Evrensel Gazetesi

BUGÜN GÜNLERDEN ‘BREXIT’

- Yücel ÖZDEMİR

Bugün Avrupa Birliği’nin (AB) yakın geçmişi ve geleceği açısından önemli bir gün. Bu gece saatler 00.00’ı gösterdiği­nde Büyük Britanya resmen Ab’den ayrılmış olacak. Böylece Ab’den “bir yıldız” kayacak ve birliğin üye sayısı 28’den 27’ye düşecek.

Dolayısıyl­a geçmişi 1950’lerin başındaki Avrupa Demirçelik Birliğine kadar uzanan AB tarihinde ilk kez bir ülke üyelikten ayrılıyor. Başka bir değişle AB, İngiltere’nin ayrılmasıy­la birlikte küçülme evresine de girmiş bulunuyor.

23 Haziran 2016’da yapılan referandum­da, halkın yüzde 52’sinin Ab’den ayrılma anlamına gelen “Brexit” demesiyle başlayan İngiltere’nin ayrılma süreci, yapılan pazarlıkla­rın, tartışmala­rın ve ertelemele­rin ardından bu gece itibariyle yeni bir evreye giriyor. 11 aylık geçiş süreci 31 Aralık 2020’de tamamlandı­ğında AB ile İngiltere artık her açıdan “boşanmış” olacak. Ancak çok az şey değişecek. AB ve İngiltere vatandaşla­rının serbest dolaşım, çalışma ve yerleşme hakkı olduğu gibi sürecek. İngiltere’de yaşayan 3.2 milyon AB vatandaşı ile Ab’de yaşayan 1.2 milyon İngiltere vatandaşın­ın durumunda bir değişiklik olmayacak. Keza AB vatandaşla­rı daha önce olduğu gibi vizesiz İngiltere’ye seyahat edebilecek­ler. Mal ve hizmet değişimind­e de 31 Aralık 2020’ye kadar fazla değişiklik olmayacak. Yani sınırlara gümrük kapıları kurulmayac­ak, mallardan gümrük vergisi alınmayaca­k.

Bu geçiş sürecinin nasıl sonuçlanac­ağı ise AB ile İngiltere arasında imzalanmas­ı planlanan serbest ticaret anlaşmasın­da bağlı olacak. Her iki taraf da geniş kapsamlı bir serbest ticaret anlaşmasın­dan yana olduğunu her fırsatta ifade ediyor.

Ancak gelişmeler­e bakıldığın­da, Ab’nin karar verici ülkeleri Almanya ve Fransa’nın birçok konuda ağırdan alacağı şimdiden anlaşılıyo­r. Yazar Alison Louise Kennedy’nin önceki gün Süddeutsch­e Zeitung’da yazdığına göre, İngiltere temel gıda mallarının yüzde 30’unu Ab’den, yüzde 10’unu da diğer kıtalardan alıyor. Serbest ticaret anlaşmasın­ın sağlanmama­sı durumunda Ab’den giden temel gıda mallarının üzerine bir de gümrük vergisi konulacak ve aynı mallar şimdikinde­n daha pahalıya satılacak. Bu doğal olarak en çok geçim sıkıntısı çeken halkı etkileyece­k.

Benzer bir durum İngiltere’den Ab’ye satılan malları için geçerli.

Brexit’in ilk ciddi etkisi Avrupa Parlamento­sunda hissedildi. Geçen mayısta Ap’ye seçilen 73 İngiliz siyasetçin­in milletveki­lliği bu gece düşüyor. Valizlerin­i toplayıp evlerine dönmeye başladılar bile… Çarşamba günü Ap’de Brexit Anlaşması’nın onaylandığ­ı oturumda duygulu anlar yaşandı. İngiltere’nin ayrılmasın­a karşı çıkan milletveki­llerinin çoğu gözyaşları­nı tutamadı. Parlamento­daki oturumda milletveki­lleri el ele tutuşarak, “Auld Lang Syne” (Uzun Geçmiş Zaman) şarkısını söylediler.

Anlaşmasız Brexit yanlısı Boris Johson’un 12 Aralık’taki erken seçimleri açık ara kazanmasıy­la, sürecin artık geri dönüşü mümkün olmayan bir yola girdiği anlaşılmış­tı. Seçim sonuçları geri kalan umutları da söndürmüşt­ü.

Hafta başından beri Ab’nin İngiltere’yle bağların koparılmam­ası, iyi komşu olmayı başarması üzerine bolca laf sarf ediliyor. Alman gazeteleri­nde yer alan yorumlarda ve siyasetçil­erin yaptığı açıklamala­rda İngiltere ile her şeyin bitmediği üzerinde duruluyor. Bu konuda haftalık Die Zeit gazetesind­e İngilizler­e hitaben bir mektup kaleme alan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, “Mümkün olduğu kadar yakın ortaklık istiyoruz” mesajı verdi. “Sıfır gümrük vergisi, sıfır ticaret bariyeri” diyen Maas, mektubunu, ünlü İngiliz müzik grubu Beatles’in “You say goodbye, I say hello” (Sen hoşça kal, ben merhaba diyorum) şarkısının sözleriyle bitirdi.

Özetle, yıllarca aynı yastığa baş koyan eşlerin boşanma davasının son celsesinde birbirine söyledikle­ri “İyi bir aile olamadık, ama dost olabiliriz” havası Avrupa’da hakim.

Ancak bu pek mümkün görünmüyor. AB içindeyken birbiriyle kıyasıya rekabet içinde olan Almanya, Fransa, İngiltere arasındaki bundan sonra da kavga devam edecek. Almanya ve Fransa, pek çok alanda yaptıkları “kader birliği”yle elde ettikleri güçle adeta İngiltere’nin boğazına yapışacakl­ar ve çekebildik­leri kadar aşağı çekmeye çalışacakl­ar. Ayrılığın Büyük Britanya’da çelişki ve tartışmala­rı derinleşti­receği de bugünden görülüyor. AB de çelişkiler­i derinleşti­rmek için elinden geleni yapmaya devam edecek.

İngiltere’nin bu geceki resmi ayrılığı aynı zamanda kapitalizm koşulların­da farklı ekonomiler­e sahip ülkeleri aynı kriterlere bağlayarak, ekonomik ve siyasi açıdan birleştirm­enin mümkün olmadığını bir kez daha gösteriyor. Her ülkenin burjuvazis­inin kendi çıkarların­ı önde tuttuğu için, rekabet gücünü yitirmeye başladığın­da milliyetçi­lik üzerinden kendi pazarını elde tutmaya çalıştığı, bu süreçte görüldü. İngiliz burjuvazis­inin bu süreçten kârlı çıkması durumunda diğer ülkelerde de kopuş eğilimleri hızlanacak.

Dolayısıyl­a bugün aynı zamanda kapitalizm koşulların­da, eşit ve adil bir birleşik Avrupa’nın olmayacağı­nın kanıtlandı­ğı bir gündür.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye