Fezlekeler muhalefeti sindirme operasyonunun bir parçası
HALKLARIN Demokratik Partisi (HDP) Emek Partisi’ni (EMEP) ziyaret etti. Bubrada konuşan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, “HDP’YE yapılan tüm baskıların, tüm gözaltı ve tutuklamaların, fezlekelerin muhalefeti sindirme operasyonunun bir parçası olarak görüyoruz. Dolayısıyla bu saldırılar sadece HDP’YE değil” dedi. Akdeniz topyekun bir mücadelenin bu işi tersine çevireceğini söyledi. Pervin Buldan da Kürt sorununun çözümünün, Türkiye halklarının vereceği barış mücadelesiyle olacağına vurgu yaptı.
HDP “Herkes için Adalet” kampanyası çerçevesinde Emek Partisini ziyaret etti.
Heyetler arasında yapılan ikili görüşme öncesinde Pervin Buldan ve Ercüment Akdeniz basın açıklaması yaptı. Yeni bir süreç için yol temizliğine ihtiyaç olduğunu da ifade eden Buldan, kampanya çerçevesinde yaptıkları görüşmelerde buna vurgu yaptıklarını belirtti.
AKP ve MHP dışında herkesin ülkenin gidişatından rahatsız olduğunu söyleyen Buldan, yargıdaki sorunları işaret ederek, “Türkiye belki bir kez daha tartışmaya açmak gereken yeni anayasa meselesini konuşmak gerekir. Muhalefet partileri ile konuştuk ve konuşmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni anayasa çıkışını hatırlatan Buldan, “Ancak yeni bir anayasa yazımı için hazırlıkları için öncelikle ortamın düzelmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
AYM VE AİHM KARARLARI UYGULANSIN
Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, yanı sıra Osman Kavala ve tutuklu bulunan bütün siyasilerin AYM ve AİHM kararları ortada iken serbest bırakılmamalarını anlamlandıramadıklarını belirten Akdeniz, “Bunu haksız, hukuksuz, adaletin en büyük tahribatı olarak görüyoruz. Sayın Demirtaş başta olmak üzere AİHM kararlarına, AYM kararlarına uymalı ve siyasetçiler demokratik alanda sözlerini söyleyebilmelidirler” dedi. Akdeniz. AYM ve AİHM kararlarını uygulanması gerektiğini söyledi.
‘SALDIRILAR TOPLUMSAL MUHALEFETEDİR’
Toplumsal muhalefeti ve bütün itiraz noktalarının HDP üzerinden dizayn edilmek istendiğine vurgu yapan Akdeniz, “HDP’YE yapılan tüm baskıların, tüm gözaltı ve tutuklamaların, fezlekeleri bu operasyonun, muhalefeti sindirme operasyonunun bir parçası olarak görüyoruz. Dolayısıyla bu saldırılar sadece HDP’YE değil. Onların şahsında tüm toplumsal muhalefete, hak arayanlara ve bizleredir. Bunların derhal son bulmasın istiyoruz” ifadelerini kullandı.
İPOTEK KONULDU
Ülkenin giderek bir kayyum rejimine doğru gittiğine dikkat çeken Akdeniz şunları söyledi: “HDP kayyum raporu açıkladı. 4,5 milyon insanın oyları 48 belediyeye kayyum atanmasıyla aslında gasbedilmiş, ipotek konmuş durumda. Her defasında sandığın kutsal olduğunu söyleyen iktidarın sandık karşısındaki tutumu da kendisinin açık bir şekilde göstermektedir. Kayyum rejimi sadece bölge belediyelerinde değil Boğaziçi örneğinde de gördük. Üniversitelerin kendi rektörlerini seçmesine tahammülleri olmayan bir şiddetli operasyonla öğrenci evlerinin basılması ile öğretim üyelerinin eski rektör de içinde olmak üzere tehdit edilmeleri ile bir boyut kazandı.”
KÜRT SORUNUN DEMOKRATİK VE HALKÇI ÇÖZÜM
Garê operasyonu üzerinden gerilim yaratılmak istendiğine dikkat çeken Akdeniz, “HDP başta olmak üzere toplumsal kesimler batırılmaya çalışılıyor. Mesele bu operasyon başarılı olup olmadığı değil mesele bu tip operasyonlara neden gerek olduğudur. AKP iktidara Kürt sorununu çözme iddiası ile geldi. Vaatlerinden biri buydu. Şimdi inkarcı, Kürt sorununu reddeden, güvenlikçi geleneksel politikaları yeniden devreye soktu. Buradan Türkiye’nin bir çıkış yoktur. Türkiye haklarının işçi ve emekçilerin bir çıkışı yoktur. Analar ağlamasın, ocaklar yanmasın diyoruz. İnsanların acılarına saygı gösterilsin diyoruz. O yüzden tez elden Kürt sorununun demokratik çözümüne dönülmelidir. Bunun için halkların iradesi ortaya konulmalıdır. Çözüm buradadır” ifadelerini kullandı. (İSTANBUL\EVRENSEL)