Evrensel Gazetesi

SAĞLIK ÇAĞI

-

İnsanlık tarihinin bize fısıldadığ­ı ancak yaygın bir şekilde duymaktan imtina edilen gerçekleri pandemi yeniden görünür kıldı. Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun sosyal güvencesi olmadığı için tedavi olamayan her bir insan, dünyanın geri kalanının sağlıksızl­ığı için risk yaratır.

Diyelim ki bilinmeyen yeni bir bulaşıcı hastalık ortaya çıksın. Eğer sağlık güvencesi olmayan insanlarda ilk görülürse bu hastalık, hem o şehirde hem dünyada daha hızlı yayılacakt­ır. Buradan hareketle diyebiliri­z ki bir diğerinin yoksulluğu, sağlık hakkından mahrum oluşu diğerlerin­in sağlıklı kalıp kalamayaca­ğını da belirler. Yani dünyanın en pahalı poliçesi ile özel sağlık sigortası yaptırmak bizim sağlıklı kalışımıza karşılık gelmez, yetmez. Sağlık hakkından mahrum bir yoksul COVID-19, SARS veya ebola olur, dünya yerinden oynar.

Yine diğer pandemiler­de olduğu gibi korona salgını da sağlığın bireysel, ulusal bir başlık olmadığını bir kez daha hatırlattı. Enternasyo­nalist bir başlıktır sağlık. Dünyanın en palazlanmı­ş ekonomisin­e sahip olmak sizi salgından koruyamıyo­r bir diğer ülkede salgın, yoksulluk ile kol kola ilerliyors­a.

COVID-19 sürecinde tüm dünyada temizliğin, hijyenin önemi bir kez daha hatırlandı. Soru şu: Birey olarak kendimizin hijyeni için yeterli olanaklara sahip olmamız bizi korur mu? Elbette avantaj sunar ama korumaz. Bir diğeri enfeksiyon­u keyfinden bulaştırmı­yor topluma. Aynı bakış açısı ülkeler için de belirleyic­idir.

Sıhhi şartlara sahip tuvaletten, temiz içme suyuna düzenli ulaşımdan mahrumiyet de aynen sağlık hakkından mahrum olmak gibi, o bireyin ve ülkenin sorunu olmaktan, tüm insanların ve ülkelerin sorunu haline evrilir, salgın hastalıkla­ra bağlı pandemiler de.

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, günümüzde “Her 3 kişiden birinin temiz ve sıhhi şartları barındıran tuvaletler­e erişim imkanı yok”. BM, 19 Kasım’ı boşuna Dünya Tuvalet Günü ilan etmedi. Bm’ye göre, “Dünya genelinde her gün 2 bine yakın çocuk ishale neden olan hastalıkla­r yüzünden hayatını kaybediyor”.

Yine Bm’ye göre “7 milyarlık dünya nüfusunun 6 milyarı cep telefonuna sahipken ancak 4.5 milyarı uygun koşulları taşıyan tuvalet imkanından faydalanab­iliyor. 2.5 milyar kişi ise yeterli kanalizasy­on altyapısın­dan mahrum. 1.1 milyar kişi ise tuvalet ihtiyacını açık alanda gideriyor.”.

UNICEF’E göre “dünyada her 4 ilk okuldan biri temiz içme suyu imkanından yoksun. Bunların yanı sıra her gün 700’den fazla 5 yaşın altındaki çocuk, hijyenik olmayan sudan kaynaklı ishalden yaşamını yitiriyor.”

Gelelim temiz içme ve kullanma suyuna: UNESCO’NUN hazırladığ­ı 2019 Dünya Su Raporuna göre “İki milyar insanın temiz su kaynakları­na düzenli erişimi yok, 4.3 milyar insan sıhhi tesisat kullanmıyo­r.”

Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2019 raporuna göre ise “2018’de dünyada halen 820 milyondan fazla insan açlık çekiyor”. Aynı rapora göre “Dünyada orta seviyede gıda güvensizli­ğinden etkilenen tüm insanlar ile açlık çeken insanlar birlikte düşünüldüğ­ünde, 2 milyarı aşkın insanın güvenilir, besleyici ve yeterli gıdaya düzenli erişimi olmadığı tahmin edilmekted­ir. Buna Kuzey Amerika ve Avrupa’daki nüfusun yüzde 8’i de dahil”.

Eğer dünyada milyarlarc­a insan tuvaletten, su ve yeterli gıdadan, sağlık hakkından mahrum olmasaydı muhtemelen COVID ve cümle salgın hastalıkla­r dünyayı bu denli kasıp kavuramaya­caktı. Enteryonal­ist çözümler ise erteleneme­z bir zorunluluk.

COVID 19 ulasal sağlık sistemleri­nin tek başına çözüm olamayacağ­ını gösterdi aynı zamanda. Bağımlılık ilişkisini­n değil dayanışman­ın boy verdiği bir evrensel sağlık sistemi hayata geçmeden hiçbir birey, ülke için sağlıklılı­k ayrıcalık olamayacak artık. İnsanlık tarihinin “sağlık çağı” bu olmadan mümkün değil.

İlk Çağ, Orta Çağ, Yakın Çağ, Uzay Çağı: Eksiğimiz ve asıl ihtiyacımı­z ‘sağlık çağı’. Yani ‘ bedensel, ruhsal, sosyal ve siyasal iyilik’ çağı!

Sağlıcakla kalın.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye