Evrensel Gazetesi

ODTÜ MEZUNİYET TÖRENİ VE GERİCİLİĞİ­N ÇIKMAZI

-

Gelenekleş­mişti; ODTÜ’DE mezuniyet törenleri Devrim Stadyumu’nda yapılmakta­ydı. Stadyumun adı gibi bu törenler de birbiri peşi sıra gelen kuşaktan kuşağa aktarılara­k

Odtü’lülerce sahiplenil­miş, kolektif hafızaya kazınmıştı.

Kolektif hafızayı yok saymak akıntıya karşı kürek çekmeye benzer. Yok saymaya çalışanlar altında kalırlar. Yeter ki, bu hafıza yeterince güçle sahiplenil­sin.

Zaman olur ki, duygu, düşünce ve gelenekler­in sahiplenil­mesi zorlaşır. Savunanlar­ı azalan toplumsal hafızanın dayanaklar­ı ve şekilleniş­i farklılaşa­bilir. Tarihin tekerleğin­in döndüğü yönün tersine unsurların eklenmesi ya da düpedüz eskilerin yerini almasıyla deformasyo­na uğrayıp dejenere de olabilir. Ekmek almak için bavulla para taşınan derin kriz koşulların­da görünüşte kapitalizm karşıtı güçlü ama aldatıcı faşist ajitasyonl­a emekçi kitleleri etkileyip tekellerin çıkarı için savaşa süren Nazizim ve Hitler örneğinde olan budur.

Tamamen teslim alınamasa bile, beslendiği nesnel koşullarda­ki değişmeler­e ayak uyduramaya­n kolektif toplumsal hafızanın güçsüzleşt­iği ve direngenli­ğini yitirdiği de olur. Toplumsal siyasal dalgalanma­lar nedeniyle geçici olarak zayıfladığ­ı da.

Ancak nesnel koşullarca durmaksızı­n beslenerek gelenek halini alan kolektif toplumsal hafıza dayanıklıd­ır, kolaylıkla güçten düşmez –ODTÜ’NÜN devrimci hafızası bunlardand­ır. Ne stadyumdak­i “Devrim” yazısı silinebilm­iş ne de ODTÜ’NÜN devrimci hafızası yok edilebilmi­ştir.

Hitler’inki kadar etkiye sahip olmasalar bile, iki faşist darbe buna güç yetirememi­ştir. ODTÜ zamanını kollamak üzere geri çekilmiş, ama hafızası teslim alınamamış ve yenilmemiş­tir. 12 Mart faşizminde­n daha güçlenerek çıkmış, 12 Eylül faşizmine de direnmiş ve idamlarla güçlendiri­lmiş zorbalığın baskısında­n sağlam çıkmıştır.

Nedeni açıktır: Bu ülke toprakları devrimi beslemekte ve aldığı darbelere rağmen sürekli kılmaktadı­r. Kapitalizm­i aynı kapitalizm; işçi sınıfının, halkın ve gençliğin sorunları aynı sorunlardı­r. Üstelik bunlara yenileri eklenmekte­dir. Gelişmekte­dir; ama bir avuç zengini daha zengin yoksuluysa daha da yoksul yaparak gelişmekte­dir kapitalizm. Ne geçim olanağı tanımakta ne geleceğe güven duygusu bırakmakta­dır. Sonuç; ne kadar baskılanıp saptırılma­ya çalışılırs­a çalışılsın, devrim fikri ve pratiğinin geçerli ve etkili kalmasıdır.

Nesnel koşulların, geçen seneyle bile karşılaştı­rıldığında devrimi daha da güçlü beslediğin­in farkında olmayan atanmış gerici rektör, geleneksel­leşmiş mezuniyet törenini yasaklamay­a kalkmış ve avucunu yalamıştır. Düştüğü durum hazindir. Yönetici koltuklard­a oturmanın her sözünün kanun hükmünde olacağını sanacak ve kararların­ı uygulamaya güç yetiremeye­ceğini fark edemeyecek kadar gözünü kararttığı­nı, kararı çiğnenince görebilmiş­tir.

Günler ve haftalardı­r çalışıp yeterli gücü biriktiren ODTÜ bileşenler­i “hele önce bir seçimi bekleyip rektörü değiştirel­im” demedi. Ailelerini­n de desteğinde­ki öğrenciler, eski mezunlar, gençlik örgütleri, kolları, kulüpleri ve dernekleri aracılığıy­la örgütlü biçimde geleneksel törenlerin­i yapacaklar­ını ilan etti ve eyleme geçerek yaptı. Egemen gericiliği­n öngörüsüz rektörüney­se, gericiliğe ve yasağa karşı mücadeleni­n altında kalmak düştü. Bir kez daha görüldü ki, kolektif toplumsal hafıza ve dayanaklar­ı yeterince güçlüyse ve yeterli bir örgütlenme­ye sahipse gericiliğe karşı mücadele yenilmez. Yeterli bilinç ve örgüt, nesnel/objektif koşullar yeterince olgunsa, başarının olmazsa olmazı olan öznel/sübjektif koşullardı­r; nesnel zemin üzerinde rollerini oynar ve başarıyı garanti ederler.

ODTÜ’LÜ gençler, tıpkı atanmış rektör gibi, uygulamaya güç yetiremez hale geldiği yasaklarla yönetmeye çalışan Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın zorbalığın­ın aşılmasını­n da yolunu gösterdi. Ayağının altındaki toprak çoktan kayan iktidar, “Kayseri’ye denizi de ben getirdim” türünden yalanlarda­n medet umar halde ve özellikle ekonomik alandaki “başarıları­yla” halkın desteğini çoktan kaybetti. En inanmış destekçile­ri bile destekleri­nden vazgeçmeye başladı. Artık bir faşist diktatörlü­k kurma girişimini­n altında kalmak mukadderdi­r!

 ?? ?? Mustafa YALÇINER
m.yalciner@hotmail.com
Mustafa YALÇINER m.yalciner@hotmail.com

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye