‘İŞÇİ AVUKATLARIN ÇALIŞMA KOŞULLARININ BELİRLENMESİNDE YAPTIRIMLAR OLMALI’
SEÇİLİRSENİZ nasıl bir baro yönetimi göreceğiz?
Öncelikli olarak katılımcı, demokratik bir baroyu mutlaka sağlayacağız. Tüzüğünü ve çalışma koşullarını birlikte oluşturduğumuz baro meclislerine ihtiyacımız var. İşçi ve genç avukatlar en kritik yerde duruyor. Keza stajyer avukatlar da. Bir yıl hiç gelir elde etmeksizin tamamen bir sömürü düzenine dönüşmüş durumda. Ankara Barosu tarafından kredi verilen ama 2 yıl sonra faizi ile geri istenen, hatta icra takibi yapılan bir sistem bunun çözümü değil. O yüzden karşılıksız bir destek mekanizması yaratmak gerekiyor. Genç avukatlar, çok uzun süredir işsizlik, geleceksizlik ve belirsizlik, büro tutamama, mesleği sürdürebilecek fiziki, maddi her türlü olanaktan yoksun. Kullanabilecekleri bürolar baro tarından ayarlanabilir. Baronun bu tip mekanları var. Bunlar geliştirilebilir. Aynı zamanda gelirsiz geçirdikleri dönemde destekleyici mekanizma kurmak gerekiyor. Bir dayanışma olanağı oluşturulabilir. Somut önerilerimiz olacak. Yine işçi avukatların çalışma koşullarının belirlenmesinin çok net yaptırıma tabi olması ve bunun ihlalinin olanaksız hale getirilmesi gerekiyor ki insanca yaşanabilecek bir ücret alsınlar. Belirlenen ücretin altında ücret verilmesinin yasak hale getirilmesi, bu biçimde hazırlanmış iş sözleşmesinin baroya mutlaka verilmesi, baronun takip etmesinin sağlanması, sözleşmeyi ihlal eden avukatlar için bunun meslek kuralı haline getirilmesi. Mülteci emekçiler, işçiler, mülteciler Ankara’da çok ciddi sıkıntılar durumlarla karşı karşıyalar. Ankara Barosunun Mülteci Hakları Merkezi var. Çok daha etkin çalışmalar yürütmesi, geliştirilmesi gerekiyor.