‘KİM HALKLARI BİRBİRİNE KIŞKIRTIYORSA İŞÇİ SINIFINA DÜŞMANDIR’
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen Ünaldı sanayisinde çalışırken Antepli işçilerin Urfalı işçilere tepkili olduğunu, bunun bugün Suriyeli işçilere duyulan tepkiye çok benzediğini söyledi. Türkmen, “Birecik’ten, Suruç’tan, Bozova’dan geliyorlardı, biz zam istiyorduk onlar istemiyorlardı. Biz pazar günü çalışmazdık, onlar çalışırlardı. Biz fazla mesaiye kalmazdık, onlar kalırdı. Çünkü köyden çıkıp gelmiş, bir iş bulmuş hayatta kalmak için. Sana yetmiyor ama onun için nur nimet. Onu kaybetmemek için her denileni yapıyor. Daha fazlasını hak ettiğini öğrenmemiş. Ünaldı grevine öncülük edenler bize, ‘Siz böyle yaparsanız bundan patronlar çıkar elde eder. Bugün belki Urfalılar sizden daha kötü koşullarda çalışıyor ama yarın onlar da sizinle beraber mücadele edecek’ derdi. Sonra, Ünaldı direnişinin en önünde Suruçlu işçiler yürüdü” dedi.
Yerli ve mülteci işçilerin birlikte sendikalarında örgütlendiğini ifade eden Türkmen, “Bizimle birlikte mücadele eden, direnen, Suriyeli, Kürt, Türk, Arap işçi mi bizim kardeşimiz, yoksa hepimizi birden sömüren, hepimize birden bu haksızlığı yapan ama Türk, Kürt, Müslüman, diyen patron mu bizim kardeşimiz. Mesele bizim kendi sınıfımızı savunmamız” ifadelerini kullandı.
Irkçılığı körükleyenlerin işçi sınıfına düşman olduğunu ifade eden Türkmen, “Kim bu ülkede halkları birbirine kışkırtıyorsa bilin ki işçi sınıfına düşman. Çünkü tarih boyunca bu tür düşmanlıklar hep işçi sınıfına zarar vermiştir” dedi. ‘KAZANIMLARI KORUMAK İÇİN DE
BİRLİĞE İHTİYAÇ VAR’
Antep’te ek zam talebiyle yapılan direnişlere de değinen Türkmen, işçilerin birlik olduğunda neler başarabileceğini gördüğünü, ancak işçilerin örgütsüz ve dağınık olduğunun da görüldüğünü ifade etti. Patronların kendi aralarında birlik olduğunu aktaran Türkmen, işçiler açısından da birliğin nasıl sağlanacağının tartışılması gerektiğini vurguladı. Alınan zamların eridiğine dikkat çeken Türkmen, “İşçiler geçinemediği için pazar mesaisine kalıyor. Bunun sonu var mı? Pazar günü çalışsak da yetmiyor. Gece gündüz çalışıyoruz açız. İçinizde borcu olmayan bir işçi var mı? Bu ücretlerle, bu enflasyon, zam dalgası karşısında bir yıl daha bekleyebilir mi işçiler? O yüzden altıncı, yedinci ayda ek zam isteyeceğiz dedik. Bize senede bir kez zam yapıyorlar ama yediğimiz, içtiğimiz her şeye her gün zam geliyor. O zaman biz de en az gerçek enflasyonun üzerinde bir zam isteyeceğiz” dedi.
Birliğin yalnız mücadele edip hak kazanmak için değil kazanılan hakkı korumak için de elzem olduğunu dile getiren Türkmen, “İşte BİRTEK-SEN bunun için kuruldu. Çok iyi zam alsak bile yarın işten atılmayacağımıza dair güvencemiz yoksa ne olur? Sadece zam döneminde değil, sadece bıçak kemiğe dayandığı zaman değil, her zaman kazanımları koruyacak bir birliğe ihtiyacımız var” diye konuştu.