İTO GENEL SEKRETERİ ÖZTÜRK: MÜLTECİLERİN, HALKIN SAĞLIĞI PAKETTE YOK
TÜRKİYE’DE yaşayan Suriyeli mülteci sayısı 3.7 milyon civarında. Ne var ki kaydı bulunmayan göçmen ve mültecilerle birlikte bu rakam 5 milyona kadar çıkıyor. Peki bu insanlar koronavirüs tehdidi karşısında ne durumda? Sorularımızı yanıtlayan İstanbul Tabip Odası Genel Sekteri Osman Öztürk, “TTB olarak daha önce de uyarılarımız vardı. Mülteciler en korunmasız durumda olan, barınacaklar yerleri olamayan, beslenme sorunu yaşayan insanlar. Temizlik malzemelerinin ulaşması da zaten çok sıkıntılı. Dolayısıyla salgın tehdidine çok açıklar” diyor.
Öztürk devamında şunları dile getiriyor: “Tsunami öncesinde gibiyiz. Şehirler en kötü durumda. Pandemi ekonomileri yıkıyor. Oysa karşımızdaki kanser gibi karmaşık bir virüs değil. Basit şeylerle takip etmek, önlem almak mümkün. Sonuçta bir tane virüsle bulaşıyor. Ama bu nasıl olacak? On kişi bir evde kalan mülteciler sosyal mesafeyi nasıl koruyacak? Dezenfektan bulabiliyorlar mı? Üstelik gündelik işlerde, sigortasız çalışan bu insanlara nasıl ‘Evden çıkmayacaksın’ diyeceğiz? Maalesef Hükümetin de göçmenler için özel bir önlemi yok.”
Hükümetin emekçiler ve göçmenler yararına bir paket hazırlaması gerektiğine dikkat çeken Öztürk, “Paket yenilenmeli. Cezaevlerindekiler, göçmenler düşünülmeli. Toplumu değil sermayeyi düşünüyorlar. Oysa çalışanlar, mülteciler, halk sağlığı esas alınmalı” diyor. ‘PANDEMİ TANISI SINIRDAKİLER İÇİN DE GERÇERLİYDİ’ Pazarkule ve sınırda bulunan göçmenlerin durumunda dikkat çeken Öztürk, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) pandemi tanısını 11 martta koydu. DSÖ’YE de geç kaldığı için eleştiriler var. Ama 11 marttan önce de uyarıları vardı. Sınırdaki olaylar aynı tarihlerle çakıştı. Dolayısıyla bir ihmal var. O insanların hızla sağlık açısından güvenli alanlara alınması gerekiyordu” yorumunda bulunuyor.
Pazarkule’den dönenlerin karantina altına alınması gerektiğine de vurgu yapan Öztürk İran sınırı konusunda da uyarıda bulunuyor: “Dünya Çin’e odaklandı ama salgında İran ikinci Çin oldu! Çin kendi tedbirlerini aldı, yayılma hızını azalttı ama İran geç kaldı. Oradan Orta Doğu bölgesine yayılım çok oldu. Türkiye’nin doğu sınırından da girişler çok oldu. İran’dan geçişler çok geç sınırlandı.”
Öztürk son olarak Geri Gönderme Merkezleri’nin de insan sağlığı ve salgın riskleri açısından uygun olmadığını dile getiriyor.