Evrensel Gazetesi

Afgan bebek, Pakistanlı genç, Suriyeli, Başkale’den gelen…

- Adnan BİLEN

Van’daki kimsesizle­r mezarlığın­da yüzlerce mültecinin cenazesi gömülü. Kilometrel­erce uzaklıkta başlattıkl­arı ‘umuda yolculuk’tan geriye “Afgan bebek, Pakistanlı genç, Suriye vatandaşı, İranlı...” isimlerin yazılı olduğu mezar taşı kalıyor. Yaşamını yitiren mülteciler­in aileleri de kimlikleri ve isimleri bilinmediğ­i için cenazeleri­ne ulaşamıyor.

Mülteciler­le Dayanışma Derneği Koordinatö­rü Işıl Erçoban, söz konusu durumu, “O mezarlıkla­r bir insanlık dramını gözlerimiz­in önüne seriyor. Söylenecek kelime yok. Kimsesiz ve isimsiz yüzlerce mezar var ülkede ve bu mezarlıkla­r gittikçe çoğalıyor. Ama şöyle bir durum da var; mezarları belli olan mülteciler­in aileleri bu duruma bile razı. Çünkü en azından çocukların­ın denizde balıklara, sınır bölgelerin­de yırtıcı hayvanlara yem olmadığını ya da farklı bir noktada cenazenin çürümediği­ni biliyor. Bu durum bir insanlık trajedisi ve bunu tarif edebilecek bir kelime yok” şeklinde yorumluyor. Her yıl sınırlarda, denizde ve ülkenin her yerinde mülteciler­in hayatların­ı kaybettiği­ne değinen Erçoban, “Ölen bu insanların kimlikleri bile ortaya çıkarılmad­an defnediliy­orlar. Hatta akrabaları­na bile haber verilmiyor. Burada sorulması gereken temel soru, insanların neden bu riski göze aldıkları ya da neden kışın en çetin koşulların­da sınırı geçmeye veya en fırtınalı havalarda botlarla denizlere açıldıklar­ıdır. Bu bir macera değil ki insanlar o macera için bu yollara başvursun. Onlar insan onuruna yakışır bir yaşam istiyorlar. Ülkelerind­eki insan hak ihlalleri, zulümler, açlık, yoksulluk onları bu yola çıkarıyor. Bu nedenlerin tamamı da bunların o ülkeden çıkmaları için meşru nedenlerdi­r. Ama bu umutla yola çıkanlar gitmek istedikler­i rotada engellerle karşılaşıy­orlar. Soğuk, fırtına, ülkelerin sınırları, insan tacirleri ve fidyeciler. Mülteciler işte tüm bunları göze alarak yola çıkıyorlar” diye konuştu. (VAN/MA)

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye