SONUÇLARIN SONUÇLARI VE BAZI EĞİLİMLER
HEM şube yönetimi hem işçi temsilcileri, bürokrat sendikacılığa, grev yasaklarına karşı işçileri hazırlamakla yükümlüdür. Ve bundan şube yönetiminin ve temsilcilerin çıkaracağı ilk sonuç işçilerin birliğini güçlendirecek, sınıf bilincini geliştirecek, komiteleri etrafında daha örgütlü hale getirebilecek bir çalışmayı örgütlemektir. Bu açıdan yaşanan eksiklikler, işçileri grevin yasal sınırları içinde kalmaya zorlamış, sözleşmenin imzalandığı açıklandığı anda işçilerde önemli bir moral bozukluğu ve grevi sürdürmeme eğilimi doğmuştur. İşçilerin mücadelenin her şekline hazırlanmasının, kendi iradelerini yansıtan komitelere dayanarak kendilerine karşı alınan kararlarla mücadele etmesinin hayati önemde olduğu açıktır.
Genel merkezin yıkıcı, güven kıran, belirsizlik yaratan tutumu olmasaydı elbette işçiler bu grevden çok daha fazla şey öğrenebilir, hak ettikleri zammı kazanabilir, şube yönetimi ve temsilciler güçlenerek çıkabilirdi. Bu açıdan Genel-İş Genel Merkezinin bu hamlesi sadece bir grevi değil aynı zamanda, doğrudan işçilerin birliğini, şubenin güç biriktirmesini, diğer yerlerde süren sözleşme süreçlerini de hedef alıyor. Yine işçilerin “Sendikadan istifa edelim” tepkisi sendikal bürokrasiye karşı mücadelenin yollarını bilmediklerini, bu bürokratik anlayışı aşamayacakları duygusuna kapıldıklarını gösteriyor. Bu nedenle bu bürokratik anlayışa rağmen süren grevlere, mücadelelere ihtiyaç var. Bunun için hem şube hem temsilciler hem de öne çıkan işçiler, örgütlülük düzeyinin nasıl yükseltileceğini, işçilerin iradelerinin yansıdığı, kolektif karar mekanizmalarıyla işçilerin her an sendikanın yönetimine katıldığı bir sınıf sendikacılığı anlayışını hayata daha güçlü geçirebilmenin yollarını tartışmalıdır. Ancak bu yolla uzlaşmacı sendikacılık anlayışıyla mücadele edebilir ve sendika merkezleri, bürokratların elinden, işçilerin eline geçer.
İşçilerin, genel merkezin tutumuna karşın, kendi içinde başarılı, çok şey öğrendikleri bir grev süreci yaşadıkları söylenebilir. İlk kez komitelerini bir grev sürecinde harekete geçirmeyi, yönetmeyi denediler. Sermayeyle, onun yöneticileriyle, polisiyle, sendika bürokrasisiyle aynı anda karşı karşıya gelerek karşısındaki güçleri tanıma fırsatı buldular. Grevlerini kendi siyasi rantlarına çevirmesinler diye burjuva medyasına demeç vermediler. Birbirleriyle dayanışma gösteren işçilerin çoğu ilk kez bu düzeyde bir mücadelenin içinde yer aldılar. Bu açıdan eylemlerde çok kez atılan “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganı, belediye işçileri açısından bir gerçeği yansıtıyor.