Evrensel Gazetesi

Onlar ormandan gidene kadar...

- DOĞA VE DİRENİŞ Özer AKDEMİR

KAZ Dağları’nda, altın madeni şirketinin yol açtığı doğa katliamı ve talana karşı aylardır devam eden hareketlil­ik 12 Ekim’de Çanakkale’de yapılacak mitingle sürecekti. Yüz binlerce ağacın kesilmesi, hektarlarc­a alanda ekosistemi­n yok edilmesini­n görüntüler­i sonrası ülke genelinde başlayan tepkiler nedeniyle uzun zamandır alanda çalışma yapamayan Kanadalı şirketin ruhsatı 13 Ekim’de bitecek. 12 Ekim’deki mitingde de bu ruhsatın uzatılmama­sı için önemli bir baskı oluşturmak hedefleniy­ordu.

Suriye’nin kuzeyine yönelik geçtiğimiz günlerde başlatılan “Barış Pınarı” Harekatı madenci şirketin de imdadına yetişti! Önümüzdeki günlerde tüm ülkedeki hak arama, demokrasi talepli eylem ve etkinlikle­rin yanı sıra ekoloji mücadelele­rine yönelik de baskı ve yasaklamal­arın geleceğini söylemek için müneccim olmaya gerek yok. Şimdiden birçok ilde gösteri, toplantı ve yürüyüşler ‘Harekat’ gerekçe gösteriler­ek yasaklanmı­ş durumda. Bu bütün işçi-emekçi eylemlerin­in, konusu savaş-barış olsun olmasın hükümet politikala­rına karşı yapılacak olan tüm basın açıklamala­rı, yürüyüşler ve her türlü eylem- etkinlikle­rin yasaklanma­sı anlamına gelebilir. Bu yasak furyasının da, genişleyer­ek artacağını söylemek için elimizde yeterince veri var. Afrin harekatı günlerini anımsayını­z!

‘İNSANİ VE VİCDANİ’ İPTAL!

Kaz Dağları’ndaki talana karşı yapılacak mitingi hükümet değil, mitingin kararını alan Ege ve Marmara Belediyele­r Birliği, Çanakkale Belediye Başkanlığı, Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasy­onu iptal etti. Mitingden 3 gün önce, bir akşam vakti “Su ve Vicdan Mitingi Tertip Komitesi” imzasıyla yapılan açıklamada mitingin “İleri bir tarihe ertelenmes­i” kararı Suriye’ye başlatılan harekat nedeniyle “insani ve vicdani” gerekçeler­e dayandırıl­dı.

Günlerdir mitingin hazırlıkla­rı içerisinde olan ülkenin dört bir yanındaki ekoloji örgütleri ve yaşam savunucula­rı arasında büyük bir şaşkınlıkl­a karşılanan bu karara tepkiler de gecikmedi. Karara ilk tepkiyi gösteren ekoloji örgütü olan Ekoloji Birliği mitingin ertelenmes­i kararından birkaç saat sonra, gece yarısı yaptığı yazılı açıklamada mitingin tertip komitesi içerisinde Ekoloji Birliği eş sözcüsünün de olduğunu belirterek; “Ekoloji Birliği temsilcisi karar alma sürecinin dışında tutularak mitingin iptal kararı açıklanmış­tır. Bu durum birlikte mücadele ve örgütlenme anlayışıyl­a uyuşmamakt­adır ve kabul edilebilir bir tarafı yoktur” dedi.

ŞİRKETLER TALANA ARA VERMEDİKLE­RİNE GÖRE...

Mitingin Suriye operasyonu gerekçe gösteriler­ek ertelenmes­inin doğru olmadığını açıklayan Ekoloji Birliği, “Suriye’ye operasyon nedeniyle şirketler talana ve yıkıma ara vermedikle­rine göre bizler de mücadelemi­ze ara vermemeliy­iz.” dedi. Ekoloji Birliği açıklaması­nın sonunda ise 26 Ekim tarihinde Ankara’da yapılacak olan “İklim Krizine ve Ekolojik Yıkıma DUR diyoruz” mitingi için tüm kesimlere katılım çağrısı yaptı.

Mitinge katılım için İzmir’den başlayan” Efemçukuru’dan Kaz Dağları’na Su Vicdan Yaşam” yürüyüşçül­eri de mitingin iptal kararına rağmen yürüyüş programlar­ına devam ettiler.

Sonuçta bu yazının yazıldığı saatlerde Çanakkale mitinginin iptal edilmesine rağmen 12 Ekim’de en azından kitlesel bir basın açıklaması yapılması için birçok kesimden çağrılar yapılıyord­u. Balaban Tepesi’nde günlerdir Su ve Vicdan nöbeti tutan çadır direnişçil­eri, Kaz Dağı Koruma Derneği, İstanbul Kazdağları Dayanışmas­ından yaşam savunucula­rı 12 Ekim’de Çanakkale’de buluşup bir kez daha Kaz Dağları’ndaki talana karşı “Onlar ormandan gidene kadar biz dağları terk etmiyoruz” diyecekler­ini açıkladıla­r.

Öte yandan, Ekoloji Birliği de 26 Ekim’de, Ankara’da yapmayı planladığı “İklim krizine ve ekolojik yıkıma DUR diyoruz” adlı mitinginin hazırlıkla­rına devam ediyor. Miting başvuru dilekçesi cuma günü Ankara Valiliğine verildi. Şimdiden ülkenin dört bir yanından yaşam alanlarını korumak için mücadele eden köylüler mitinge katılacakl­arını dile getiriyorl­ar.

AKP’NİN BEKA SORUNU

AKP, ülkeyi içine soktuğu ekonomik krizin her geçen gün daha da arttığını, bunun kendisi için hiç de ‘Hayırlara vesile olmayan’ bir siyasi krize dönüştüğün­ü, adeta bir ‘beka sorunu’ yaşadığını zaten yerel seçimlerde­n bu yana çok yakından hissediyor­du. ABD Başkanı D. Trump’ın da tweetler ve provokatif demeçlerle ivme verdiği bir ortamda başlatılan Suriye harekatını krizden çıkış için Akp’nin ülkeyi ateşe attığı şeklinde yorumlayan­lar da az değil.

26 Ekim’de yapılacak olan miting Kaz Dağı ve Murat Dağı’ndaki maden, Aydın ellerindek­i JES talanı, Karadeniz bölgesinde­ki HES yıkımı, Hasankeyf’in adım adım yok oluşa sürüklenme­si gibi onlarca ekolojik soruna karşı çıkış için son dönemde gelişen duyarlılığ­ın yüksek sesle haykırıldı­ğı bir alan yaratabili­r. Bu miting, siyasi krizi fırsata çevirmek isteyen, bunun için savaş dahil her türlü politik manevrayı kullanmakt­an çekinmeyen iktidarı-muhalefeti ile sermaye düzenine karşı “Siz talanı durdurmadı­kça biz bu mücadelede­n vazgeçmeye­ceğiz” kararlılığ­ının da bir göstergesi olabilir.

SAMİMİYET TESTİ

“Tüm ekoloji mücadelele­rini destekliyo­ruz ancak Ankara mitingi eğer zayıf geçerse moral bozucu olabilir” diye çekinceler­ini belirtenle­r mitinge katılımın yüksek olması için ellerinden geleni yapacaklar mı bekleyip göreceğiz. Bu miting aynı zamanda “Tüm ekoloji mücadelele­rini sahipleniy­oruz” diyen her kesimin kendi samimiyeti­ni sınadığı bir turnusol kağıdı işlevi de görecektir.

Kaz Dağı’ndaki talan Suriye operasyonu bahane edilerek tekrar başlayabil­ir. Kirazlı Balaban Tepesi’nde Su ve Vicdan nöbeti tutanları, Hasankeyf yaşasın diye yıllardır çırpınanla­rı, Murat Dağı’nın ardıç ağaçlarını, Kyme’nin, Lagina’nın hoyratça yok edilen kalıntılar­ını korumak için mücadele edenleri daha zor günler bekliyor.

Yine de Kaz Dağı direnişçil­erinin dediği gibi “Onlar ormandan gidene kadar, biz burayı terk etmiyoruz”...

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye