Çöçeli’de kalker ocağı tarımı olumsuz etkileyecek
KAHRAMANMARAŞ’ıN Pazarcık ilçesi, Çöçelli Mahallesi’nde kalker ocağı kurulmasına tepki geldi. Evrensel’e konuşan avukatlar, ocağın doğal yapıya zarar vereceğini, tarım ve hayvancılığı da olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi, Çöçelli Mahallesi’nde çimento fabrikalarına doğal malzeme sağlayacak kalker ocağı ve kırma-eleme tesisleri için çevresel etki ve değerlendirme (ÇED) raporu kabul edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kabul edilen ÇED raporu Çöçelli Mahallesi halkı ile paylaşıldı. SANKO Holdinge bağlı Çimko Çimento ve Beton San. Tic. AŞ tarafından yapılması planlanan tesislerin ÇED raporuna, görüşlerini belirten ve hukuki süreci takip eden avukatlar, karara tepkili. Geçtiğimiz hafta konuyu meclis gündemine taşıyan HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul ise “Kalker ocağının yapılmasıyla yöre halkı büyük bir mağduriyet yaşayacaktır” dedi.
‘YERLEŞİM YERİ YAŞANMAZ HALE GELECEK’
Çöçelli ve Çevre Köyler Dayanışma Platformu adına konuşan Avukat Gamze Çöçelli, ÇED ruhsatının kapsamının mahallenin içine kadar girdiğini belirterek, “Köyde bulunan türbe alanını bile içine alıyor” dedi. Mahallenin içerisinde yer alan Bağlama Gölü’nün de zarar göreceğini belirten Çöçelli, “Köydeki endemik bitkiler yok olacak. Köyde bulunan yerleşim yerleri yaşanamaz hale gelecek. Hatta kalker ocağının yapılması halinde civardan geçen fay hattının da aktif olabileceği söyleniyor. Bu nedenle Çöçelli ve çevre köylerde yaşayanlar olarak hukuki sürecin takipçisi olacağız. Bu mücadele doğa ve yaşam için verilen bir mücadele. Bu nedenle bütün civar köylerden ve tabii ki doğaseverlerden destek bekliyoruz” dedi.
‘SERMAYENİN KÂRI İÇİN DOĞA HİÇE SAYILIYOR’
Sürece hukuki olarak müdahil olan Avukat Hüseyin Göksel ise “Pazarcık’ta doğmuş, büyümüş bir hukukçu ve çevreci olarak bu talana bir son verilmesini istiyoruz” dedi. İlçenin tarım ve hayvancılığının öne çıktığını ve verimli toprakların olduğu bir bölge olduğunu belirten Göksel, “Zaten iki adet çimento fabrikası bulunan bir alana bir de kalker ocağı yapılmak istenmesi sermayenin kârı için doğayı nasıl da hiçe saydığının kanıtıdır. Burada insanlar zaten iki adet çimento fabrikasından yeterince muzdariptir. Doğanın ve insan sağlığının ne kadar önemli olduğunu düşündüğümüz bu günlerde bu talan niye? ”diye sordu. Bir an önce bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini belirten Göksel, “Bütün pazarcık halkını elbette doğayı, yaşamı savunanları bu anlamda dayanışmaya ve bu tesislerin yapılmaması için mücadele etmeye davet ediyorum” diye konuştu.