ŞİDDETE UĞRAYAN KADINI ŞİDDET UYGULAYANLA AYNI ORTAMA SOKUYORSUNUZ
ESKİŞEHİR’DEKI söz konusu kadına yönelik şiddet dosyasında uzlaştırmacı olarak görevlendirilen Avukat Pınar Çelik Arpacı, gazetemize yaptığı açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’ne aykırılık nedeniyle uzlaştırma dosyasını iade ettiğini belirtti.
13 Aralık 2018’de verdiği iade dilekçesinde “İstanbul sözleşmesinin 48. maddesine göre kadına yönelik şiddet içeren tüm eylemlerin uzlaşma kapsamı dışında olduğunu” vurguladığını aktaran Arpacı, “Bakanlık, atanan uzlaştırmacı, tarafları arayarak ‘Uzlaşacak mısınız yoksa uzlaşmayacak mısınız?’ diye sorduğu için, bunun ‘Zorunlu ara buluculuk olmadığını’ iddia ediyor. Kimseye uzlaşmak zorundasın diyemezsiniz ki zaten. Bu dosyalar otomatik olarak uzlaştırma savcılığına gidiyor mu? Evet, gidiyor. Eee... dosya otomatik olarak gittiği için zorunlu ara buluculuk değil mi?” diye sordu. Arpacı, şöyle devam etti: “Kadına şiddet dosyaları kesinlik uzlaştırmaya gidemez. İstanbul Sözleşmesi söylüyor, ben söylemiyorum. Sözleşmeye açık hüküm konulmuş, ‘Kadına yönelik şiddet vakalarında karar alma mekanizması, eşitlik unsuru bozulmuştur. Yani kadının iradesi bozulmuştur, şiddete uğrayan kadın şiddet uygulayan tarafla uzlaşmak için özgür iradesini kullanamaz.’ Şiddet altındaki kadın uzlaşmaya özgür iradesi ile karar veremez, bu nedenle uzlaşma olamaz.” Uzlaştırmanın süreci uzattığına da vurgu yapan Arpacı, “Kadın uzlaşmak istemese bile dosya otomatik olarak uzlaşmaya gittiği için süreç birkaç ay uzuyor. Öyle olunca da hiçbir ceza almıyor ve sonuçta kadını katlediyor” dedi. Uzlaştırma dosyalarında uzlaştırmacının iki tarafı aradığını hatırlatan Arpacı şu noktaya da dikkat çekti: “Tutanakta iki tarafın da imzası olması gerekiyor. Mesela diyelim adam uzlaşma sırasında çıkardı kadını vurdu. Ne olacak? Yani şiddete uğrayan kadını, şiddet uygulayan adamla aynı ortama sokmaya çalışıyorsunuz. Bunun bir izahı yok.”