PANDEMİ-EŞİTSİZLİK GERİBİLDİRİM DÖNGÜSÜ
BIR sağlık krizi toplumun tüm kesimlerini vurduğu zaman, azalan ekonomik durumun artan kronik hastalık oranlarına yol açtığı bir döngüyü başlatabilir. Bu da üretkenliği azaltır ve sağlık bakım maliyetlerini arttırırken, daha fazla hastalığa neden olan daha fazla yoksulluğa yol açar. İngiliz biyoloji bilimleri dergisi Proceedings of the Royal Society B tarafından 2010 yılında yapılan bir araştırmaya göre, bütün topluluklar, yoksulluğun sağlık ve sağlığın da yoksulluk üzerindeki nedensel etkilerinin sistemi beslediği “hastalığa dayalı yoksulluk tuzağına” yakalanabilir. Saatlik çalışmaya bel bağlayan aileler halihazırda parasız kalıyor ve birçoğu iş aramaya zorlanıyor. Topluluklar ekonomik durumlarına göre kümelenme eğilimi gösterdiğinden, hem en büyük enfeksiyon riskine sahip olan hem de virüsten en fazla muzdarip olması muhtemel olan insanlar yakınlık içindedir ve riski çoğaltır. Daha uzun dönemli sonuçlar görünmeye başlıyor. New York City yetkilileri, kapanan yerel okulların sistemdeki 114 bin evsiz öğrencinin birçoğunu sıcak öğünsüz ve tıbbi bakımsız bırakacağını söyledi. New Haven’de bir grip salgını sırasında yapılan araştırmalar, nüfusun büyük bir kısmının yoksulluk sınırı altında yaşadığı nüfus sayımı alanlarında enfeksiyon oranının neredeyse iki katına çıktığını buldu. BIR KIŞI TEDAVI OLMAZSA O KIŞI HERKES IÇIN RISKTIR Hastalıklar zenginleri yoksullardan ayıran engelleri gözetmediği için sağlık eşitsizliği herkes için bir sorun teşkil ediyor. Dünyanın ekonomik olarak en kutuplaşmış şehirlerinden biri olan Delhi, Hindistan’dan bir çalışma, kenar mahallelerin grip salgını için şehir çapında bir hızlandırıcı olarak hizmet ettiğini gösterdi. “Kamu sağlığı yalnızca sizin kendi kişisel sağlığınızla ilgili değildir, genel olarak kamu sağlığıyla ilgilidir” diye konuşan Dr. Errett, “Eğer ki tedavi görmeyen bir kişi varsa, o kişi herkes için risk oluşturmaktadır” dedi.