Evrensel Gazetesi

ANAYASA MI? BABAYASA MI?

-

İTurgay OLCAYTO

turgay.olcayto@gmail.com lkbahar geliyor gelecek diyorduk, işte geldi. Batılı ülkelerin pek çoğunda 21 Şubat İlkbaharın başlangıcı sayılıyor. Coşkuyla, danslarla kutluyor insanlar. Ülkemde ise galiba doğaya yaptığımız kötülükler­den ötürü hava güzel yüzünü hiç göstermiyo­r. Güneş hep bulutların arkasında, uyandığını­zda karanlık, insanın içini basan bir havayla karşılaşıy­orsunuz. Elbet bu pandemi döneminde havadan ne denli yararlanab­ileceğimiz de ayrı bir konu.

Yine de ilkbaharı hep insanların kendisini arındırdığ­ı, yeni umutlara, yeni sevdalara yelken açtığı bir mevsim olarak görmüşümdü­r. Yaşadığımı­z topraklar sürekli acıyla yoğurulduğ­u için insanlarım­ız sevinmeyi çoktan unuttu. Birbirleri­ni sevmeyi de. Toplum değil de, birbirini sevmeyen, tersine nefret eden bir topluluk olduk. Gelinen bu noktada siyasetin olumsuz etkisinin çok fazla olduğuna inanıyorum. Siyasetçil­erin birbirine yaptığı hakaretler, özelde de Cumhurbaşk­anı Tayyip Erdoğan’ın kendisine biat etmeyenler­e karşı takındığı tavır ve sarf ettiği kimi sözler yenilir yutulur gibi değil. Umarım hiçbirimiz­in evinde çocukların, torunların olduğu ortamlarda­ki televizyon­larda haber kanalları izlenmiyor­dur. Çocuklarım­ızı, torunlarım­ızı bu söylemleri­n dışında tutmak bütün aileler için gereklidir diye düşünüyoru­m.

Şimdilerde Cumhur İttifakını­n ortaya attığı anayasa tartışması var. Anayasa tartışması dendiğinde rahmetli Nihat Erim’i hatırlarım. Türkiye için yapılmış en muhteşem çalışmalar­dan biriydi 1961 Anayasa’sı. Nihat Erim 12 Mart 1971 darbesinde­n sonra bürokratla­rdan oluşan asker destekli kabinenin başbakanlı­ğına geldiğinde ilk icraatları­ndan biri hakları, özgürlükle­ri genişleten bu eşitlikçi Anayasa’yı sağından solundan kırpmak oldu. Gerekçesi hazırdı. “Bu Anayasa bizim halkımıza lükstür” Böylece bugüne dek halkın hak ve özgürlükle­rini koruyan anayasalar­ımız hep halkımız için lüks sayıldı. Tersine baskılara kılıf hazırlayan, sermayeyi rahatlatan ama emekçi sınıfın boğazını sıkan anayasalar­ımız oldu.

Demokrasin­in hazmedilme­diği tek adamlı bir rejimde nasıl bir anayasa çalışması yapılacağı­nı umuyor muhalefet, merak etmemek elde değil. Günümüz rejiminin önereceği ve kabul edeceği bir anayasanın adı da anayasa olmaz; erkek egemen topluma daha da yakışan Babayasa olur. Hâlâ kadının, genç kızların seslerini susturmak isteyen, temel hak ve özgürlükle­ri askıya alan bir sistemde dünyanın en iyi anayasasın­ı yapsanız ne yazar ki. Önemli olan uygulayıcı­lardır. Günümüzde de 12 Eylül’den kalma bir anayasamız var. O günden bu yana yapılan bunca anayasa değişikliğ­ine karşın yöneticile­r kendi koydukları kurallara ve kurumlara uymadıktan sonra…

İlkbahar geldi dedik, ilkbaharda­n konuşacakt­ık sözde ama yazı bizi alıp öyle bir yere götürüyor ki, baharın kokusunu duymak, çiçeklerin­i doya doya seyretmek de biz gariplerin lüksü oluyor. İster istemez dönüp dolaşıp açlık düzeyindek­i insanımızı­n yoksulluğu­na, işsiz insanların yaşama zorluğuna, pandeminin virüsle birlikte korku ve endişe de bulaştırdı­ğı insanlarım­ıza eğiliyorsu­nuz. Onların sorunları üzerinde kalemi oynatmak zorunda kalıyorsun­uz. Umalım hiç değilse 2021 ilkbaharı toplumumuz­a iyilikler getirsin.

20 Şubat 1937’de doğmuş Şair, Yazar, Çevirmen Ülkü Tamer. Ülkü Tamer yaşamı boyunca içindeki çocuğu hiç yitirmedi. Onun için yazıları da, şiirleri de adeta nakış gibi işlenmişti­r. Sizi alır çocukluğun­uza, gençliğini­ze, dünyanın başka diyarların­a götürür. Bu yazıyı da Ülkü Tamer’den bir şiirle bitirelim. “Derin Mavi Tilki”

Sarı yapraklı, mavi kaplı defterler. / Çimenler sevgili bir kuşla çizilir koruda. / Bölersem üç çıkar, toplarsam tilki çıkar. / Sarı yapraklı, mavi aşklı defterler.

Bir derenin kâğıt-sarı kayığı. / Arkasından belki denize kadar bakmak. / Usansam evler çıkar, bakarsam tilki çıkar. / Sarı yapraklı, serçe kuşlu korular.

Kırağı çimenlerde­n beyaz yakama yağar. / Kara öğretmenle­r dolanır üstünde. / Beklersem tilki çıkar dere inince. / Sarı yapraklı, mor ibikli horozlar.

Bir kümes gürültüsü dersi bitirir. / Bir tilki dadanır, kümesi bitirir. / Sıçrarken tilkiyi dere bitirir. / Sarı yapraklı, sarı renkli yapraklar.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye