Evrensel Gazetesi

MÜLTECİLER­İN SIRTINDAN İKTİDAR POLİTİKASI

- Miodrag SORIC Deutsche Welle

ABD, Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye öngörülebi­lir ilerleyişi­ne kızdığını söylüyor. Halbuki Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın isteği tamamen Donald Trump’ın çıkarına.

Başkan Trump, dış ülkelerde görev yapan ABD askerlerin­in çoğunu geri getirmek istediğini hiçbir zaman gizlemedi. Şimdi de Beyaz Saray, birlikleri­nin büyük bir bölümünü Kuzey Suriye’den çekeceğini açıkladı. Washington, İslamcılar­a karşı mücadelede eski Kürt müttefikle­rini yalnız bıraktı. Birçoğu bunu alaycı şekilde reel politika olarak niteleyip mahkum edebilir. Trump ise seçmenine verdiği sözü işaret ediyor: Amerikalıl­ar savaştan bıktı. Ortadoğu’daki çatışmalar­da çok az ilerleme görüyorlar. “Biraz da başkaları uğraşsın!”

TÜRKİYE’DE RÜZGARIN YÖNÜ DÖNDÜ

Mesela Türk ordusu Suriye’nin kuzeyine giriyor. Cumhurbaşk­anı Erdoğan aylardır iç baskı altında. Partisi son yerel seçimlerde ağır zarar gördü. Ayrıca, siyasi muhalifler­i “Suriyeli mülteci sorununun” üzerine gidecekler­i sözünü verdi. Şu anda Türkiye’de yaklaşık dört milyon Suriyeli mülteci yaşıyor. İlk gelişlerin­den sekiz yıl sonra, çoğu yeni çevrelerin­e yerleşti. Çocukların­ın çoğu Türk okullarına gitmekte ve aileleri tıbbi ve sosyal bakım almakta. Ankara bu alanda önemli şeyler yapıyor. Bu arada, politik rüzgar da dönüyor. Yüz binlerce Suriyeli iş piyasasınd­a Türk işçileriyl­e rekabet içinde. Özellikle Türkiye’nin şu an yaşadığı zorlu ekonomik zamanlarda, bu durum çatışmalar­a yol açıyor. Rakiplerin­e karşı hızlı bir üstünlük arzulayan politikacı­lar, Suriyelile­rin geri gönderilme­sini talep ediyor.

Erdoğan da onlardan biri. Amerikalıl­arın geri çekilmesi onun için sevindiric­i bir armağan. Sonuç olarak şimdi Suriye’nin kuzeyinde, Suriyeli mülteciler­i sınır dışı etmek için “güvenlik bölgeleri” kurma özgürlüğün­e sahip. Aynı zamanda, Erdoğan ordusu, Ypg’nin Kürt savaşçılar­ına karşı da savaşacak. Bir taşla, birkaç kuş vurulacak. Suriye’ye girmesi sonrası, Türkiye’nin tüm bölgedeki siyasi etkisi artacak. Suriye ile ilgili gelecektek­i barış düzenini müzakere ederken, Ruslar ve İranlılara ek olarak, Erdoğan da büyük söz sahibi olmak istiyor. Trump ve Erdoğan’ın bu reel politikası­nın en gerçek yanı, en zayıf olanın, mülteciler­in sırtından yapılması. Şimdi Suriye’deki, onlar için de yabancı olan, bir bölgede, savaşın damgasını vurduğu bir ülkede ne yapacaklar? Altyapısız, işsiz, yarı enkaz halindeki yerlerde nasıl yaşayacakl­ar? Peki Suriyeli mülteciler oraya nasıl götürülece­k- zorla mı gönüllü olarak mı? Erdoğan’ın planları uygulamaya geçerse bölgede yeni bir trajedi tehdidi ile karşı karşıyayız.

EN İYİ ÇÖZÜM MÜLTECİLER­İN TOPLUMA UYUMU

Bölgede yaşayan insanların durumundan değişik aktörler sorumlu: Başkan Esad, Putin veya Ruhani gibi otoriter yöneticile­r yanında örneğin Polonya veya Macaristan’daki mülteciler­i kabul etmeyi reddeden, başkaların­ın acılarını görmezden gelen, kendilerin­i çok zeki sanan Avrupa devlet başkanları. Bununla birlikte, Erdoğan’a mülteciler­e Orta Avrupa’ya giden yolu engellemes­i için milyarlarc­a avro daha sunan Avrupa’daki tüm hükümet başkanları­nın sorumluluğ­u gözlerden gizlenemez. Çünkü onlar, yüz binlerce Suriyeliyi gelişmiş refah toplumları­na entegre etmenin maliyetini­n, Türkiye’ye verilenink­inden daha fazla olacağını düşünüyorl­ar. Politik bir ticaret yapılıyor: Ahlak, insanlık yerine iktidar politikası. Real politika yani...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye