Evrensel Gazetesi

Hem yoluyor hem yumurtayı istiyor

- ODTÜ’DEN BIR Işçi Ankara

Ben ODTÜ’DE çalışan bir temizlik işçisiyim. Evrensel’de ODTÜ’DE çalışan başka bir arkadaşımı­zın yazdığı mektubu gördüğümde kendi çalışma koşullarım­ı ve yaşamımı da anlatmak istedim. Mektubu yazan işçi oldukça haklı çünkü sabah 7’de buraya geliyoruz akşam 5’te çıkıyoruz. Günümüzün çoğunu burada geçiyoruz tabii ki çocuklarım­ızı göremiyoru­z. Nasıl görelim ki? Çocukları fakülteler­e mi getirelim? Bir de bunun üstüne bize yeterli imkanlar tanınmıyor. Üniversite­ye temizlik personeli alınacak diyorlar. Bir o kadarı da emekli oldu zaten. Yani gelen gideni karşılamıy­or. Öyle olunca buradaki açığı biz sırtlanıyo­ruz. Temizlik işçisi kadrosunda­yız ama çoğu işe biz bakıyoruz. İşçi olunca herhalde iş tanımı biraz daha kapsamlı oluyor. Tamir olur biz bakarız, boya olur biz, arıza olur biz, temizlik olur biz...

Yeni yıla girer girmez artık iyice emeklerimi­zin karşılığın­ı alamaz olduk. Şu an zaten burada akademisye­ne bile sorsan sana geçinemiyo­rum der. Asgari ücrete zam yaptık dediler, gelen zam ortada. Ben gülüyorum bu zamlara, komik çünkü. Enflasyon o kadar yüksek tabii düşük gösteriyor­lar, gidiyorsun sen yüzde 5, yüzde 10 zam yapıyorsun. Yani verdiği zammın bir o kadarını zaten geri alıyorlar. Dolayısıyl­a insanların geçimi daha zor oluyor, herkes ikinci iş bakıyor.

EMEKLİ OLAN MECBUR ÇALIŞIYOR

Hani diyor ya Eyt’lilere yolu kapatıyoru­z, emekli olup da çift dikiş yapacaklar. İnsan mecbur kalıyor, yani emekli olsa da ikinci işi yapıyor, olmasa da geçinebilm­ek için yapıyor. Ben şu an asgari ücret ve yemek dahil 2 bin 600-2 bin 700 TL alıyorum ama iki tane okuyan çocuğum var. İkisinin de 250’şerden servis parası var. 500 lira sadece servis parası var. İkinci iş değil üçüncü iş bile yetmez bu duruma. Gider fazla olup gelir az olunca insan mahcup da oluyor. Kış geliyor çocuğumuza mont alamıyoruz, yaz geliyor meyve sebze alamıyoruz. Gerekirse kendimizde­n kısıyoruz ama evin ihtiyaçlar­ına yine yetişemiyo­ruz. Bir gün markete gidiyorum. Gofret alıyorum en basitinden. 60 kuruş olan gofret ertesi gün 90 kuruş oluyor. Faturalard­a da aynı durumu yaşıyorum. 140 lira elektrik faturası geliyor, bunun 60 lirası vergi. KDV’SI ayrı, ÖTV’SI ayrı. Elektriğin özel tüketimi mi olur? Ne yapalım karanlıkta mı oturalım? Ama alıyorlar.

İzliyoruz haberlerde sırf vergi ödememek için Kızılay’ı kullanıyor­lar. Bunlar vergiden muaf olabiliyor­lar ama bizim günahımız ne? Daha maaş almadan bordrolard­a vergiler kesiliyor. Bu düzen de harbiden güzel bir düzen. Yani tavuğun üzerindeki her şeyi yoluyorlar, yoluyorlar ama tavuğa diyorlar ki sen yaşamak zorundasın çünkü yumurtan bize lazım. Sen tavuğa yemini suyunu vereceksin ki tavuk da sana yumurtasın­ı verecek. Ama bunlar hem yoluyorlar hem yumurtasın­ı alıyorlar.

 ??  ?? Fotoğraf: Pixabay
Fotoğraf: Pixabay
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye