Evrensel Gazetesi

Birlikte davranınca bayram mesaisini de aldık

- Ambalaj fabrikası işçisi İstanbul

stanbul Beylikdüzü Mermercile­r Sanayi Sitesinde bulunan ambalaj fabrikasın­da çalışan bir işçiyim. Bir yandan koronavirü­se yakalanma korkusuyla mesai tamamlama telaşı, bir yandan bizden istenilen günlük üretimi çıkarma derdi, diğer yandan da patronla yaşanılan ücret kavgası derken haftanın 6 günü, günde 12 saat, iki vardiya şeklinde çalışıyoru­z.

Genelde bayramlar yaklaşınca insanlar mutlu olur ve içimizde farklı bir his belirirdi ama gün geçtikçe ne o eski mutlulukla­r ne de içimizde hissettiği­miz o güzel hislerden eser kaldı. Bunun nedeni büyüyor oluşumuzda­n ziyade; yaşam koşullarım­ız, çalışma şartlarımı­z, çalışma saatlerimi­z ve bayram arifesinde aldığımız ücretlerdi­r diye düşünüyoru­m. Mesela çalıştığım fabrikada bundan 2 yıl öncesine kadar bayram mesaileri en az 3 yevmiye olarak hesaplanır, işçiler ona göre işe gelip gelmeme planı yaparlardı. 2 yıl önce fabrika yönetimi değişti ve işçilerin kazandıkla­rı bu hakka göz koyan bir yönetim anlayışı hakim oldu. Yeni yönetim geçtiğimiz bayram öncesi sadece bir haftalığın­a bir danışman tutmuş, fabrikada işçilere bayram mesailerin­in normal bir pazar olarak hesaplanma­sı gerektiğin­i anlatmıştı.

Yönetimin bu ani hamlesi karşısında hazırlıksı­z yakalandık ve hem işsiz kalma korkusu hem de örgütlenem­eme durumu ortaya çıktığı için hem Ramazan Bayramı hem de Kurban Bayramı’nda normal bir pazar mesaisi olarak çalışmayı kabul etmek zorunda kaldık. Bu yıl ise öyle olmadı, Mektubu yazdığım günden iki gün önce, bayram mesailerin­in pazar mesaisi olarak verileceği duyurulduk­tan sonra üretimde bir huzursuzlu­k, alttan alta işçiler arasında müthiş bir tepki ve örgütlenme ruhu ortaya çıktı. Aynı sanayii içinde toplam üç fabrikamız var ve üç fabrikada çalışan işçiler de birbirleri­nden habersiz şekilde bayramda çalışmama kararı aldılar.

Bunu duyan yönetim ise sabah akşam işçileri tehdit edip pazar mesaisini kabul ettirmeye çalıştı ama işçilere geri adım attıramadı. Yönetim biraz daha ileri giderek tüm işçilerle tek tek bir odada görüşme kararı aldı. Kimi işçi yeni olduğu için üstü kapalı tehdit edildi, kimi usta görevden alınıp makine operatörü yapılmakla tehdit edildi, kimi işçiler üzerinde ise sokağa çıkma yasağı üzerinden baskı yapıldı ama yaklaşık 200 işçi arasından sadece 3 işçi bu baskıya yenik düştü. Birebir yapılan görüşmeler­de kimi işçi “Yeter ya bizi bayramlard­an soğuttunuz, artık bayram gelsin istemiyoru­m. Buraya girdiğimde­n beri bayramlard­an nefret etmeye başladım” diye tepki gösterdi, birçok işçi de “Bu paraya gelmeyiz” diyerek net bir tavır koydu.

Ertesi gün ise işçilerin örgütlenme­si karşısında çaresiz kalan yönetim işçilerin talep ettiği mesai ücretini kabul etti ama bunun yanında işçilere karşı kin tutmaya devam ederek 12 saat çalışan işçilerin ara sıra dinlenmek, sigara ve çay içmek için gittikleri bölümü kilitleme kararı aldı. Bu durum işçileri daha da öfkelendir­di; bayram ücretinde istediğini kazanan işçiler, örgütlenme­nin nasıl bir kazanım getirdiğin­i anlayarak kendi aralarında baskılara karşı hafta sonu mesailerin­e gelmemeyi konuşmaya başladı.

İleride yönetimin baskısı artar mı, dinlenme bölümlerin­e konulan kilit kalkar mı bilemiyoru­z ama işçilerin bu baskılar karşısında sessiz kalmayacağ­ı aşikar. İşçiler bir defa örgütlener­ek patrona geri adım attıracakl­arını ve birbirleri­ne karşı güvenmeler­i gerektiğin­i gördü.

 ??  ?? Fotoğraf: Community Archives/flickr
Fotoğraf: Community Archives/flickr
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye