‘DİSTOPYA GERÇEĞİ TÜM SERTLİĞİYLE ORTAYA KOYMALI’
HASTALIK, distopik türde bir eser. Tarihe baktığımızda edebiyat ya da sinemanın, olası aydınlık ya da karanlık geleceğin romanlarını, öykülerini, filmlerini ortaya koyduğunu görüyoruz. Zaman içinde bu ütopik ya da distopik eserler, gerçekliğe dönüşebiliyor. Bu yapıtlar bir anlamda insanlığın erken uyarı sistemi gibi belki de. Yaşadığımız çağda distopyanın gerçeğe, gerçeğin ise distopyaya çok daha keskin ve hızlı bir biçimde dönüştüğünü söylemek mümkün mü?
Elbette mümkün, bunun sebebi her şeyin hızlanması bana kalırsa. Son yüz elli yıllık öykümüz insanın ondan önceki on bin yılından daha karmaşık ve atılgan. Bu da başlı başına bir sorun yaratıyor elbette. Teknolojik ilerlemeye karşı olmak gibi bir fikir çıkmamalı buradan. Söylemek istediğim yalnızca şu; distopyaların hayal edileceği gelecek fikri de daralıyor böylece. Bu daralma ile üstümüze çöken karamsarlık da gerçekçiliğe dönüşüyor.
Önceki soruyla bağlantılı olarak distopya edebiyatının geleceğini nasıl görüyorsunuz? Distopyalar gerçeğe hızla yakınlaşıyorken, gerçekçi hatta hard gerçekçi yapıtlar okura daha fazla hitap edebilir mi önümüzdeki süreçte?
Bence bu türün amacı olası gelecekleri tahmin eden bir çeşit kahinlik yapmak değil, o ihtimaller asla gerçek olmasınlar diye insan zihnini en uçlara kadar taşımak. Gelecek korkusunun bu kadar derinleştiği bir zamanda tür, bu işi yapabilecek mi sorusu çıkıyor ortaya. Dünya savaşlarını görenler geleceğin savaşlar içinde yok olduğu distopyalar hayal ettiler, insanlık bunun korkusuyla harekete geçti. Faşizmin yükselişi ile totaliter distopyalar yazıldı ve insanlık bunun da karşısında durmaya çalışıyor.
Bugün ise kontrolsüz popülasyon artışı, doğanın geri döndürülemez şekilde zarara uğratılması konuları için distopyalar yazmak mümkün. İnsanlığın temel korkuları bunları içeriyor artık. Peki bu korkunç talihlerden ne kadar uzaktayız ki? Küresel salgınlar hakkında kaç distopya yazılması gerekecek harekete geçmemiz için ve dünya bu kadar hızlanmışken, zamanımız olacak mı? Bence insanların acele etmesi gerekiyor, bu yüzden distopyanın da acele etmesi, en acı gerçeği tüm sertliği ile ortaya koyması gerekiyor.