YÜKSELTİLMESİ VE TAHSİLATI İÇİN DÜZENLEME GEREK
ÖNCE kamuoyunda bir dalga yaratıldı, iktidar yandaş medyası aracılığıyla sürekli aleyhte propaganda yaptı. Gerçek olmayan beyanlarla sanki nafaka hakkı sonsuz, sınırsız bir hakmış, kadınlar nafaka alınca lüks içinde yaşıyormuş, erkekler perişan oluyormuş gibi bir hikaye çizdiler. Arkasından da yasal değişiklik gündeme geldi. Oysa nafaka hakkı, tam tersine, kadınların ev içi emeğinin görünmez kılınmasının, yıllarca ücretsiz olarak çalıştırılmasının bir sonucu olarak boşanma aşamasında yoksulluğa düşmesi ile ilgili bir durum. Yasa “Kadına nafaka verilir” demiyor, “Yoksulluğa düşen tarafa nafaka verilir” diyor. Çoğu kez kadınlara nafaka bağlanıyor oluşu aslında evlilik sonrası kadınların nasıl yoksulluğa düştüğünü, mal varlığını erkelerin aldığını, erkeklerin düzenli, gelir getiren bir işte çalışırken kadınların ev içi emeğinin nasıl ücretsiz olarak sömürüldüğünün de göstergesi. Evet nafakayı çoğunlukla kadınlar alıyor, çünkü kadınlar yoksulluğa düşüyor, çünkü kadınlar boşandıktan sonra yeniden iş bulma olanağı elde edemiyor. Bulsalar bile çok düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalıyorlar ve hayatlarını idame ettirecek koşullara sahip olamıyorlar.
Kadınlar mahkeme sonunda üç kuruş nafaka alabilse bile -ki bu yıllar sürebiliyor- o nafakayı tahsil etmek mümkün olmuyor. Çünkü kadının o nafakanın peşine düşmesi için bir avukat tutması, icra takibi işlemleri vb. için para ödemesi gibi uğraştırıcı bir süreç gerekir, ki erkekler her seferinde ya kendilerini düşük ücret üzerinden sigortalı gösteriyor ya da hiç sigortalı göstermiyorlar, mal varlıklarını başkalarının üzerlerine yapıyorlar. Birçok kadın bu koşullar karşısında nafakadan vazgeçmek zorunda kalıyor.
Durum böyle iken kadınların nafaka hakkının ortadan kaldırılması değil, tam tersine nafakanın yükseltilmesi ve nafakanın tahsilatı için yeni bir düzenleme gerekiyor. Örneğin şöyle bir düzenleme düşünülebilir; nafaka ödenmediği durumda ödemeyi devlet yapsın ve sonrasında erkekten tahsil etsin.
ÖNCE KADINLARIN YÜKLERINI KALDIRIN, EŞITLIĞI SAĞLAYIN
Kadınların yıllarca ev içine hapsedildiği, çocuk, hasta, yaşlı bakımının, ev içi emek yükümlülüğünün kadınların üzerine bırakıldığı koşullarda nafakayı kaldırmayı konuşmanın koşulu yok. Öncelikle kadınların üzerinden bu yükleri alın, kadın ve erkek arasındaki eşitliği sağlayın, ondan sonra nafakanın kaldırılmasını konuşmaya başlayabiliriz. Ama bugün, nafakanın kaldırılmasını istemek, kadınların ev içinde her türlü şeye razı olmasını sağlamaya çalışmak demektir. Bu yüzden de biz kadınlar olarak nafaka hakkımızın elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz. Çünkü bu, birçok hakkımızla bağlantılı bir mesele. Kadın düşmanı politikalara karşı sokaklarda olmaya, mücadeleye devam edeceğiz. Yargı paketi ile birlikte önümüze geldiğinde tutumumuz bu yönde olacak.
Öte yandan hükümetin “yargı reformu” diye getirdiği paketin içinin boş çıktığını, hatta bazı maddelerin vatandaşın aleyhine olduğunu da söylemek lazım.