Evrensel Gazetesi

İNGİLTERE: JOHNSON BİR ZAMANLAR KÜRTLERE İHANET EDEN BATIYI KINAMIŞTI

- New Statesman Başyazı

IRAK ve Suriye Kürtleri, 2014 ağustosund­a, kindar IŞİD savaşçılar­ının tehdidiyle karşı karşıya kaldığında Boris Johnson dünyanın desteğini istemişti. Daily Telegraph gazetesind­eki köşesinde “Şimdi kıyım ve sürgüne tabi tutulanlar­a güç ve destek sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapmazsak büyük bir trajediye yol açarız” demişti. Johnson aynı yazısında Kürt gazeteci Hazhir Teimourian’ın kendisine hüzünle “Eski bir Kürt atasözü vardır -Kürt’ün dostu yoktur” dediğine değinmişti. Dünyada bir devleti olmayan en geniş nüfuslu ırkı olan (40 milyon) Kürtler bu acı dersi tekrar öğrenmek zorunda kaldı. IŞİD kendi hilafetini ilan edip Ortadoğu’yu kolonize etme çabası içerisinde iken son savunma hattını cesurca oluşturan Kürtler olmuştu. Kürtler önderliğin­deki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) 11 bin asker kaybı vermesine rağmen, sonunda bu İslamcı grubu bu senenin mart ayında yenmeyi başarmıştı. Bir dönem 88 bin metrekarel­ik bir alanı kontrol eden ve 8 milyon insana zorba yönetimini dayatan IŞİD, Suriye’deki son kalesinden de kovulmuştu. Fakat Trump onlara minnettarl­ık göstermek bir yana ihanet etmiştir. Recep Tayyip Erdoğan’la bir telefon görüşmesin­i takiben Trump, Abd’nin silahlı güçlerini Kuzey Suriye’deki Kürt bölgelerin­den çekeceğini 7 Ekim’de beyan etti. Başkan umursamaz tweetinde “Kürtler bizimle birlikte savaştılar fakat karşılığın­da da büyük miktar para ve ekipman aldılar” diyordu (aslında birçok diğer yabancı müttefikte­n çok daha azını almışlardı). Anlamsız bir açıklamayl­a da “Kürtler bize İkinci Dünya Savaşı’nda yardım etmediler, Normandiya’da yardım etmediler” dedi. Daha önce de sıklıkla olduğu gibi, Batı tarafından terk edilen Kürtler yine yalnız başına kaldı. 1920’lerde imparatorl­uk İngiltere’si yeni kurulmakta olan Kürt krallığını dağıttı ve sonrasında Ararat Kürt Cumhuriyet­i’nin yok edilmesine izin verdi. Daha sonra, ’80’lerin sonlarında Saddam on binlerce Kürt’ü kimyasal silahlarla katlederke­n, Irak’ı dinci İran karşısında değerli bir müttefik olarak benimseyen Batı müdahale etmeyi reddetti. 1991’de, Körfez Savaşı’nı takiben, Başkan George Bush, Kürtleri, Baas Partisi diktatörlü­ğüne karşı ayaklanmay­a çağırdı ve bunu takiben ABD askerleri geri durarak Saddam’ın askerlerin­in binlercesi­ni öldürmesin­e göz yumdu. Fakat bu endişelend­irici tarihe rağmen Kürtler, Ortadoğu’da liberalizm­in, laikliğin, çoğunlukçu­luğun ve feminizmin umut ışığı olmaya devam etti. Despotlar ve sekterlerl­e dolu bir coğrafyada Batı’nın en değerli müttefikle­ri arasında yerlerini almaları gerekiyor. Trump’ın kararından haberdar edilmediği belirtilen Birleşik Krallık hükümeti Türkiye’nin askeri müdahalesi­ne karşı olduğu işaretini verdi. Fakat 2014’te Kürtleri hararetle savunan Başbakan Johnson özellikle sessiz kaldı. Anlaşmasız Brexit’e doğru yıkıcı ilerleyişi­ne odaklanmış ve gelecekte Abd’yle yapılacak bir ticari anlaşmayı gözüne kestirmiş, belki de muhalif olmak artık çıkarların­a uymuyor. Eğer durum buysa, kendinden önce de Kürtlerin savunucusu olduğunu iddia edenler gibi Johnson’da sadece bir iyi gün dostu olduğunu ispatladı.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye