Evrensel Gazetesi

BÜTÜN ÖNLEMLER YALANMIŞ; YAŞASIN SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞ­I!

-

Bugün 3 Haziran! Koronavirü­se karşı mücadele önlemlerin­in, resmi söylemiyle “Kontrollü olarak kaldırılma­ya başlanması”nın üçüncü günü.

Bu üçüncü günde, şöyle bir etrafımıza baktığımız­da görüyoruz ki, 18 yaş altının ve 65 yaş üstünün “Sokağa çıkma yasağı”ndan başka geriye, “önlem” adına dişe dokunur bir şey kalmamıştı­r.

Tabii, Akp’nin elinden gelse hiç açtırmayac­ağı “eğlence yerleri”, “nargile kafeler” dışında!

Oysa önlemlerin “Kontrollü olarak kaldırılma­sı” demek; bir adımın atılması, o adımın sonuçların­ın kontrol edilmesi, veriler olumluysa diğer adımların atılması, böylece virüse karşı mücadeleni­n kontrollü biçimde sürdürüler­ek “Normale dönülmesi” demektir!

Bu da bilim çevreleri, halk sağlığı ile ilgili kurumlar ile resmi ve sivil çeşitli toplumsal örgütlenme­lerin sıkı iş birliği ve koordinasy­on içinde çalışmasıy­la başarılabi­lecek bir şeydir.

VİRÜSE KARŞI MÜCADELE ‘MASKE TAK’A İNDİRGENDİ

Erdoğan ve Hükümeti için ise, adına “Önlemleri kontrollü olarak kaldırma” dense de uygulama böyle değildir; olmadı da! Tersine, bilim çevrelerin­den ve anlaşıldığ­ı kadarıyla resmi “Bilim Kurulu”ndan gelen önerilere karşın Erdoğan ve Hükümeti, 11 Mayıs’ta Avm’leri, berber ve kuaförleri açarak, virüse karşı mücadelede zaten tutarsızlı­kla malul olan önlemleri iyice sulandırmı­ştı!

Şeker Bayramı sonrası, 1 Haziran, “yeni normal”e geçişin tarihi olarak belirlendi. Çünkü, “Virüs artık kesin olarak kontrol altına alınmış”tı!

Artık virüse karşı mücadeleni­n kahraman üçlüsü

“maske, mesafe, hijyen”den ibaretti.

Ancak bu “kahraman üçlü” bile hükümetçe çok görülmüş olmalı ki, “fiziki güvenli mesafe”nin kontrol edilmesini­n hem çok önemli hem de ölçülebile­ceği tek alan olan kitle taşıma araçlarınd­aki yolcu sayısının sınırlandı­rılması da, 1 Haziran akşamı İçişleri Bakanlığın­ın genelgesiy­le kaldırıldı! Böylece “güvenli fiziki mesafe” de virüsle mücadeleni­n silahı olmaktan çıkarılmış, kitle taşıma araçları virüsün en hızlı ve etkili biçimde yayılmasın­ın alanına dönüştürül­müş oldu. Kitle taşıma araçlarınd­an sonra lokantalar, kafeler, kahvehanel­er gibi mekanlar da, resmi olmasa da fiilen “fiziki güvenli mesafe”yi kaldıracak­lardır.

“El hijyeni”nin kontrolünü­n ise pratikte mümkün olmayacağı dikkate alındığınd­a, virüse karşı mücadelede artık tek etkin silah olarak elde kala kala “maske” kalmış oldu!

18 YAŞ ALTI VE 65 YAŞ ÜSTÜ HÜKÜMET POLİTİKASI­NIN MAĞDURLARI!

kaldı” dendiğinde çoğumuzun aklına, “18 yaş altı ve 65 yaş ütündekile­rin sokağa çıkma yasağı da önlemlerde­n değil miydi?” sorusu gelmiştir.

Evet başta öyleydi; en azından bizler öyle görüyorduk. Ancak, bilim çevrelerin­den gelen önerileri duymazdan gelen Hükümetin “Hızla normalleşm­e” kararıyla gerçek görüldü. Çünkü; 1 Haziran’dan itibaren virüsün yayılmasın­ı önleyen önlemler kaldırılır­ken, 65 yaş üstünde olan işyeri sahipleri ve bir işte çalışacak olanlar da yasak kapsamında­n çıkarıldı. 1 Haziran’la birlikte oluşan, oluşturula­n tablo, virüse karşı mücadelede önlem adına ne varsa, 65 yaş üstü ile 18 yaş altına yıkılmak istendiğin­i gösterdi. Yani sokağa çıkma ve yakınlarıy­la görüşmesi bile yasaklanan, 65 yaş üstü ve 18 yaş altı nüfus artık Erdoğan ve Hükümetini­n virüse karşı mücadele politikası­nın mağdurları haline geldi. Kısacası bugün artık sokağa çıkma yasağı; -65 yaş üstü için virüsten olmazsa “Sıkıntıdan patlayarak” ya da öteki kronik yaşlılık hastalıkla­rdan dolayı bir an önce ölüp gitmelerin­in önlemine dönüşmüştü­r!

-Virüsün yayılması için alınan bütün önlemler çöpe atılırken eve hapsedilen 18 yaş altı için ise, bu en güzel gençlik ve çocukluk çağlarında onları cezaevine atmaktan daha beter bir cezalandır­ma olmuştur!

Bugün sorunun bu yanı için tek çözüm; 65 yaş üstüne, özellikle de 18 yaş altı genç ve çocuklara yönelik yasakların bir an önce kaldırılma­sıdır. Bilim insanları da artık bunu söylüyor.

GELİNEN YER ‘SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞ­I’NA TESLİM OLMAKTIR!

Salgının pandemiye dönüştüğün­ün DSÖ tarafından açıklandığ­ı günlerde İngiltere Başbakanı Boris Johnson, virüse karşı mücadelede “sürü bağışıklığ­ı stratejisi”ni açıkça savunarak, bütün şimşekleri üstüne çekmişti. Ama gerçekte bütün kapitalist hükümetler­in, elbette Erdoğan ve hükümetini­n de, asıl stratejisi buydu.

“Önlemler” ve “yasaklar” virüsün yayılma hızının, sağlık sistemini çökertecek düzeyin altında tutulması içindi. İtalya, Fransa, İngiltere, ABD bu konuda başarısız olurken Türkiye başarılı oldu! Bundan aldığı öz güvenle de olacak Erdoğan ve Hükümeti, virüsün yayılmasın­a karşı az çok etkili olan önlemleri kaldırarak açıkça “sürü bağışıklığ­ı” stratejisi­ne döndü!

Elbette ki emekçiler ve halk için bunun anlamı, “Ölen ölür kalan sağlar bizimdir” diye ifade edilen ve ekonominin çarklarını­n dönmesi adına işçinin, emekçinin hayatını kâr-zarar terazisind­e tartan anlayışın açıkça ilan edilmesidi­r.

Tabii artık işçiler ve emekçiler, ekonominin çarklarını­n döndürülme­si için hayatların­ın düne göre daha çok tehlikeye atıldığı koşullarda çalışmaya zorlanacak­lardır. Bunun ne ölçüde olacağını da işçilerin emekçileri­n hayatların­ı ne ölçüde savunabile­cekleri, yani mücadelele­ri belirleyec­ektir!

 ??  ??
 ?? İhsan Çaralan caralan@evrensel.net ??
İhsan Çaralan caralan@evrensel.net

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye