NE OLMUŞTU?
Hükümetşubatta 4,2 milyar doları Imf’den olmak üzere 10 milyar dolarlık borç anlaşması yapmış ve Fonun kamu harcamalarının kısılması dahil birçok şartını kabul etti. Devlet Başkanı Lenin Moreno, anlaşma çerçevesinde yapılan düzenlemeleri 1 Ekim’de açıkladı ve hükümetin artık ulaştırmacılara sağlanan akaryakıt desteğini kaldırdığını duyurdu.
Ülkedeki ulaştırma görevlilerinin 3 Ekim’de gittiği genel grev, öğrenciler, işçi sendikaları ve birçok muhalif organizasyonun da katılmasıyla ülke genelinde protestolara dönüştü, polis saldırısı sonucu şiddetli çatışmalar yaşandı.
Moreno, aynı günün akşamında olağanüstü hal ilan etti, askeri sokaklara çıkardı fakat ülkedeki protestolar yasaklara ve devlet şiddetine rağmen sürdü. Hükümet merkezini başkentten kaçırarak ülkenin güneybatısındaki liman şehri Guayaquil’e taşıyan Moreno yönetimi, Quito’da sokağa çıkma yasağı ilan ederek eylemleri engellemeye çalıştı ancak başarılı olamadı. Meclis de bu süreçte sorgulanmıştır. Bu mücadelede, halklar, olağanüstü halin, sokağa çıkma yasağının, burjuvazinin medya kuruluşlarının dezenfermasyonunun üzerinden geçmiş ve hepsini aşmışlardır. (Önceki Devlet Başkanı Rafael) Correa’nın girişimleri, büyük çabasına rağmen, başarılı olamamıştır. Darbe girişimi yenilgiye uğratılmıştır. Darbe alan Correa’nın imajı olmuştur.
Halk içinde, bu zaferi kazanma mücadelesinin, birliğin ve etkilerinin önemini anlatmak çok önemlidir.
Bu süreç halk haraketini ideolojik ve politik olarak yeni bir duruma getirmiştir. İlerlemesi için koşullar mevcuttur; güçlerimizi büyütmek için çalışmalıyız.
Örgütlerimiz, kitle kurumları, sendikalar, dernekler, komünler, kooparatifler vd. içinde büyümeliyiz; yeni eylemler geliştirmeliyiz. Bugünlerde oluşturulan Halk Meclislerini korumak gerekiyor; buralarda eylemleri değerlendirmeli, gelecekteki eylemleri tartışmalıyız.” (DIŞ HABERLER)