‘YA ÇALIŞMA İZNİ VERSİNLER YA DA YAŞAMAK İÇİN DESTEK’
TÜRKİYE’DE yaşanan sorunların başında ayrımcılığın geldiğini belirten Zeinab, “İş iznimiz yok. Ya çalışma izni versinler ya da yaşamak için destek. Paraya, ekmeğe ihtiyaç var. Kayıt dışı çalışmak zorunda kalan biri sokağa çıkma yasağında yakalanınca direk geri gönderme merkezine gönderiliyor. Polisler mültecilere daha sert davranıyor. Sanki tüm asayiş suçlarının sorumlusu bizmişiz gibi kötü gözle bakılıyor” dedi.
Üniversiteli genç kadın Aleyna Yurtkölesi’ni öldüren ve cezaevinde intihar eden İranlı Shayan Kheyrian’ı hatırlatan Zeinab, “Ben kadın hakları savunucusu olarak bu cinayete karşıyım. Eylem yapıldığını bilsem ona katılırım. Fakat medya öyle bir yansıttı ki sanki tüm kadın katilleri İranlı. Burada kadın cinayetine karşı olmak lazım evet ama bu ırkçılığa dönüşmemeli. Bu olaydan sonra sokakta mültecilere baskıların ve ön yargıların daha da arttığını gözlemledim” diye konuştu.
Sınır dışı edilme tehlikesinin de büyük problem olduğunu sözlerine ekleyen Zeinab, “Birleşmiş Milletlerin hiçbir şeye ses çıkardığı yok. Biz iletişim ağlarına güveniyoruz sadece. Sınır dışı kamuoyunda gündem olursa BM o zaman tepki gösteriyor. Sadece bizim bildiğimiz onlarca ve daha bilemediğimiz kaç mülteci sınır dışı edildi” diyerek de haksız sınır dışı işlemlerine Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin sessiz kalmasını eleştirdi.