‘ÖNEMLİ OLAN BİZİM NE YAPACAĞIMIZ’
KURULTAYDA Çemen direnişine öncülük eden işçiler de konuştu. Grevin, işçilerin ücretlere 100 lira zam talebiyle başladığını hatırlatan bir işçi, “Başpınar’da asgari ücretten biraz fazla ücret alma, bayramlarda 10 yevmiye hakkı 2012’deki eylemlerden sonra kazanıldı. O zaman Konukoğlu’nun fabrikası eylemde değildi ama görüşmeye o da geldi. Konukoğlu’na ‘Daha önce dört ikramiye vardı bunlar niye kaldırıldı’ diye sorduğumuzda, ‘Benim gönlüme göre, ister veririm ister vermem’ dedi. Ama dışarıda 6 bin kişi var, bana da yansır diye korktu. Patron masanın başında oturuyor, ‘Zammı ben veririm, ben alırım’ diyor. Eylemin sonucunda zammı verdikten sonra öbür sene birazını kırpıyor, sonra biraz daha kırpıyor. Sonra asgari ücretle aynı seviyeye geliyor. Şimdi toplanıyoruz, 300 lira fazla alıyoruz, patron kabul ediyor. ‘Önümüzdeki sene nasıl olsa alırım’ diyor. Belki birleşip daha iyi bir fark alabiliriz. Ama bu geçici. O yüzden bizim bir çatı altında birleşmemiz lazım” dedi. SINIF SENDİKACILIĞINA VURGU
Başpınar’da işçilerle birlikte hareket eden bir sendikanın olmadığını ancak BİRTEK-SEN’IN bunu yapacağını vurgulayan işçi, “Boyar’da işçiler dışarı çıkıyor. Öz İplik-İş örgütlü ama gelip selam vermiyor. Ya da Dİsk’teki sendikacılardan dolayı işçiler bir yere varamadı. Biz bundan sonra bu çatı altında birleşeceğiz. Yarın öbür gün, bir sıkıntı olduğunda senin muhatabın patron olmayacak, sendika olacak. Bu sendika işçilerin sendikası. İşçiler üzerinde hak iddia eden her işçi, bu sendikanın başkanlığını yapabilir, he - sap sorabilir” şeklinde konuştu.
Kurultayda, geçtiğimiz yıl fabrika girişinde telefonlarını teslim etmek istemedikleri için Kod 46 ile işten atılan ve üç hafta sürdürdükleri direnişin sonucunda haklarını alan Angel Halı işçilerinden de söz alan oldu. İşçilerin başına bir “felaket” gelmeden harekete geçmediğini belirten bir işçi, “Biz sendikayı suç zannederdik, işimizi kaybetmemize sebep olacak bir şey zannederdik ama direnişte gördük ki sendika bizmişiz. BİRTEK-SEN’I ‘Bizim de bir büromuz olsun’ diye kurmadık. Sınıf sendikacılığı için kurduk. Başka sendikacılar, koltuğunda oturuyor. Patron diyor ki zam şu kadar olsun, sendikacı da tamam diyor. Bu sendika öyle bir sendika değil” ifadelerini kullandı.
‘TALEPLERİMİZİ ORTAKLAŞTIRMALIYIZ’
Salondan gelen “Neden işçiler BİRTEK-SEN’I seçsin” şeklindeki soruya ise BİRTEK-SEN Genel Sekreteri Mikail Kılıçalp şöyle cevap verdi: “Kendi sendikamız çünkü. İşçilerin kurduğu, işçilerin yönettiği, işçilerin söz sahibi olduğu bir sendika. Biz bu sendikanın içinde ne kadar yer alabilirsek sendika işini yapacak. Bu sendika başarılı olursa buradaki arkadaşların başarısı olacak. Sendikanın aşağıdan yukarı doğru yönetilmesini sağlamalıyız. Biz sınıf sendikacılığı ilkesiyle yola çıktık. Bu da kendi fabrikamızda vardiya vardiya örgütlerimizi kurarsak, taleplerimizi ortaklaştırırsak olur. Bizim talebimiz Başpınar’ın talebi deyip patronlara dayatabilirsek olur. Biz bunu daha önce dokumada yaşadık. 540 işyerini dernek çatısı altında bir fabrika gibi örgütledik. Şimdi sendikanın amacı da bu.”