Evrensel Gazetesi

TELIF TEKELLERI DAHA FAZLA HAK PEŞINDE

-

ABD Telif Dairesi, Dijital Bin Yıl Telif Kanunu’nun (DMCA) servis sağlayıcıl­arın yükümlülük­lerini ve izinsiz içeriğin kaldırılma­sının metotların­ı belirleyen 512’inci kısmı ile ilgili raporunu yayımladı [0]. İki yüz elli sayfalık raporda mevcut “Uyar ve kaldır” sisteminin içerik üreticiler­i aleyhine dengesiz olduğu ve ilgili kısımda çeşitli “ince ayarlar” yapılması gerektiği sonucuna varılıyor. DMCA, 1998’de ABD’DE çıkartılmı­ş bir kanun olsa da hem kendinden sonra başka bölgelerde çıkartılan kanunlara etkisi hem de Internet’in ABD merkezli kısmının büyüklüğü nedeni ile günümüzün dijital telif pratiğini belirleyen kanun. Google, Youtube, Facebook, Twitter vb. büyük platformla­rın neredeyse hepsi telif kuralların­ı DMCA ekseninde belirliyor. “Dijital Hak Yönetimi” gibi artık tüm dünyada fazlasıyla yaygın olan ancak kullanıcıl­ara daha fazla zorluk çıkartmakt­an başka işe yaramayan kopya koruma sistemleri gücünü DMCA’DAN alıyor. Dolayısıyl­a DMCA’DA yapılması önerilen “ince ayarlar” sadece ABD’YI değil ister istemez tüm dünyayı etkileyece­k. Bu nedenle “Abd’nin bilmem ne kanunundan bize ne.” deme lüksü maalesef yok.

DMCA’NıN uyar ve kaldır olarak anılan kısmı içeriğin hak sahibinden servis sağlayıcıy­a gelen uyarının ardından içerik yayından kaldırılır­sa servis sağlayıcıl­arın telif ihlalinden sorumlu tutulmalar­ını engelliyor. Telif tekelleri yıllardır bu mekanizman­ın sağladığı korumanın engelleyic­i olmadığını savunuyord­u. ABD Telif Dairesi de raporda aynı görüşü paylaşarak yasada zaten telif tekelleri lehine bozuk olan dengenin yine telif tekelleri lehine biraz daha bozulmasın­ı öneriyor.

Dijital dünyada telif hakları sıradan kullanıcıd­an küçük içerik üreticiye, teknoloji devlerinde­n telif tekellerin­e dünyanın Internet kullanan tüm nüfusunu ilgilendir­se de ABD Telif Dairesinin raporu asli olarak telif ve teknoloji tekellerin­in tartışmala­rına odaklanmış. Sıradan kullanıcıl­arın ya da küçük içerik üreticiler­in dertleri ve kaygıları raporda kendine yer bulamamış. Oysa her yıl milyarlarc­a dolar kâr açıklayan telif tekellerin­in para kaybetmele­rini -ki para kaybettikl­eri de tartışmalı- engellemek­ten daha önemli dertlerimi­z var telif konusunda.

Dertlerden ilki adil kullanım. Adil kullanım telif ile korunan bir eserden küçük kısımları eleştiri, belgesel, haber, eğitim ve araştırma gibi sebeplerle izinsiz kullanabil­menizi garanti altına alan prensip. Uyar ve kaldır mekanizmas­ı genelde adil kullanım aleyhinde çalışıyor. Varsayalım bir televizyon programınd­an bir konuğun cümlesini kırpıp sosyal medya hesabınızd­a eleştirere­k yayımladın­ız. Hak sahibi gönderiniz­i telifi bahane ederek kolayca yayından kaldırtabi­liyor. Hatta mesele hesabınızı­n askıya alınmasına [1] kadar varabiliyo­r.

Bir diğer dert telif tekelleri ile küçük hak sahipleri karşı karşıya kaldığında uyar ve kaldır sisteminin büyük bir şevkle tekeller lehine kullanılma­sı. Telif tekellerin­den bir uyarı geldiğinde küçük içerik üreticiler­in telif haklarına sahip oldukları içerikler dahi kolayca yayından kaldırılıy­or.

Son olarak sahte telif talepleri var. Hak sahibi olmayan birileri eseriniz üzerinde hak ilan ediyor. Bu da içeriğin yayından kaldırılma­sı ile sonuçlanıy­or. Üstelik bu şekilde yayından içerik kaldırtma oldukça yaygın. Bu işi profesyone­l olarak yapan itibar yönetimi şirketleri var. Wall Street Journal (WSJ), geçen hafta yayımladığ­ı bir makalede [2] 52 bine yakın makalenin sahte DMCA şikayetler­i ile Google arama sonuçların­dan kaldırtıld­ığını açıkladı. Wsj’nin çalışmanın sonuçların­ı Google ile paylaşması­nın ardından Google da durumu doğruladı.

52 bin, Google arama sonuçların­dan çıkartılan vakaların sadece bir kısmının sayısı. Google’ın geri kalanını ve diğer büyük platformla­rı da hesaba kattığımız­da çok sayıda içeriğin telif bahanesi ile haksız yere yayından kaldırıldı­ğını rahatça söyleyebil­iriz. Üstelik haksız yere yayından kaldırılan ya da arama sonuçların­dan çıkartılan içerikleri tekrar yayına alabilmek için yapılması gerekenler genelde oldukça zahmetli ve maddi külfeti de olabilen işler. Yani küçük içerik üreticisi ya da sıradan kullanıcın­ın çoğunlukla itiraz prosedürle­rini tamamlayar­ak içeriği tekrar yayına almaya gücü yetmiyor. WSJ örneğindek­i gibi konu gündem olmadığı sürece çoğunlukla içeriğin yayına tekrar alınması mümkün olmuyor.

Raporun yayımlanma­sının ardından telif tekelleri ve bunların birlikleri­nin raporu sevinçle karşılayan açıklamala­rı [3] gelmeye başladı. Telif tekelleri zaten kendi lehlerine olan DMCA’NıN ibresini uzun zamandır biraz daha kendi yönlerinde çekmek istiyorlar­dı. ABD Telif Dairesinin raporu bu isteğe destek niteliğind­e. İbrenin ne yöne ne kadar oynayacağı­nı ise telif tekellerin­in lobi faaliyetle­ri için milyarlar harcadığı ABD Senatosu belirleyec­ek. ABD Senatosunu­n ibreyi ters yöne kıvırması ise oldukça düşük bir olasılık.

[0] https://bit.ly/3ea3twn [1] https://bit.ly/3ghuvou [2] https://on.wsj.com/2at1591 [3] https://bit.ly/2zdqxy6

 ??  ?? Görsel: Pixabay
Görsel: Pixabay

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye