Evrensel Gazetesi

BRECHT’İN ‘KÜÇÜK BURJUVA DÜĞÜNÜ’ DEVLET TİYATROLAR­I’NDA ‘Kendisine sorular sormak isteyen herkesi bekliyoruz’

-

Tiyatro tarihinin önemli yazarları arasında gösterilen Bertolt Brecht’in “Küçük Burjuva Düğünü” isimli eseri, Devlet Tiyatrolar­ı (DT) sahnesinde sanatsever­lerin beğenisine sunulacak. Brecht’in 1920’de kaleme aldığı Küçük Burjuva Düğünü isimli eseri Ankara Devlet Tiyatrosun­ca, 1 Ekim’de Şinasi Sahnesinde prömiyer yapacak. Ankara Devlet Tiyatrosun­ca sahneye konulacak. İnsan psikolojis­i ve toplumsal yabancılaş­maya dikkati çeken oyunun rejisörlüğ­ünü üstlenen Cem Emüler, provalar sırasında, AA muhabirine eser hakkında bilgi verdi.

BRECHT’İN HAYATA BAKIŞINDAN İZLENİMLER

Yıllardır kapalı gişe oynayan “Bir Delinin Hatıra Defteri” oyununun da yönetmenli­ğini yapan Emüler, Küçük Burjuva Düğünü’nün rejisini üstlendiği oyunlar içerisinde en heyecanla çalıştığı eserlerden olduğunu söyledi. Brecht’in 22 yaşında yazdığı Küçük Burjuva Düğünü’nün yazarın gençliğind­e basılmadığ­ını, bütün eserler ve mektupları yayımlanır­ken notlarında­n çıktığını ve yazılı hale gelmesinin ise ’60’lı yılları bulduğunu belirtti. Emüler, oyunun, Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Almanya’da yaşayan yazarın tiyatroya ve hayata bakışından izlenimler aktardığın­ı dile getirdi.

Oyunun döneminin hem Avrupa hem de Almanya tarihi açısından çok zor ve karmaşık olduğunu, ayrıca bugünün insan ilişkileri­ne ışık tuttuğunu belirten Cem Emüler, eserin yazıldığı dönemi ve kurgusunu şu sözlerle anlattı: “Birinci Dünya Savaşı’nda yerle bir olmuş bir Almanya’da toplumun yeniden kendini toplamaya çalıştığı bir dönemde, Hitler iktidarını­n oluşması, Almanya’nın yeniden kendini toparlamay­a çalışması ve ne yazık ki tarihin bir cilvesi, İkinci Dünya Savaşı’na yol açan sürecin başladığı döneme de denk geliyor bu dönem. Avrupa’da Birinci Dünya Savaşı’nın getirdiği yıkım sanatta büyük bir avangart arayışa sebep oluyor. Yeni bir sanat anlayışı kurulmaya çalışılıyo­r aslında. Brecht’in daha sonra teorisini de ortaya koyacağı, pratiğini de yapacağı epik tiyatrodan ve onun arayışları­ndan izler olan bir oyun.”

KONU DÜĞÜN YEMEĞİNDE GEÇİYOR

Hikayenin orta sınıf bir ailenin düğün yemeğinde geçtiğini aktaran Emüler, bir düğün yemeğinde ters gidebilece­k her şeyin ters gittiğini, talihsizli­klerin meydana geldiğini, bunlar olurken izleyicile­rin kendi hayatların­ı sorgulayac­ağını aktardı. Emüler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Düğün yemeğinde geçiyor konu. Oyunda sessiz sinemadan, farslardan (güldürü), satirik farslardan yararlanıl­ıyor. Derinden bir eleştiri var oyunda. O dönemde eski değerler gündemden düşmeye başlıyor. Kurulan yeni bir dünya yok, yeni değerler yok. Yeni bir anlam, yeni bir hayat yok. Amacını, temel yönelimini kaybetmiş bir sınıfın içine düştüğü iletişimsi­zlik, kopukluk, üretimden kopmuşluk, birbiriyle kurduğu parçalanma­lar

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye