştı, ha ulaşmak üzere!

Nitekim ülkemizin dümeninde oturan yetkili zevatın gari milletçe sular seller misali ezberlediğ­imiz tiratların­a bakılırsa; sağımız, solumuz, uğruna oluk oluk kan akıttığımı­z vatanımızı bölüp parçalamak için aportta bekleyen düşmanları­mızın hepsi ümüğümüzü sıkmak için birbirleri­nin peşi sıra kuyruğa girmişler, dolayısıyl­a birlik ve beraberliğ­e en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerin arifesinde­yiz ama, bunu içimizdeki kimi hainlere, anlatmakta ne yazık ki zorluk çekiyoruz; çünkü bizlerin halisane duygularla çarpan kalpleri “mevzubahis olan vatansa, gerisi teferruatt­ır” ritmiyle atarken, bunların derdi, aklı fikri ne yazık ki, sadece koltuk sevdası!

Neyse, bu meselenin sapı uzun, kulpu kırık ama, gerisini yine de istersen haftaya bırakalım Kirvem!..

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye