‘TİRANI ANCAK HALK YENEBİLİR’
İKTİDARI elinde bulunduran blokun baskıcı politikalarının karşısında seçim sandığının işaret edilmesinin yeterli olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Demirkent, “Bu soruyu Türkiye’ye dair hiçbir fikri olmayan birine sorduğunuzu varsayalım. Hatta çağımızdan biri de değil. Örneğin bundan 2500 yıl önceden Atina Polisi’nden çıkıp gelmiş biri. İki tür tiran vardır diyecektir, biri yasa dışı yollarla iktidara gelir, diğeri yasal yolları kullanarak iktidara geldikten sonra bütün rakiplerini elindeki yasayla kazanılmış gücü kullanarak tasfiye eder. Artık o da bir tirandır. Yanlış anlaşılmak istemem, seçim önemlidir ama tirana karşı seçimde aritmetikten daha önemli bir şey var: Bir tiranı ancak halk yenebilir. Gezi’den sonra halk seçmen olarak sağ meşreple yeniden inşa edildi. Bizzat ana muhalefet CHP tarafından. Bugün bunun nasıl bir hata olduğunun anlaşılması, demokrasinin içerik kazanması, taleplerin örgütlenmesi ve seçime o taleplerin girmesi gerek. Muhafazakarları kim temsil eder, laikleri kim temsil eder değil artık mesele, öyle görülüyorsa, görülürse yazık olur.”
Demokrasi, barış ve emekten yana güçlerin tutumuna ilişkin de konuşan Demirkent, “Bir araya gelerek, halkın taleplerini örgütleyerek, güçlenerek; seçmenden halka, kurulmuş, inşa edilmiş olandan kurucu olana bir hareketi besleyerek; aşırı sağ ve sağ arasında sıkışmış seçmene halk olarak gücünü hatırlatarak… Siyaset Türkiye’de verili olana dayanıyor. Ama siyaset verili olanı, aritmetiği değiştirmek demek. Gerçeklik olarak sunulanı gerçek ile değiştirmek” ifadelerini kullandı.