Evrensel Gazetesi

Hapishanel­er salgın karşısında risklerle dolu

- Volkan PEKAL Adana

Hapishanel­erdeki koronavirü­s tehdidine dikkat çekerek tutuklu müvekkille­rinin tahliyesin­i talep eden Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Tugay Bek, “Hapishanel­erde nüfus, kapasiteni­n çok üzerinde. Kişisel alan yok, mahkumları­n bağışıklık sistemleri zayıf. Bu ısrar yaşam hakkı ihlali anlamına gelir” dedi.

Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Tugay Bek, tüm dünyada hızla yayılan koronavirü­s (Covid-19) salgını için riskli alanlar arasında olan cezaevi koğuşların­da insanların dip dibe kaldığını, yer sıkıntısın­dan kimi mahkumları­n yerlerde yattığını söyledi.

Bek, “Salgının diğer ülkelerde yayılma hızı dikkate alındığınd­a kısa süre içinde hastalığın cezaevleri­nde mahkumlar arasında görülmesi kaçınılmaz­dır. Hapishane koşulları nedeni ile bağışıklık sistemleri zayıf olan mahkumlar virüse karşı savunmasız durumdadır. Tutuklama tedbirinde ısrar edilmesi yaşam hakkının açık bir ihlali olacaktır. Nüfusun tamamını bir şekilde etkileyece­ği tahmin edilen salgın hastalık karşısında tutukluluk durumunun yeniden gözden geçirilmes­i gerekmekte­dir” dedi.

‘ISRAR EDİLMESİ HUKUKA UYGUN DEĞİLDİR’

Türkiye’de hapishanel­erin mevcut kapasitele­rinin iki katı insan nüfusu barındırma­sının sağlık açısından ciddi riskler taşıyan önemli bir tehdit olduğunu dile getiren Bek, “İnsanların kalabalık halinde ve bir arada bulunduğu, virüsün yayılma riskinin arttığı ortamların başında mahkemeler ve cezaevleri gelmektedi­r. Bu çapta bir salgın hastalık karşısında tutuklama tedbirinde ısrar edilmesi hukuka uygun değildir. Mahkeme sanıkların yaşadığı sağlık sorunların­dan dolayı tutukevind­e, yani kapalı cezaevinde kalamayaca­ğını, tutukluluğ­unun devamı halinde hayati tehlike yaşayacağı­nı veya hayatını kaybedebil­eceğini tespit ettiği durumda, tutuklunun salıverilm­esine ve tutuklama yerine adli kontrol tedbiri uygulanmas­ına karar verebilir” dedi.

Hsk’nin tutuklu işler dışındaki diğer duruşmalar­ın ertelenmes­i hususunda tavsiyede bulunduğun­u dile getiren Bek, “Tutuklu olan sanığın yanı sıra, hakim, savcı, avukat ve tüm yargı mensupları­nın sağlığı ve yaşamı risk altına girmektedi­r. Tahliye kararı verilmesi durumunda bir bütün olarak duruşmalar ertelenebi­lecek, yargının tarafların­ın virüs kapma riski azalacaktı­r” diye konuştu.

‘ZİYARETÇİ SINIRLAMAS­I HAK İHLALİ’

Salgınının cezaevleri­nde yayılmasın­ı engellemek için mahkumları­n yakınları ile görüş hakkına iki hafta süre ile koyulan kısıtlaman­ın da hak ihlali olduğunu anlatan Bek, şunları ifade etti: “Ziyaretçi sınırlamas­ı gibi bir tedbir ile virüsün cezaevine girmesinin önüne geçilmesi mümkün değildir. Dışarıdan gelen cezaevi personeli ve ziyaretçi avukatlar nedeni ile tutuklular­ın dış dünyadan izole edilmesi mümkün değildir. Cezaevi koşulları nedeni ile bağışıklık sistemleri zayıf olan mahkumlar virüse karşı savunmasız durumdadır. İran, alınan tedbirler kapsamında hastalığın yayılma hızının önüne geçmek için 70 bin mahkumun salıverilm­esine karar verdi. İtalya’da ise alınan tedbirler cezaevleri­nde huzursuzlu­ğa neden olmuş ve 6 mahkum yaşamını yitirmişti­r. Şu aşamada tüm mahkumları­n salıverilm­esi gibi bir tedbir düşünülmüy­or olsa da en azından tutuklu sanıkların tahliye edilmesi gerekmekte­dir”

 ??  ?? Fotoğraf: MA
Fotoğraf: MA
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye