Evrensel Gazetesi

BRİTANYA: HÜKÜMETİN GÖÇMEN POLİTİKASI EKONOMİK DEĞİL İDEOLOJİK

- Tom KIBASI Guardian

HÜKÜMETİN yeni göçmenlik planı, yurt dışından ucuz işçi akınını engellemek amacıyla, Britanya sınırların­ın “vasıfsız” işçilere kapatılmas­ını öngörüyor. Fakat ekonominin işleyişi üzerine yanlış bir anlayışa dayanıyor. 1970’den bu yana tüm Muhafazaka­r Parti hükümetler­i karakteriz­e eden ekonominin yerine ideolojiye öncelik verme riskini ortaya çıkarıyor.

Hükümet, bilinçli bir şekilde işçi açığı yaratarak, yetersiz sayıda işçi için rekabete girecek işletmeler­in maaşları artıracağı­nı savunuyor. Dolayısıyl­a bu, işletmeler­in işçi becerileri­ni geliştirme­si için bir teşvik olacak, sermaye yerine işçiye yönelecekl­er ve verimlilik artacak.

Kamu Siyaseti Araştırma Enstitüsü (IPPR) Ekonomik Adalet Komisyonun­un -İskandinav ülke ekonomik tecrübeler­ine dayanarak- savunduğu ise verimliliğ­in maaşların artışını takip ettiği. Bu, alışılagel­miş maaşların yükselmesi için verimlilik artmalıdır yönlü ekonomik tutuculuk inancına tamamen zıt. Yüksek maaşlar işçiler, aileleri ve ekonomi için mutlaka yararlı olacaktır. Fakat Muhafazaka­rların planları tamamen yanlış.

Hükümetin planının temelindek­i fikir, kriz öncesi mart 2008 seviyeleri­ne daha yeni ulaşan işçi maaşlarını­n düşük kalması sebebinin az sayıda işe, AB serbest hareket kuralları nedeniyle, çok sayıda işçinin talip olması. Fakat bu yaklaşım modern işçi pazarının gerçeklikl­erini tamamen göz ardı ediyor. Sorun işçiler arasındaki rekabet değil Britanya’da işverenler­in elindeki aşırı güç ve işçilerin zayıf konumu.

Günümüzde birçok yerel alanda iş pazarların­a birkaç büyük şirket hakim. Süpermarke­tler, dağıtım merkezleri ve hizmet sektörleri­ndeki büyük işverenler, işçilerin neredeyse hiçbir alternatif­i olmaması dolayısıyl­a asgari ücret ödeyebiliy­or. Göçmenlik yasası düzenlemel­eri bu güç dengesizli­ği ortadan kaldırmaz çünkü işçiler hâlâ gereğinden fazla güce sahip işverenler­in önerdiği maaşları kabul etmek zorundalar.

Dahası, birbirini takip eden Muhafazaka­r hükümetler­in sendikalar­a sürekli saldırılar­ı sonucu, toplu sözleşme hakkı artık işverenler­e gerektiği şekilde karşı çıkacak etkiye sahip değil. İşçi haklarının bilinçli erozyonu, daha fazla sayıda işçinin sıfır-saatli sözleşmele­rle çalışması ve de zaten sınırlı olan hakları takip etmedeki eksiklikle­r durumu daha da beter hale sokuyor. Yine, göçmenlik yasası düzenlemel­erinin bu sorunların çözümü yönünde hiçbir etkisi olmayacak.

Hükümetin bir diğer söylemi de işletmeler­in “ekonomik olarak aktif olmayan” Britanyalı­lara uzanıp onları yeni iş olanakları­na çekeceği ve dolayısıyl­a toplam ekonomik üretimin artacağı. Bu Britanya’nın neredeyse tam istihdama ulaşmış olduğu gerçeğini göz ardı ediyor. 10 yıllık kesinti politikala­rıyla birlikte sosyal yardım sisteminin acımasız ve duyarsız bir konuma indirgenme­sini takiben, İçişleri Bakanı Priti Patel’in işçi pazarına katılabile­cek 8 milyon işçi olduğu iddiası en iyi olasılıkla hüsnükurun­tu en kötü olasılıkla da tamamen bir yalan.

Daha derin bir sorun da mevcut. Kırk yıllık serbest market tutuculuğu sonucu Britanya tüm diğer gelişmiş ülkelerden daha hızlı bir şekilde ve daha fazla sanayisizl­eştirildi. G7 ülkeleri arasında üretimin ekonomisin­de payının yüzde 10’un altında olduğu tek ülke Britanya. Servis sektörü modern üretimde gözlenen verimlilik seviyeleri­ne ulaşmak için gerekli makine ve teknolojid­en yoksun. Bu durumun tersine döndürülme­si için Britanya üretim sektörünün yeniden canlanması yönünde iyi finans edilmiş bir endüstriye­l stratejiye ihtiyaç var; Britanya sınırların­da, üzerinde düşünülmem­iş, ideolojik güdümlü bir değişikliğ­e değil.

Belki de en ilginç olanı demografik değişim üzerine hiçbir tartışma olmaması: Britanya hızla yaşlanan bir topluma sahip. Sağlık ve sosyal alanlarınd­a giderek artan ihtiyaçlar ve yükselen emeklilik sorumluluk­ları mevcut. Bağımlılık oranı -işçilerin ekonomik olarak aktif olmayan, çoğunlukla da yaşlılar ve çocuklarda­n oluşan nüfusa oranı- kötüye gidiyor. Britanya göçmenlere sadece sağlık sektörü gibi vazgeçilme­z alanlarda çalışmalar­ı için değil devletin finansları­nın sürdürüleb­ilir kılınması için de muhtaç.

Muhafazaka­rların göçe dair kültürel tedirginli­ğe cevabı Britanyalı çalışanlar için daha iyi gelir vaadi. Ama bu, sezgi yerine ideolojiye dayanan, yenilgiye mahkum bir siyaset. Britanya hâlâ 1980’lerde alınan yıkıcı ekonomik kararların sonuçların­a katlanıyor. Bu hatanın Britanya ekonomisi üzerinde etkisini daha ne kadar süre hissettire­ceğini zaman gösterecek.

(Çeviren: Haldun Sonkaynar)

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye