İLHAN UZGEL: SİYASİ VE ASKERİ SONUÇLARI AĞIR OLUR
PROF. Dr. İlhan Uzgel, doğrudan bir harekat ihtimalinin düşük olduğu görüşünde. Türkiye’nin kendisini “Sanki bir çatışma olacakmış gibi” hazırladığını, bölgeye asker yığınağı yaptığını hatırlatan Uzgel, “Yani burada askeri açıdan öncelikli niyeti caydırıcı olmak. Niye böyle diyorum? Biliyorsunuz İdlib’deki Türk gözetleme noktaları Suriye ordusunun kontrol ettiği yerlerde kaldı, en azından bunların güvenliğini sağlayıp, yüksek bir yığınakla da caydırıcılığı elde etmeye çalışıyor ki saldırı olmasın. İlk aşaması bu” dedi.
İkinci aşamanın “Suriye birliklerini Soçi Mutabakatı sınırlarının ötesine püskürtmek” olduğunu söyleyen Uzgel, şöyle devam etti: “Bu daha riskli bir hareket olur. Hem siyasi ve diplomatik açıdan hem hukuk açısından hem de askeri açıdan çok daha maliyetli sonuçlar verecek bir harekat olur. Onu beklemek daha düşük bir ihtimal. Çünkü bir başka ülkenin topraklarındasınız sonuçta ve onunla savaşarak alanınızı genişletmeye çalışıyorsunuz. Bunun Arap dünyası dahil olmak üzere, dünyada algılanışı, özellikle Rusya’da algılanışı son derece olumsuz olur. Yani istediğiniz kadar asker yığın, sonuçta bir başka ülkenin toprağındasınız. Üstelik Türkiye askeri birlikleri ve gözetleme noktaları son derece yorulabilir noktalarda. Harekatın çok riskli sonuçları olur; çünkü karşı hamle gelebilir, ki daha önce zaten asker ölümleri yaşanmıştı. Bunun devamı gelirse bedeli iç politikada da ağır olur, onu kaldırabileceğini çok fazla zannetmiyorum.” BİR YERDE ‘STRATEJİDEN’ BAHSEDİLİYORSA HALKLAR KAYBEDİYOR DEMEKTİR
2011’den bu yana Suriye’de yaşanan süreci bölge hakları açısından da değerlendiren Uzgel, şunları söyledi: “Strateji, güvenlik falan lafları başlayınca, hakların kaybı başlıyor. Yani bir yerde stratejiden konuşuluyorsa, orada hakların kaybettiği bir süreç başlamış demektir. Biz de bunu yaşıyoruz, yalnızca Suriye değil, bütün bölge hakları bunu yaşıyor.”