‘IRKÇILIK SİSTEMİN ASLİ PARÇASI’
‘PANDEMİ, TOPLUMSAL DUYARLILIĞI İYİCE ARTTIRMIŞ DURUMDA’ ‘VİRÜSÜN ÖLDÜREMEDİĞİ SİYAHLARI POLİS ÖLDÜRÜYOR’
ırkçılık ABD’DE ırkçılık yeni değil, Bununla yeniden neden parlatıldı? amaçlanan ne olabilir? çok Obama döneminde dünyada oluştu(ruldu), yaygın bir yanılsama bittiğine dair. Oysa Amerika’da ırkçılığın ceza sistemi ve yaklaşık son otuz yıldır, ve Hispanikleri bir polis, yoksul siyahları “kast” sistemine hapsetmişti. sadece Dolayısıyla liberal reformlardan Yani, varlıklı azınlıklar yararlanıyordu. bir şey değil. ırkçılık şu anda parlatılan Bugün Zaten sistemin asli parçasıydı. artık yüzeye çıkıyor.
Amerika’da George Floyd’un öldürülmesinin başlattığı protestoların yaygınlığı ve öfkenin büyüklüğü dikkat çekiyor. Eylemler evsizler, işsizler, yoksullar patlaması olarak da okunuyor. Arkasında nasıl bir sosyal birikmişlik var bugünlerin?
Amerikan ekonomisi çok uzun zamandır darda. Rakamlar bu gerçeği saklıyordu çünkü Trump döneminde bir sürü yarı zamanlı, güvencesiz, düşük ücretli iş yaratıldı. Başta işsizlik olmak üzere, 2008 krizinin tüm olumsuz etkileri silinmiş gibi gösterildi. Oysa üst sınıflarda bir rahatlama yaşanırken, çalışan sınıflardaki gelecek kaygısı artıyordu.
Siyahiler ve Hispanikler arasında durum daha da kötü. Bu kesimlerin özellikle de yoksulları, uzun süredir gettolaşmaya, polis şiddetine, sağlıksız yaşam koşullarına, konut güvencesizliğine maruz bırakılıyordu. Bu kesimlerin yoğunluklu olduğu bölgelerde kamu okulları kapanıyordu. Aynı yoğunlukta olmasa dahi, beyaz çalışanlar da benzer sorunlardan muzdarip.
Açıkçası, toplum uzun süredir patlamaya hazırdı. İş sadece bir kıvılcıma bakıyordu. Son iki aydır polis şiddetinde gözle görülür bir artış oldu. George Floyd cinayeti sadece bardağı taşıran son damla.
Gösterilerde siyahların dışında farklı uluslardan Amerikalıları ve dikkat çekici oranda beyaz Amerikalıları da görüyoruz, bunun nedeni sadece dayanışma olarak açıklanabilir mi?
Dayanışma isteği çok yaygın. Liberal medya kanalları dahi gösterilere destek veren tonda yayın yapıyor. Kamu radyosunu gece gündüz dinleseniz, sokağa çıkmak istersiniz, o düzeyde bir duygusallık var. Ayrıca, her renkten sosyalist (Marksist, sosyal demokrat, anarşist) örgüt de gösterilere katılıyor ve bunlar (maalesef) hâlâ beyaz ağırlıklı. Ancak, bu ideolojik ve siyasi nedenlerin yanında bir kader ortaklığı algısı da var. Pandemi, toplumsal duyarlılığı iyice arttırmış durumda. “Toplu çöküş yaşıyoruz” hissi hakim ve (polis dahil) bir çok kurum bundan sorumlu tutuluyor.
Bu sosyal patlamada, koronavirüs süreci politi
kaları, bu süreçte sorunları belirginleşen sağlık sisteminden yararlanmayan milyonlar ve işsizlikteki patlama da etken mi?
Kesinlikle. George Floyd işini koronavirüsten dolayı kaybetmişti. Ve de işlediği “suç”, bir marketten sahte parayla alışveriş etmekti. Bu sahte paranın yirmi dolarlık bir banknot olduğu hesaba katıldığında (Ki bunun Amerika’daki alım gücü Türkiye’dekinden çok düşük), akla lüks tüketimden ziyade temel ihtiyaçlar geliyor. Amerika’da buna yönelik bir sosyal güvenlik ağı yok, dolayısıyla ekonomik krizlerin acısı Avrupa ya da Çin gibi yerlere göre daha doğrudan hissediliyor. Üstüne üstlük, siyahlar arasında genel yaşam ve sağlık koşulları oldukça kötü ve koronavirüs daha öldürücü. George Floyd’un da sağlık durumunun, ölümünü kolaylaştırdığı söyleniyor. Kısacası, virüsün öldüremediği siyahları polis öldürüyor. Bu cinayetler çok yaygın aslında, Floyd’unkinin tek farkı kameraya kaydedilmiş olması. Irk, sınıf, sağlık ve polis şiddeti birbirinden ayrılmayacak şekilde iç içe geçmiş durumda.
SÜREÇ ÖRGÜTSELLİKTE ARTIŞA YOL AÇACAK
Amerikan yönetimi birkaç gün içinde hedefi protestoculara, antifaşistlere vs. çevirdi. Hem yönetim ama hem genel olarak Amerikan müesses nizamı bu süreçten nasıl çıkmaya çalışacak? Bugün yaşananların yakın geleceğe kalıcı siyasi etkileri olacak mı?
Keşke olabilse. Bir umut ışığı var, ama engel de çok. İsyanın en muhtemel sonucu, liberallerle sağcılar arasındaki “kültür savaşı”nın perçinlenmesi; ikisinin de ortak (kapitalist) zemininin gözden uzak tutulması.
Liberaller için bu isyan Trump’a karşı bir mobilizasyon fırsatı. Trump da patlamayı Trump karşıtlığına indirgemeye, dolayısıyla kendi saflarını sıklaştırmaya çalışıyor. Liberaller için en büyük zafer, bunun “sağcıların siyah düşmanlığı”na indirgenip, sistem sorununun saklanması olur, bu da müesses nizamın reformuyla (özellikle polis gibi kurumların reformuyla) geçiştirilebilir. Tabii bu duruş, Trump’ın yaklaşan seçimlerdeki işini kolaylaştırabilir de. Özellikle siyahları, antifaşistleri ve liberalleri bilinçli bir iş birliği içindeymiş gibi göstermeyi başarabilirse.
Bu isyanın ufak tefek liberal reformların ötesinde bir değişikliğe yol açabilmesi için ciddi bir örgütlülük gerekirdi, o da şu aşamada yok. Ancak, bu sürecin örgütsellikte bir artışa yol açacağını da düşünüyorum. Tüm bu süreçlere paralel olarak, sol-sosyal demokrat bir ittifak olan ve içinde birçok devrimcinin de bulunduğu Democratic Socialists of America’nın (Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri) muazzam bir büyüme sürecinde olduğunu geçerken not edelim. Bu kuruluş, en azından henüz, sistem krizinden çıkışa ve isyanlara yön verebilecek bir ideolojiye ya da önderliğe sahip değil. (İSTANBUL\EVRENSEL)