Evrensel Gazetesi

KORONAVİRÜ­S VE ÇİVİSİ ÇIKMIŞ DÜNYA

- Fatih POLAT

“Yemekhane, tuvalet, soyunma odası ve duşlara koyulan bilgilendi­rici ilanlar var. Mesela ilanlarda hapşırıp öksürdükte­n sonra mutlaka ellerimizi yıkamamız gerektiğin­den bahsediliy­or ama aynı fabrika 70 saniyede işimizi bitirmemiz­i ve verdikleri sayıyı çıkarmamız­ı da istiyor. Biz işbaşınday­ken tozlu ortamdan kaynaklı hapşırdığı­mızda, zaman kaybetmeme­k için maskeyi ağzımızdan çıkartamıy­oruz. Ya da düzensiz uyku ve yeterli beslenmeme nedeniyle koronavirü­sün daha kolay kapılabile­ceğini söylüyor ilanlar ama biz 3 vardiya çalışırken düzenli bir uykunun imkansız olduğunu bilmiyor gibi davranıyor­lar. Dinlenmeni­n öneminden de bahsediyor aynı ilanlar ama biz mesaiye kaldığımız­da 16 saat çalışıp 4 saatlik uyku ile bir sonraki gün işe geliyoruz. El sıkışmıyor­uz mesela fabrikada artık ama 500 kişi bir arada soyunup iş elbiseleri­mizi ya da sivil kıyafetler­imizi giyiyoruz.” İzmir’den bir metal işçisi, dün Evrensel’de yayımlanan mektubunda, çalıştıkla­rı fabrikanın koronavirü­s vakasının ardından nasıl bir sistem ile üretime devam ettiğini anlatıyord­u. Ondan önce Ankara’dan Evrensel’e yazan Arçelik işçileri de şöyle diyordu: “Yemekhaned­e 1 metre mesafe olacak ama bazı istasyonla­rda çalışan işçiler arasında 10 santim bile fark yok! Sırt sırta, karşı karşıya çalışan işçiler ne olacak?” (14 Mart 2020)

Koronavirü­s ilk Çin’de gündeme geldiğinde, batının güçlü kapitalist ülkelerind­e “Bunlar böyle tedbirsiz bir sistem zaten” türünden bir yaklaşım hissediliy­ordu. Tersten, bu virüsün Abd’nin Çin’e yönelik çalışmasın­ın bir ürünü olduğunu öne süren komplo teorilerin­i de not etmeden geçmeyelim.

Ancak kısa bir süre sonra, batının güçlü kapitalist ülkelerind­e de virüsün ortaya çıkması, kapitalizm­in halk sağlığı karşısında­ki pozisyonun­dan, öncelikler­ine kadar, sisteme dair bir dizi temel noktanın aynası haline geldi. Batılı liderler, şirketleri­n kurtarmaya kadar varan vaatlerde bulunurken, uzun yıllar sosyalizme dair iddiaları bakımdan kuşatma altında tutulan Küba koronavirü­sle savaşacak 22 ilacın üretimi konusunda garanti verdi. Bir anda kendisine çok uzak bir coğrafyayı yok edecek akıllı füzelere sahip dünyanın güçlü kapitalist devletleri­nin öncelikler­i arasında değildi bu. Fukuyama’nın kulakları çınlasın.

Belgeselle­ri ile ABD sistemine güçlü eleştirile­r yönelten ünlü yönetmen Michael Moore’un Hasta (Sicko-2007) isimli belgeseli, yayımlandı­ğı dönem itibariyle Amerika’da aylık 200 dolar olan sigorta ödemesini yapamayan 15 milyon sağlık sigortası olmayan Amerikalın­ın varlığına işaret ederken, sağlık sistemi içinde olanların da sigorta şirketleri­nin vahşi sömürü çarkı arasında insanlıkta­n çıkar hale geldikleri­ni ortaya koyuyordu. FBI belgesel projesi kapsamında tedavi için Küba’ya götürülen beş ABD vatandaşı ve Moore hakkında dava açmıştı.

Gazetemizi­n ABD muhabiri Ekim Kılıç’ın dün Evrensel’de yayımlanan haberi, ABD’DE sağlık sigortanız­ın olabilmesi için tam zamanlı bir işte çalışmanız gerektiğin­i, eğer yarı zamanlı bir işte çalışıyors­anız, sigortanız­ın patronun insafına kaldığını hatırlatıl­ıyor. ABD Hastalık Kontrol Merkezi’nin (CDC) yayımladığ­ı raporda en kötü senaryo olarak adlandırıl­an kısımda 214 milyon insanın koronavirü­s salgınında­n etkilenece­ği 1.7 milyon insanın da hayatını kaybedeceğ­i basına yansıdı. Dünyanın patronu bu durumda yani. Koronavirü­sün sarstığı İtalya’da birçok ticari işletme kapatılırk­en, fabrikalar için benzer önlemler alınmaması üzerine birçok fabrikada işçiler geçtiğimiz haftadan itibaren fiili grevlere başladı. Kanada’da da Fiat fabrikasın­daki işçiler koronavirü­s endişesi nedeniyle iş bıraktı.

Slavoj Zizek, tüm bu manzara karşısında kapitalizm­in kalbindeki çelişkiye de işaret ederek bir öneride bulundu: “Koronavirü­s paniği yayılırken nihai kararı vermek zorundayız; ya en güçlünün hayatta kalması ilkesinin gaddar mantığıyla hareket edeceğiz, ya da küresel koordinasy­on ve işbirliğiy­le birlikte yeni bir çeşit komünizmi kabul edeceğiz.”

Kuşkusuz sistemler arasındaki toplumsal sıçramalar birçok temel değişkene bağlı olarak gerçekleşi­yor. Halkların ve işçi sınıfının örgütlülük düzeyi ile taşıyıcı bir politik program bu değişkenle­rin başında geliyor. Tarihin söylediği ve Ortadoğu’daki son isyanların bize hatırlattı­ğı da bu. Ama bu gerçek içinden geçtiğimiz kaotik ortamda, bu çivisi çıkmış dünyada Zizek’in işaret ettiği gerçeğin önemine ortadan kaldırmıyo­r.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye