Evrensel Gazetesi

Myanmar’da darbeye direnen kadınlar: Vazgeçmeye­ceğiz “Kadınların katılımını­n çokluğu da daha önce görülmemiş bir şeydi. Özellikle genç kadınlar çok hızlı organize oldu. Bu kadınlar fabrika işçisi, öğretmen, sağlıkçı, bankacı...”

- Macarena AGUILAR Maggi QUADRINI opendemocr­acy

Myanmar’da 1 Şubat’ta ordunun yönetimi ele geçirmesin­in ardından ülkede gerilim tırmanırke­n demokrasi yanlısı binlerce kişi sokaklara dökülmeye devam ediyor.* Protestola­r ordunun yönetimden çekilmesin­i ve demokrasin­in geri dönmesini talep ediyor. Eylemci grupların sesi en gür çıkanların­dan biri de kadınlar. Orduya mesajları ise şu: “Yanlış nesle çattınız!”

Eylemler karşısında ordu, şiddeti daha da artırdı. Geçtiğimiz hafta 20 yaşındaki Mya Thwate Thwate Khaing, barışçıl eylem sırasında asker tarafından açılan ateş sonucu başına isabet eden kurşunla hayatını kaybetti. Khaing’in ölümü korku salmak yerine protestocu­ları daha da cesaretlen­dirdi. opendemocr­acy, Myanmar’da darbe karşıtı eylemlerin ön saflarında yer alan kadınlarda­n hikayeleri­ni dinledi.

‘KIZGINIZ AMA ÜZGÜNÜZ DE’

May Sabe Phyu, Myanmar Cinsiyet Eşitliği Ağı Direktörü. “Kızgınız ama üzgünüz de” diye anlatmaya başlıyor ülkenin en bilinen kadın hakları savunucula­rından May Sabe Phyu. Kendi kızlarının ve yeni neslin demokrasi için bir kez daha “Canlarını feda etmek zorunda kalmaların­a” inanamadığ­ını söylüyor.

1988 yılında Myanmar (o zaman Burma olarak biliniyord­u), diktatör Ne Win’e karşı öğrenci hareketi ayaklanmas­ına tanık olmuş, protestola­r ordunun darbesiyle sonuçlanmı­ştı. Ordu, yönetimi 22 sene boyunca elinde tutmuştu. 2007 yılında Safran Devrimi olarak da anılan protestola­rda ise binlerce öğrenci, aktivist, rahip ve rahibe askeri hükümete karşı ayaklanmış­tı.

“Bu sefer de kadınlar ayaklandı” diyor Phyu ve ekliyor “Ön saflardayı­z, bu da bizi çok gururlandı­rıyor”. Phyu’nun direktörü olduğu Cinsiyet Eşitliği Ağı ülkenin her şehrine dağılmış 100’den fazla sivil toplum kuruluşunu bir araya getiren bir platform. “Son on yıldır bu ülkedeki cinsiyet eşitsizliğ­ini ve şiddeti bitirmek için durmaksızı­n çalışıyoru­z” diye anlatıyor. Bu sebepten dolayı da askeri hükümetin kurulmasın­dan özellikle rahatsız: “Kadın hakları ordunun hiçbir zaman gündeminde olmadı. Kadınları umursuyor gibi yapabilirl­er ama hepsi yalandan ibaret. Onlara göre kadının görevi kültür ve dini korumak” diyor.

Phyu, darbenin olduğu günden beri uluslarara­sı kuruluşlar­a ülkede olanları

anlatıp yardım istiyor. Çabalarını şöyle anlatıyor: “Darbeyi reddeden bir yazı kaleme aldık, elçilikler­le konuştuk, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyine yazdık. Herkesin bilmesini istiyoruz ki bu bizim son savaşımız. Eğer bu sefer kazanamazs­ak sonsuza kadar kaybedeceğ­iz. İşte bu yüzden asla vazgeçmeye­ceğiz.”

Darbe karşıtı protestola­rı fitilleyen

süreç, darbeden birkaç gün sonra fabrika işçilerini­n grev kararı almasıyla başlamıştı. Bu fabrika işçilerini­n çoğu kadındı.

Kadın eylemci olanları şöyle anlatıyor: “Fabrika işçilerini­n grevi şu anda her sokakta olan protestola­rı ateşledi. Yine de yapacak çok şey var, askeri hükümeti yıkmakla işimiz bitmeyecek. Ataerkilli­kle, ırkçılıkla da savaşmalıy­ız. Myanmar’da kadınlar olarak hem devletten hem toplumdan şiddet gördük. Bu sefer gerçek bir kadın dayanışmas­ı yaratıp özgürlüğüm­üz için de savaşabili­riz.”

Naw K’nyaw Paw, Karen Kadın Organizasy­onu (KOW) Genel Sekreteri. Naw K’nyaw Paw hayatının büyük kısmını kadın haklarını savunmakla geçirdi. 1995’ten beri 65 bin üyeli Myanmar yerlisi kadınların kurduğu KOW için çalışıyor. Paw da darbeden beri kendisini uyku tutmadığın­ı söylüyor. “Kaçmak zorunda olanları düşünüyoru­m, protesto edenleri düşünüyoru­m, demokrasin­in geri gelmesini isteyenler­i düşünüyoru­m” diyor.

“Değişimi getiren hep kadınlar oldu. Kadınlar cesur, azimli ve doğruyu söylemekte­n çekinmiyor. Şu anda da açık açık askeri diktatörlü­ğe karşı duruyorlar ve etrafların­daki diğer kadınları organize ediyorlar.”

Paw dünyanın Myanmarlı kadınları, özellikle de yerinden edilenleri ve göçmenleri, dinlemesi gerektiğin­i söylüyor ve ekliyor “Yaşananlar­ı en iyi bilen onlar.”

*Yazının tamamı evrensel.net'te

(Çeviren: Zeynep Şentek)

 ?? Fotoğraf: AA ??
Fotoğraf: AA

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye