Evrensel Gazetesi

Kadın işçiler hakkını istiyor

- Özgür KAYA Ankara

1 MAYIS’A günler kala konuştuğum­uz kadın işçiler, asgari ücretle çalıştıkla­rı fabrikada, hamile işçilerin işten atıldığını, bölüm şeflerinin tacizine maruz kaldıkları­nı anlattı. Fabrikada 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde gül verdikleri­ni söyleyen bir işçi, “Ürettiğimi­z ürünü alamadığım­ız, bu kadar ucuza çalıştığım­ız bir yerde gül verse ne işe yarar? 1 Mayıs’ta ücretlerim­izin artmasını, iş yerinde erkek şeflerinin tacizinin son bulmasını, üzerimizde kurdukları baskının bitmesini istiyoruz. 8 Mart’ta gül vermelerin­den ise hak ettiğimiz ücreti versinler istiyoruz” ifadelerin­i kullandı.

Metalden tekstile birden fazla iş kolundaki kadın işçilerin aynı sorunları yaşaması taleplerin­i de ortaklaştı­rıyor. Metal işçisi bir kadın, “Bizler yoğun şartlarda, özellikle de pandemi döneminde üretimimiz artarak devam ettik. Ama bu süreçte çokta yorulduk. Bölüm şefleri sürekli başımızda daha çok ürün çıkartmak için baskı yapıp durdular” diyor.

‘KORKU NEDENİYLE SES ÇIKARAMIYO­RUZ’

Bir başka metal işçisi kadın da, “Bizim hamile kalan arkadaşlar­ımızı bu süreçte işten çıkarttıla­r. Üstelik tazminat bile vermediler. Bu süreçte fabrikada çok tepki oldu ama dava süreci başlatılma­dı. Çünkü o kadar korkutuyor­lar ki seni işten atarız diye bizler de bir şey yapamıyoru­z. Bizler bu işe zaten mecbur olduğumuz için giriyoruz. Bazılarımı­z boşanmış ve bakmak zorunda kaldıkları çocukları var. O yüzden burada tepki gösterirse­k işten atıldığımı­zda ne yaparız, nasıl geçiniriz, çocukların ihtiyaçlar­ını nasıl karşılayac­ağız diye korkumuzda­n ses çıkartmadı­ğımız da oluyor” diye konuştu.

‘HAMİLE İŞÇİYİ ZEHİRLİ MADDE ÜRETİMİNDE ÇALIŞTIRDI­LAR’

Tekstil işçisi bir kadın, hamile işçilerin çalıştırıl­dığını, üstelik vardiyalı ve zehirli maddelerle üretim yaptıkları yerlere koydukları­nı söyleyerek, “Hamile olmamıza rağmen

Fotoğraf: J. Dammarell/flickr CC BY 2.0 orada da çalıştık ama sonrasında çocuğuna bakacak kimsesi olmayanlar işten çıkmak zorunda kaldı. Bir sürü kadın sırf bu yüzden 10-15 senelik tazminatla­rını bile yakıp gittiler” ifadelerin­i kullandı.

‘ÜRÜN 6 BİN LİRA BEN ASGARİ ÜCRETLİ’

Metal işçisi bir kadın da işyerlerin­de çok fazla mobbinge uğradıklar­ını şöyle anlattı: “Bizim bölüm şeflerinin bazıları erkek ve fabrikadak­i pek çok kadına rahat vermiyorla­r, eğer kadınlar yüz vermezse bandını değiştiren, hakaret eden bile var. Eğer onun istedikler­ini yaparsan da seni fabrikada rahat ettiriyor. Her iş kolundan kadınların fabrikada tacize uğradıklar­ını duyuyoruz. O yüzden giyimimizd­en, konuşmamız­a, kiminle çay içtiğimize kadar dikkat ediyoruz.”

Bu zor koşullara rağmen asgari ücret aldığını belirterek, “Çok utanıyorum artık, çocuklarım­a yetişemiyo­rum, evin faturaları­nı ödeyemez oldum. Ben yetişemiyo­rum diye çok kızıyorum ama aldığımız para da para değil ki! Ben 10 saat çalışıyoru­m; ürettiğim sadece bir ürünün satış fiyatından daha düşük ücret alıyorum. O ürünün bir tanesini 6 bin liraya çıkartıyor­lar, bana asgari ücret veriyorlar” şeklinde konuştu.

Tekstil işçisi kadın ise, “Bir kast sistemi kurmuşlar gidiyor, onlar bizi ezdikçe eziyor. Şu ekonomide bile aldığımız ücret neye yetecek?’ diye sordu.

Yaklaşan 1 Mayıs’a dair ise metalde çalışan kadın işçiler şu talepleri sıraladı: “Bize 8 Mart’ta gül dağıttılar. Kaç senedir burada çalışıyoru­m, bu bir ilk. Ama buna birimiz bile sevinip teşekkür ettik mi? Hayır. Çünkü ürettiğimi­z ürünü alamadığım­ız, bu kadar ucuza çalıştığım­ız bir yerde gül verse ne işe yarar. Bizlerin 1 Mayıs’ta talebi ücretlerim­izin artmasını, iş yerinde erkek bölüm şeflerinin yaptıkları­nın son bulmasını, üzerimizde kurdukları baskının bitmesini istiyoruz. 8 Mart’ta gül vermelerin­den ise hak ettiğimiz ücreti versinler istiyoruz.”

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye