GEZİ DAVASINDA VERİLEN CEZALARA TEPKİ YAĞDI, HALKA MÜCADELE ÇAĞRISI YAPILDI: Birlikte kazanacağız
CEZALAR SINIFSALDIR, HALKIN TALEPLERIYLE BOŞA ÇIKARTILIR HDP: TOPLUMA GÖZDAĞIDIR
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin Gezi davasına ilişkin verdiği skandal karar tepki topluyor. Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Taksim Dayanışması komitesinden Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası verilmesi ve tüm sanıkların tu
GEZI davasında verilen cezalara tepkiler büyürken Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz verilen kararları Evrensel’e yorumladı. “Ağır hapis cezaları başta olmak üzere bu karar halkın taleplerine hak mücadelesine yönelik gözdağıdır.” diyen Akdeniz sürecin daha da sertleşebileceğini söyledi. Emek ve demokrasi güçlerinin birliği ve bir arada hareket etmesinin kritik öneme sahip olduğunu ifade eden Akdeniz “Gözdağı olduğu kadar, aynı zamanda bir kutuplaşma siyasetidir bu, çok dikkat etmek gerekiyor. İktidar bunu Gezi’den bu yana hep kullandı. Gezici ve Gezici olmayan diye toplumu ikiye bölen bir yapay kutuplaştırma siyasetidir kafa karıştırmaya yöneliktir. Burada önemli olan Geziciler diye tabir edilen meslek örgütleri, şehir plancıları, kent savunucuları ve demokrasi güçlerinin “Gezici olmayan” halka bu talepleri bir kez daha hatırlatarak bu süreci ele alması ve bu oyunu boşa düşürmesi gerekiyor. Bu çerçevede kent hakları, doğanın, emeğin, demokrasinin savunulması bunlar İstanbul’da yaşayan yurttaşlar ve emekçilerin talepleridir. Mimar Mücella Yapıcı tutuklandı İstanbul nefes alıyorsa onların çabalarıyla oluyor. Tayfun Kahraman örneğin şehir plancısı Şehir Plancıları Odası eski başkanı aynı zamanda İBB Deprem İşleri Daire Başkanı böyle olunca bu kent ne olacak? Bütün belediye çalışanlarının ve bütün belediye yönetiminin tutum geliştirmesi gerekir. Sadece merkezi çağrılarla bu iş olmaz.” dedi. Gezi davasındaki kararların sınıfsal yönüne dikkat çeken Akdeniz “Bu aynı zamanda boş tencere boş file boş tencereyle mutfağı döndürmeye çalışan boş fileyle pazardan dönen işçilerin, emekçilerin, yoksulların da hak aradığında hükümeti devirmeye teşebbüs suçuyla korku imparatorluğu altına alınmasıdır. Dolasıyla sınıfsaldır bu saldırı.” ifadelerini kullandı. Avukat Can Atalay’ın Soma, Ermenek, Sakarya havai fişek patlaması davaları gibi işçi katliamı davalarının avukatı olduğunu söyleyen Akdeniz “Burada bu tutuklama kararına en çok iş cinayetlerinde müsebbibi olanlar sevinir. ” dedi.
‘GEZI NOSTALJIK BIR OLAY GIBI ELE ALINMAMALI’
Gezi direnişini nostaljik bir olay gibi ele almamak gerektiğini söyleyen Akdeniz “Gezi’nin talepleri bugün daha da ağırlaşarak kanal İstanbul gibi projelerle halkın önündedir. Talepleri canlı tutarak ancak mücadele yeniden örgütlene bilinir. Bugün iş, ekmek, özgürlük kent hakları ve demokrasi mücadelesiyle iç içedir. Kendi başına bir Gezi hareketi yaratmak genel demokrasi ve emek hareketinden kopmak olur. İktidarın istediği de budur. Baroların daha önce yapılarını parçalamaya yönelik düzenlemeler gündeme geldi, onlarca kentte binlerce hukukçunun katıldığı eylemler oldu. Türk Mimarlar ve Mühendis Odaları birliği yapısına da böyle operasyon oldu başaramadılar. Ttb’nin merkezi hedefe kondu. Dolasıyla bir bütün olarak emek ve meslek örgütlerinin verilen karar karşısında bunların yeniden kendi meslek örgütlerine onların savunduğu ilkelere saldırı olduğunu hatırlatarak tabanlarını harekete geçirmeleri gerekir. Her bir baronun her bir tabip odasının her bir mimar ve mühendis odasının üyeleriyle ve çevresiyle yapacağı toplantılar, protesto ve eylemler önemlidir. Buradan bir yol çizmek gerekir. Bir de sendikalar başta belediyeler olmak üzere yerel yönetim emekçileri DİSK’E, KESK’E ve diğer sendikalara üye işçilerin bu konuda tutum almaları gerekir. İşyerlerinde, yemekhanelerde alkışlı protestolar, servise binmeme gibi eylemler yapmalıdır. Ancak böyle bu oyunlar boşa çıkartılır. Bu süreç uzun solukludur, adalet mücadelesiyle birleşmek zorundadır. Arkadaşların serbest bırakılması talebi halkın talepleriyle ele birlikte ele alınmak durumundadır. Önümüz de 1 Mayıs var, bu 1 Mayıs en güçlü yanıtın verileceği gün olmalıdır.” ifadelerini kullandı. (ISTANBUL/EVRENSEL) tuklanması üzerine dört bir yanda açıklamalar olur nöbetler başlarken siyasi partilerden de tepkiler geldi.
Emek Partisi Generl Başkanı Ercüment Akdeniz yaptığı açıklamada Gezi davasında verilen cezaların sınıfsal olduğunu vurgulayarak “Bu cezalar ancak birlikte mücadele il boşa çıkarılabilir” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan İktidarın Kobanê’de insani dayanışma ve yardımlaşmayla, Gezi’de kolektif toplumsal itirazla, sokakta kadınlarla, gençlerle, emekçilerle, siyasette ise HDP ve demokrasi güçleri ile tam bir savaş halinde olduğunu ifade ederek “Gezi Davası, Kobanê Davası, HDP’YI kapatma davası, siyaseti biten ancak
“öfkeliyim” diyerek, 10 dakikada bitirdiği grup toplantısında mahkemelerin tavrını eleştirdi “Kurgulanmış mahkemelerden adalet çıkmaz” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise İktidarın Kobanê’de insani dayanışma ve yardımlaşmayla, Gezi’de kolektif toplumsal itirazla, sokakta kadınlarla, gençlerle, emekçilerle, siyasette ise HDP ve demokrasi güçleri ile tam bir savaş halinde olduğunu söyledi. (HABER MERKEZİ) emrindeki yargı gücü ile ayakta durmaya çalışan AKP MHP iktidarının yarattığı hukuksuzluk karanlığıdır” dedi.
Gezi Davasında çıkan kararı toplumsal gözdağı olarak niteleyen Buldan “Mahkeme üyesinin karara düştüğü şerh her şeyi izah ediyor. ‘Her türlü kuşkudan uzak, somut başka delil yoktur’ tespiti, hukuksuz, delilsiz yargılamanın bir kumpas olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
Buldan “Taksim’deki toplumsal dayanışma bu ülkedeki adalet için, özgülük için asla sönmeyecek bir umuttur. Bu umudu cezalarınızla, başkanı çete üyesi, hakimi milletvekili adayı olan iktidar mekanizmalarınızla asla kıramayacaksınız” dedi. (HABER MERKEZI