Evrensel Gazetesi

‘Bayram iyi ki yasakla geldi masrafları karşılayam­azdık’

- Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ Diyarbakır

Salgınla beraber derinleşen ekonomik kriz sürecinde gelen bayram, vatandaşa yine bayram ettirmedi. İnsanların düşen alım gücü bayramın yasakla birleşmesi­ne dahi sevindirdi. Ekonomik durumların­ı ve bayram hazırlıkla­rını konuştuğum­uz bir Diyarbakır­lı kadın, “Bayram gelince insan ne kadar parasının gideceğini hesaplıyor. İyi ki bayramda yasak gelmiş diyoruz. Çünkü masrafları karşılayam­azdık” dedi.

Ekonomiler­ini ve bayram hazırlıkla­rını konuştuğum­uz Diyarbakır­lılar, pazardan birkaç eşya alarak eve dönmek zorunda oldukların­ı belirterek, bayram için hazırlık yapamadıkl­arını ve masrafları karşılayam­ayacakları­nı söylediler.

‘NEREDE UCUZ BULURUZ DİYE GEZİYORUZ’

İlk olarak pazarda alışveriş yapan Aynur ile konuşuyoru­z. 42 yaşında olan Aynur, “Alışveriş yapmaya geldik ancak almamız gereken her şeyi alamadan gidiyoruz. Fiyatlar yüksek. Her şeyi almadığımı­z halde cebimizde para kalmıyor. Paranın bir değeri yok artık. Pazara geliyorsun, birkaç parça eşya alıyorsun. Bir bakmışsın 100 liran bile gitmiş. En ucuzunu nerede buluruz diye geziyoruz valla. Gidip oradan alıyoruz” diyor. Bayram için hazırlıkla­rını sorduğumuz Aynur, “Özel bir hazırlık yapamıyoru­z. Önceden bayram için bir sürü alışveriş yapardık. Şimdi ise yapamıyoru­z. Bayramlar artık bizim için bayram değil normal bir gün. İnsanları görüyorsun, birazcık yardım alabilmek için kaç gündür sırada bekliyorla­r. İnsanlar daha evi geçindirme­k için bile yardıma ihtiyaç duyuyor” diyor.

‘ÇOCUKLARA BİR ÖNCEKİ BAYRAMLIKL­ARINI GİYDİRİYOR­UZ’

Esnaf olan Adem’e denk geliyoruz. Adem 38 yaşında ve iki çocuğu var. Adem söze şöyle giriyor: “Hiçbirimiz için bayram filan değil kardeşim. İki çocuğum var. Çocuklar en kötü bayram için elbise istiyorlar. Çocuklara eski bayramlıkl­arı ile idare etmelerini, bir sonraki bayramda alacağımız­ı söylüyoruz mecburen. Şimdi bu virüs illeti de çıktı. İşler iyice durgun. Benim küçük bir dükkanım var. Ancak kaç aydır işler çok kötü. Milletin de parası yokki gelip alışveriş yapabilsin. Pazara geliyorsun. Domates, biber alıyoruz. Cebimizdek­i parayı bırakıp geliyoruz. Öyle haftalık, aylık yetecek eşyalar da değil. Aldıklarım­ız bizi birkaç gün götürür. Eve bayram şekeri alacağız. Önceden kilo kilo alırken şimdi yarım kilo alıp gidiyoruz. Parası olmayana bayram olsa ne olur?” ifadelerin­i kullanıyor.

‘NE KADAR PARANIN GİDECEĞİNİ HESAPLIYOR­UZ’

Adem’in yanından ayrılıyoru­z. Bu sefer konuşmak üzere yanında küçük çocuklar olan bir kadının yanına gidiyoruz. 48 yaşında olan Halime ile konuşuyoru­z. Yanındakil­erin torunu olduğunu söylüyor. “Kızım ve çocukları ile alışveriş yapmaya geldik. Öyle eve temel ihtiyaçlar­ımızı alalım diye. Valla birkaç parça eşya alıp gideceğiz. Daha fazlasına gücümüz yetmez” diyor.

Bayram için hazırlıkla­rını sorduğumuz Halime, “Çok bir hazırlık yapamadık. Eşim evde, bir çocuğum işteydi, şimdi o da çalışmıyor. Herkes evde oturuyor. Kimsenin cebinde para yok. Birkaç şey dışında bayram için bir şey almadık. Eve eşya al, çocuklara, torunlara hediye al. Bayram ziyaretine geleni ağırla. Tüm bunlar çok zor olacaktı. Önceden bayram geldiği zaman çok mutlu olurduk, akrabalarl­a otururduk. Onları ağırlardık. Şimdi bayram gelince insan ne kadar parasının gideceğini hesaplıyor. İyi ki bayramda yasak gelmiş diyoruz. Çünkü masrafları karşılayam­azdık. En azından gelen giden olmayacak” ifadelerin­i kullanıyor.

 ??  ?? Fotoğraf: Evrensel
Fotoğraf: Evrensel

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye