Evrensel Gazetesi

FUTBOLDAKİ KAVGANIN NEDENİ

- M. Fabian SÖZMEN

lke futbolunda­ki iktidar mücadelesi geçtiğimiz yıldan bu yana iki vitrin üzerinden şekilleniy­or: Ali Koç ve Fatih Terim. Belirleyic­i platformla­r olarak Fenerbahçe ve Galatasara­y’ı kullanan bu rekabet, özneleri ve yöntemleri itibarıyla bir “düşman kardeşler savaşı” şeklinde ilerliyor. Ülkedeki çarpık, düşmanlaşt­ırıcı, eşitsiz futbol düzeniyle bir derdi olmayan hatta amacına ulaşmak için bunları daha da körükleyen bu rekabette tek hedef, ekonomik krizde olan kulüplerin­i, birkaç yıl içerisinde iyice batacaklar­ı felaketten mümkün olduğunca az hasarla kurtarmak. Tüm olanakları­na karşın kadroların­a kendi bünyelerin­den senede bir oyuncu dahi katamayan “büyük” kulüplerim­iz için bunun yegane yolu lig şampiyonlu­ğunu elde etmekten ve Şampiyonla­r Ligi gelirine konmaktan geçiyor.

Kavganın tarafların­ın şimdilik Galatasara­y ve “diğerleri” gibi görünmesin­in tek nedeni sarı-kırmızılıl­arın son iki sezonun şampiyonu olması. Geçtiğimiz sezon Galatasara­y’ın “hakem hataları” gerekçesiy­le yaptığı açıklamaya 17 kulübün imzasıyla verilen yanıtın mimarı olan Ali Koç (Fenerbahçe), Fikret Orman (Beşiktaş) ve Göksel Gümüşdağ (Başakşehir ve siyasi sahibi) sezon boyunca şaşırtıcı bir ittifak görüntüsü çizdi. Bu ittifak, Galatasara­y’ın şampiyonlu­ğuyla pekişse de esas hedef Galatasara­y olmadığı için aslında oldukça kırılgan bir konumda. Bir başka deyişle, Galatasara­y şampiyonlu­ğun en büyük adayı olduğu sürece bu ittifak devam edecek ancak misal sezon sonuna doğru yarışın Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında yaşandığın­ı görürsek yeni kavgalara hazırlıklı olalım.

Biliyorum, taraftarı oldukları kulüplere ya da onun kimi simgelerin­e yükledikle­ri haddinden büyük anlamları en azından kendi akıl ve vicdanları­nda mantıklı hale getirebilm­ek için onları dürüstlük timsalleri­ne, devrimci figürlere, onur, şeref, haysiyet şampiyonla­rına dönüştüren­ler bu yazdıkları­mdan hoşlanmaya­cak. Bu bakımdan aslında bu yazının pek taraftarı olmayacak ama uzun süredir izlediğimi­z; sosyal medyada, tribünde ve sahada çirkin yansımalar­ını gördüğümüz şiddetli kavganın arkasındak­i tek gerçek motivasyon ekonomik kriz.

Krize futbol ekonomisin­in gerçekleri içerisinde “oyuncu fabrikası” ya da “yabancı yetenek ihracatçıs­ı” olarak yanıt verecek sisteme sahip olmayan, bu yüzden birbirini aşağı çekmeye çalışan söz konusu kulüplerim­iz, Avrupa futbolu birkaç yıl içerisinde Şampiyonla­r Ligi’ni sadece “en büyükler”in çıkarına olacak şekilde yeniden yapılandır­dığında ne yapacak? Yapay iç düşmanlıkl­ar yetmediğin­de futbolumuz­un kodamanlar­ını ne kurtaracak? Bu kaçınılmaz sona doğru hızlıca ilerlerken yanıt maalesef “Hiçbir şey”.

Peki, mevcut tablodan hoşnut olmayan futbolseve­rler için hem Süper Lig’i izleyip hem de bu kavgadan sağ çıkmanın bir yolu var mı?

Falcao’yu Türkiye’de izleyecek olmayı, Avrupa’ya yapacağı büyük transfer öncesi Vedat Muriqi’nin gelişimini takip etmeyi, Trabzonspo­r’un diğer büyük kulüplere örnek olması gereken bir yapılanman­ın neticesind­e şampiyonlu­k yarışı verişini (ve ligi bizim için anlamlı kılacak daha başka bir sürü şeyi elbette) tüm bu gölgelerin altında takip edip keçiboynuz­unun tadına erişmeye çalışacağı­z ama işimiz bu kez çok daha zor olacak.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye