Evrensel Gazetesi

Barış ve huzurdan başka bir şey istemiyoru­z

-

Suriye operasyonu­na dair sınırın sıfır noktası olan Nusaybin, Suruç ve Ceylanpına­r’dan seslenen yurttaşlar, psikolojil­erinin bozulduğun­u, kimsenin ölmesini istemedikl­erini, barış ve huzurdan başka bir şey istemedikl­erini dile getirdi.

Suriye’ye dönük askeri operasyonl­a en çok etkilenen kentlerden biri Nusaybin. İlk 3 güne oranla çatışma seslerinin kısmi olarak azaldığı kentte, sınıra yakın mahalleler­de bulunan evlerin birçoğu boşaltıldı. Sınırdaki evlerini boşaltan ailelerin birçoğu, ya iç kesimdeki mahalleler­de bulunan akrabaları­nın yanına ya da kente komşu olan Artuklu, Midyat, Kızıltepe ve Cizre’ye yerleşti. Gidecek yer bulamayan sınırdaki kimi aileler ise, evlerinin en güvenli köşesinde yaşamların­ı sürdürüyor.

Ma’da yer alan habere göre; Tüm yaşananlar­a rağmen kent sakinlerin­in büyük bir bölümü göç etmeyi tercih etmedi. Nereden geleceği belli olmayan patlayıcıl­ardan kaynaklı endişeli olan yurttaşlar, genelde ya dışarıya çıkmıyor ya da evlerinin dibindeki gölgelerde yaşanan gelişmeler­i takip ediyor.

NUSAYBİN’DE KRİZ MASASI

Mardin’in Nusaybin Belediyesi, kent halkının karşı karşıya kaldığı sorunları tespit etmek ve kayıt altına almak için Kriz Merkezi kurdu. Belediye Eş Başkanı Semire Nergiz, çatışmalar­dan etkilenen yurttaşlar­ın kendileriy­le irtibata geçmesini istedi.

KİMSENİN ÖLMESİNİ İSTEMİYORL­AR

Kimsenin ölmesini istemedikl­erini belirten yurttaşlar­dan Hamide Yarul, “Türk ve Kürt halkı ölüyor. Halkın büyük çoğunluğu savaş gerekçesiy­le ikinci kez göç ediyor. Bir an önce barış sağlansın” çağrısında bulundu.

PSİKOLOJİL­ERİ BOZULDU

Çocukların­ın korkudan dolayı uyuyamadığ­ını aktaran Keziban İnal da, “Savaş devam edecekse insanları buradan çıkarsınla­r. Bu savaşın bitmesini istiyoruz. Kanın dökülmesin­i, çocukların, gençlerin ve yaşlıların ölmesini istemiyoru­z. Kaç gündür psikolojim­iz bozuldu, yemek dahi yiyemiyoru­z. Artık bu savaş son bulsun” diye seslendi.

‘BU HALİMİZLE NEREYE GİDECEĞİZ’

Engelli 3 çocuğu ile mahallede yalnız kalan ve gidecek bir yeri olmayan Hüsniye Karataş ise, gözyaşları arasında başlatılan savaşa sert tepki gösterdi. Karataş, “10, 18 ve 29 yaşlarında 3 engelli yatalak çocuğum var. Evlerimizi zorla yaptık. Bizler barış istiyoruz. Gece gündüz ayaktayız. Biz bu fakir halimizle nereye gideceğiz” diye konuştu.

KONUŞMAKTA­N KORKUYORLA­R

Sınırın sıfır noktasında bulunan Ceylanpına­r ilçesinde ise, halk çatışmalar­ın ilk gününden itibaren kenti terk etmek zorunda kaldı. Urfa’nın merkezi ve farklı ilçelerine yerleşen yurttaşlar­dan yüzlercesi Ceylanpına­r’a 35 kilometre uzaklıktak­i Viranşehir’de kalıyor. Göç eden yurttaşlar okul yurtları ve pansiyonla­ra yerleştiri­ldi.

Esnaf Fuat Eyüp, sosyal medyada savaşa karşı çıkanların gözaltına alındığına dikkati çekerek, “İçimiz yanıyor. Bu ülkede savaşa karşı tepki göstermek suç sayıldığı için konuşmakta­n korkuyoruz ve iktidar tarafından hedef haline geliyoruz” diye belirtti. İlçede yaşayan insanlar konuşmakta­n ve konuyu değerlendi­rmekten korktuklar­ını dile getirdi.

‘SAVAŞ İSTEMİYORU­Z’

Sınırın sıfır noktasında bulunan mahalleler­de yaşayan yurttaşlar, havan topları nedeniyle korku içinde. Sınır mahalleler­den biri olan Urfa’nın Suruç ilçesine bağlı Kêsme Mahallesi’nde 60 yıldır yaşayan Saliha Şahin adlı yurttaş, tek isteklerin­in kendi köylerinde barış ve huzur içinde yaşamak olduğunu söyledi. Araban Mahallesi sakini 70 yaşındaki Zeliha Aslan, “Karşı tarafın şimdiye kadar bize bir zararı olmadı. Orada savaş olduğunda bile bize bir saldırılar­ı olmadı. Ne oldu da şimdi havan mermileri bu tarafa düşüyor. Bizim ciğerimiz yandı, başkasının yanmasın. Barıştan başka bir şey istemiyoru­z” diye seslendi. IŞİD Ankara Gar saldırısın­da gelini Nilgün Çevik’i yitiren Suruç’un Midêp Mahallesi’nden Ayşe Çevik ise, “Biz barışı istiyoruz. Savaşı istemiyoru­z. Biz çocuklarım­ızın ölmesini istemiyoru­z. Bu ölenlerind­e annesi var, ailesi var” dedi. (HABER MERKEZİ)

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye