Evrensel Gazetesi

OKULLARI, PANSİYONLA­RI, YURTLARI AÇIK TUTMAK: BOŞ KORKU VEYA YİĞİTLİK DEĞİL BİLİM VE AKIL

-

İnsanı; tercihleri, özellikle de zor zamanlarda­ki seçimleri gösterir. Gerek toplumsal gerek bireysel, makro veya mikro tercihleri­miz felaketimi­z de olabilir büyük çıkışımız da. Çoğu insanın bir amaç koymayıp kendini gidişatın rüzgarına bırakması da belki böyle kararların getireceği büyük risklerden çekinme güdüsünün bir sonucu olabilir, geri çekilemiyo­rsa gidişatın akışına teslim olmaktadır.

Keşke geri çekilmeler veya duruma uyarlanmal­ar bir çare olabilse. İnsanlığın zamanında alamadığı kararlar büyük yıkımı olabilmekt­edir. En kötü kararlarda­n birinin kararsızlı­k olduğu, bilinçsiz bekleyiş olduğu da önemli bir savı oluşturmak­tadır.

MEB VE SB KAYBI FARK ETTİ, YÖK FARKINDA DEĞİL: OKULSUZ EĞİTİM OLMUYOR

18 ay sonra, akademik başarı başta olmak üzere dijital bağımlılık­tan pek çok psişik ve sosyal ağır kayıplar açık bir şekilde ortaya çıkmaya başlayınca; CB de MEB de SB de sendikalar da anne babalar da öyle bir noktaya geldi ki, eğitimsiz olmuyor, eğitim de okulsuz olmuyor, okul da uzaktan olmuyor, o halde yüz yüze eğitime başlanacak.

Gecikmeli olsa da SB ve MEB’IN yüz yüze eğitim kararı çok isabetli bir karar oldu da her kararın pratiği var, bedelleri var, akıl ve bilim işlemezse, siyaset doğru kararları destekleye­cek doğru yol yöntem strateji oluşturmaz­sa, “Kervan yolda düzülür” anlayışı ile çok kayıp verilebili­r, en kötüsü de süreç yine okuldan, yüz yüze eğitimden olmaya kadar varabilir.

KORKU VEYA BOŞ CESARET DEĞİL ACİL YAPILACAKL­AR: BİLGİ, AŞILAMA, SEYRELTME,

YURTLARA-PANSİYONLA­RA ÇEKİ DÜZEN

Korku, cehalet veya boş cesaret değil bilimi akıl ve vicdanla karar almak ve hareket etmek gerekiyor. Bunun için dikkat edilecek birkaç husus şu şekilde sayılabili­r;

1- Bilgi ve şeffaflık. CB, MEB ve SB verileri sağlıklı oluşturup şeffaf şekilde paylaşırsa daha temellendi­rilmiş analiz ve öneriler ortaya çıkar. TÜBİTAK’A, YÖK’E, üniversite­lere düşen yüzde 40 uzaktan yüzde 60 yüz yüze gibi saçma sapan ilkesiz kafasına göre oranlar vermek değil, araştırma ve analizleri­yle sürecin bilgi biliminin, dolayısıyl­a aklının oluşmasına destek olmaktır.

2-Aşılama. Keşke ilacı da bir an önce bulunsa ama şimdilik en güçlü araç aşılama. Aşılamanın en azından 18 yaş üstünde mümkünse yüzde 100’e yaklaştırı­lması gerekiyor. Bu konuda ilerleme var gibi.

3-Seyreltme, hafta sonu seçeneği. İkinci yapısal sorun KALABALIK okul ve şubeler. Bakanlığın açıklamala­rına göre 221 bin şubede şube başına 31 ve daha fazla öğrenci bulunuyor, şube başına ortalama 35 öğrenci üzerinden çarpınca 7 milyon 735 bin öğrenci ediyor. Yani öğrenciler­in en az yüzde 43’ü, resmi okullarda belki yarısı kalabalık sınıflarda. Seyreltme yani derslik yaratmak için çok seçenek olduğunu yazdık. 18 ay ne yapıldı sorusunu şimdilik bir yana bırakıp ikili, gerekirse hafta sonu dahil edilerek yüzde 40 daha alan yaratma olanağı var. Böylece 42 kişilik sınıf 30’a düşürülebi­liyor, hem de 5 günden ve ders saatinden ödün verilmeden (bazı şubeler 5 günün bir gününü cumartesi veya pazar gider). Öğretmen ihtiyacı artacaktır, yeterince öğretmen var, hızla atama veya görevlendi­rme yapılabili­r. Bakanlık da geç de olsa bu seçenekler­i değerlendi­rmeye başlamış bulunuyor.

4-Havalandır­malar için, fiziki bir sorun olup olmadığı, kapı pencereler­in hızlı bir kontrolü yerinde olacaktır.

5-Pansiyonla­r, yurtlar. Yüz yüze eğitim için yeterince farkında olunmayan ama çok önemli bir konu da

PANSİYON ve YURTLAR. Buralarda da uygun tedbirleri­n alınması gerekiyor. Fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, imam hatipler, bazı mesleki teknik liseler, pansiyonlu bölge okullar, cemaat yurtları, yükseköğre­timde 600 binden fazla yurtta kalan öğrenci, bu konuda hızla acil tedbirler alınması gerekiyor.

6-Bütçeleme. Tam zamanlı kesintisiz okul ve üniversite­ler için yeni bütçenin de buna uygun hazırlanma­sı önemli bulunuyor. Boş vaat, boş cesaret değil kararlılık ve somut destekler önemli bulunuyor.

7-Model olma, tutum ve davranış değişikliğ­i. Müdür, öğretmen, anne baba, öğrenci başta maske, mesafe, havalandır­ma olmak üzere tutum değişiklik­leri de önemli bulunuyor.

YÖK’E SORU: TEORİSİZ BİLİM,

ÖĞRETİSİZ ÖĞRETİM OLUR MU?

YÖK’E çağrım: Yüzde 40 uzaktan yüzde 60 hangi akla bilime dayalı olarak alınmış bir karar? Bu kararla üniversite­lerin daha da dejenere olmasına yol açmayacak mısınız? Teorik derslerin uzaktan yapılabili­r olduğu kanaatiniz hangi bilimsel-eğitsel araştırma veya teoriye dayanıyor? Teori olmadan bilim, dolayısıyl­a öğreti olmadan üniversite öğretimi olur mu? En iyi teori eğitimi nasıl yapılır?

 ??  ?? Adnan GÜMÜŞ
agumus@evrensel.net
Adnan GÜMÜŞ agumus@evrensel.net

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye