Kısa çalışma ödeneği: İşçiler işsizlik maaşını ödünç alacak
KORONAVİRÜS salgınına karşı açıklanan ekonomi paketi kapsamında devreye sokulan kısa çalışma ödeneğininin tüm maliyeti İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacak. Patronlar bu süreci işsizlik fonunun kullanılması, telafi çalışma süresinin artırılması ve vergi ertelemeleriyle atlatacak. İşçilerin kısa çalışma ödeneğinden faydalandığı süre ise işsizlik maaşından düşülecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladığı “Ekonomik İstikrar Kalkanı”nda yer alan kısa çalışma ödeneğine başvurular dün elektronik ortamdan başladı. Kısa Çalışma Ödeneği kapsamında iş yerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az 4 hafta süreyle durdurulması hallerinde, iş yerinde 3 ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlanıyor. Ancak Cumhurbaşkanı kararıyla bu süreyi 6 aya kadar uzatılabiliyor. Bu süreçte işçinin son 12 aylık prime esas kazancı dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 60’ı karşılanıyor.
Kısa çalışma ödeneğinin işçi ve patrona tanıdığı haklar incelendiğinde emekçiler ücretlerini alsa da asıl yararın sermaye lehine olduğu görülüyor. Ücretli izin vermek yerine basit hijyen önlemleriyle üretime devam eden patronlar, yıllık izin veya ücretsiz izin yöntemlerine başvurarak yine kârında vazgeçmemişti. Şimdi de kısa çalışma ödeneği kapsamında gerekli şartları denetleyecek müfettişler ve bakanlığın harcamaları dahil olmak üzere ödeneğin tüm maliyeti İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak.
Üretimin kesintiye uğramasının ardından patronlara kaybını telafi etmesi için bu kolaylıklar sağlanırken; işçinin kısa çalışma ödeneğinden tek kazancı, ücretinden kesintilerle oluşturulan işsizlik sigortası fonundan ödünç para almak oluyor. İşçilerin bu ödenekten faydalanması için işsizlik sigortasından yararlanma koşullarına sahip olması gerekiyor. Bu da SGK’DE son 120 gün hizmet akdine tabi olmak ve son 3 yıl içinde 600 prim günü olması anlamına geliyor. Kısa çalışma ödeneğinden faydalanan işçi, daha sonra işsizlik maaşı almak istediğinde ise ödenekten faydalandığı süre düşecek. Örneğin; son 3 yılda 1080 gün primi olan işçi, 3 ay kısa çalışma ödeneğinden yararlanmışsa, işsiz kaldığında 10 ay değil 7 ay işsizlik ödeneği alabilecek.
2008’DEN BERİ KULLANILIYOR
OHAL kapsamında KHK ile ihraç edilen İŞKUR İstihdam Uzmanı Sinan Ok, kısa çalışma ödeneği kullanımının 2008 krizinden sonra yaygınlaştığını kaydeden Ok, “2008 yılında sadece 605 kişinin yararlandığı uygulamanın 2009 yılında 190 bin 223 kişi olmuştur. 2018 Rahip Bronson olayından sonra başlayan ve devam eden krizde kısa çalışma ödemeleri aylık 10-35 bin arası gerçekleşmiştir. Ancak korona nedeniyle bu sayının ve sürenin ne kadar olacağını kestirmek güçtür. Sürenin 1 ayı aşması durumunda bile fonun sürdürülebilirliği tartışmaya açılacaktır. Çünkü sadece kısa çalışma ödeneği değil işsizlik ödeneği harcamalarında da bir artış olacağı öngörülmelidir” dedi.
ŞARTLAR ESNETİLMELİ
Öncelikle birçok işçinin hem işsizlik ödeneği hem de kısa çalışma ödeneğinden faydalanamadığını belirten Ok, “Son 120 gün ve 3 yılda 600 gün şartının yanı sıra kendi istek ve kusuru dışında işten atılmak şartları işsizlik ödeneğinden ‘yararlanıcı’ sayısını çok azaltıyor. Korona nedeniyle ortaya çıkabilecek kitlesel işsizliğin fondan yararlandırılması için acil bir şekilde yasa değiştirilmelidir. Aksi takdirde belki de milyonlarca kişi ne kısa çalışma ödeneği ne de işsiz kalması durumunda işsizlik ödeneği alabilecektir” dedi.
İŞSİZLİK FONUNDA NAKİT YOK MU?
Bir başka tartışma konusu da İşsizlik Sigortası Fonu’nda para olmadığı yönünde. Merkez Bankası eski Başkanı ve İyi Parti Milletvekili Durmuş Yılmaz; “Çünkü işverenden, devletten ve işsizden kesilerek biriktirilen bu fon aylık olarak kamu ihalelerine hazine borçlanmalarına kullanılıyor yani devlete bu parayı harcıyor, tahvil ve bono var nakit para yok sadece yükümlülük var” demişti. İŞKUR’UN 2019 Yılı Faaliyet Raporu’na göre 31 Aralık 2019 itibarıyla fon portföyünün; yüzde 94,02’si tahvil ve yüzde 5,98’i mevduattan oluşuyor.
Bu konuyu değerlendiren Ok, “Fonda kaydî de olsa aralık sonu itibariyle 131,5 milyar TL olduğunu biliyoruz. Mevduat olarak sizin de belirttiğiniz gibi yüzde 5,98 oranında, yani 7-8 milyar bir para var. Ancak tahvil olarak geriye kalan miktarda işçinin parasıdır. Koşullarını yerine getirenler işsiz kaldığında bu tahvilller ‘tahvil edilerek’ işsizlere ödenmek zorundadır. Sorun şu ki biz tahvillerin vadeleri ve faiz oranları hakkında bilgi sahibi değiliz. Önceden fon bülteninde buna ilişkin getiri oranları açıklanırdı ama Akp’nin çok sık başvurduğu bilgi gizleme yöntemi nedeniyle fon bülteninden bu kısım çıkartıldı” diye konuştu.