İşçileri değil patronu düşünerek imza attılar

Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası dördüncü dönemdir ÇAYKUR’DA toplusözleşme imzaladı. Yüzde 8+4 zamla biten kamu sözleşmesi çerçevesinde biten TİS’TE mevsimlik işçilerin kadro talebi de yer almadı. Taleplerin karşılanmamasına tepki gösteren işçiler, Öz Gıda-İş’in resmen kendileriyle dalga geçtiğini söyledi.

ÇAYKUR İşçisi Engin Kaptan sözleşmenin tam anlamıyla ihanet sözleşmesi olduğunu belirterek; “Öz Gıda-İş yöneticileri bir sendikacı gibi değil adeta bir bürokrat gibi davranarak ÇAYKUR Genel Müdürlüğü yetkililerince, işçileri sözleşmelerde en düşük zamma razı ediyor. Sendika işçileri değil kendilerini ve ÇAYKUR’UN patronlarını düşünerek sözleşmeye imza atıyor. İşçilerin lehine hiçbir madde sözleşmede yok. Bu açık bir ihanettir. Bunun hesabını işçiler Öz Gıda-İş’ten soracaktır” diye konuştu.

DALGA GEÇİYORLAR

ÇAYKUR işçilerinden Hızır Satır da şunları söyledi: “Bizimle resmen dalga geçiyorlar. Bize sadaka verir gibi sözleşmelere imza atıyorlar. Bunların derdi işçi değil bunların tek derdi var ÇAYKUR. Emekli olan kadrolu işçiler yerine yenileri alınmıyor. On yıllardır kadro bekleyen işçilere kadro verilmiyor. Her sözleşme başında vaatler havada uçuşuyor, sözleşme yine kapalı kapılar arkasında işçilerden kaçırılarak imzalanıyor. Yerel bir TV kanalına çıkıp sözleşmenin işçiler lehine sonuçlandığını açıklıyorlar ancak işçilerin lehine neyin sonuçlandığını açıklayamıyorlar. Utanmadan bir de ‘Tam isteklerimizi elde edemedik ancak yine de işçilerimizi düşündük’ diyerek resmen dalga geçiyorlar.”

BUNLAR PATRONA SES EDEMEZLER

İşçi Ahmet Akyıldız ise “Geçmişi hatırlamak gerek. İşçilerin sendika değiştirmesini ve Öz Gıda-İş’e geçmesini bizzat ÇAYKUR’UN Eski Genel Müdürü Ekrem Yüce istemişti. Birçok işçi sürgün edilmişti. Birçok işçi tazminatsız işten atılmıştı. İşçiler örgütsüz bırakılmış baskılar sonucu sendika değiştirmek zorunda kalmışlardı. Tüm bunlar yetmezmiş gibi yetkisi olmayan Öz Gıda-İş ile sözleşme görüşmeleri başlatmış ve işçilerin temel hakları yok sayılarak yetkili sendika unvanını almıştı. Bütün bunlar bugün yapılan haksızlıkların adaletsizliklerin alt yapısıydı. Ortada hak arayan bir sendika değil haklarımızı adeta gasbeden patron karşısında susan bir sendika var. Bunların işveren karşısında tek bir söz söyleme hakları yok çünkü söz söylerlerse yarın o sendikanın yönetimlerinde asla yer alamazlar bunu bildikleri için işçilerden gizli pazarlıklar yapıp sözleşme imzalıyorlar” dedi.