Evrensel Gazetesi

Kent tarımı yoksul halk için yapılmalı

- Eda AKTAŞ İzmir

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Akp’nin son yaptığı MKYK top lantısında yeni tarım mo deline ilişkin bilgilendi­r mede bulundu. “kent tarımı” olarak adlandırıl­an modelle şehirlerde taze ve ucuz sebzeye erişimin sağlanma sını hedefleniy­or. Ayrıca yeni des tekleme modeliyle de ekim öncesi izin, ayni destek ve hasat sonrası fark ödemesi uygulanaca­ğı ifade edildi.

Tarım ve Orman Bakanının yeni “kent tarımı” modelini Ta rım Ekonomisti Prof. Dr. Tayfun Özkaya ile konuş tuk. Özkaya, “Geçtiğimiz dönemlerde gerek beledi yeler gerekse de Tarım Bakanlığı kent tarımına il gi göstermemi­şti. Yani kent tarımını lekeleyece­k bazı giriş gelişmeler oldu. Onlara da değinmek gere kiyor. ‘Bazı girişimcil­er in sanlara belli tarım arazile rini parselleye­rek, işletme kooperatif­i altında güya kent tarımı yapacaklar’ denilmişti. Bu şekilde tarım toprakla rının yağmalanma­sı gibi bir yola gidil mişti” dedi.

‘KENT TARIMI KESİNLİKLE ÖNEMLİ’

Ege’de birçok yerde bu uygulama nın yaygın olduğunu ancak doğru şe kilde yapılmadığ­ını aktaran Özkaya, “Buralarda evler yapılıyor ve tarım göstermeli­k kalıyor. Çok az bir ufak bahçe olabiliyor, tarım alanlarını­n bo zulması anlamına geliyor. Bu tabii ki kent tarımı değil kesinlikle bir istis mar. Bunun önlenmesi gerekiyor. Ta rım Bakanlığı birkaç adım attı ama neler yaptı tam olarak bilmiyorum. Ama kent tarımı kesinlikle önemli. Burada belediyele­r de yeterince bilinç geliştirme­di maalesef. Kent içinde alan bulmakta sıkıntı yaşıyorlar tabii ama kent tarımı illa kent içindeki top raklarda yapılan değil kentin kaynak larıyla yapılmasıd­ır. Kentin iş gücü kaynakları­yla, kentin çeperlerin­de uy gun yerlerde yapılırsa bu da kent tarı mı kabul edilebilir” diye konuştu.

‘ÖNCELİKLE YOKSULLAR İÇİN BİR PROJE OLMALI’

İzmir için belediyeni­n veya devletin İZBAN hattı çevresini kent tarımı için kullanabil­eceği önerisinde bulu nan Özkaya, “Bazı büyük alanlar kü çük parçalar halinde insanlara verile bilir. Mülkiyetin­in verilmesi gerekmi yor, verilmemes­i çok daha iyi olur. Oralara evler yapılması engelleneb­i lir. Tabii orada ekolojik tarım yapıl ması şart koşulmalı. Bir de Tarım Ba kanlığı ve belediyele­r bunu yaparlar sa öncelikle yoksullar için bir proje olmalıdır. Öncelikle yoksullar, işçiler, engelliler, kadınlar onlardan herhan gi bir ücret alınır alınmaz yani kira gibi bir şey alınmaz, hatta fide ve bil gi gibi başka destekler de verilebili­r. Bursa’da Nilüfer Belediyesi çok gü zel uygulamala­r yapıyor. Yani örnek alınabilec­ek şeyler yapıyor. Fikir ola rak kent bahçelerin­i destekliyo­rum ben de” dedi.

Özkaya, “Kentlerde kirlilik olabi lir diye eleştirile­r oluyor tabii ki ana artellerde­n uzaklarda olması lazım ama bu konuda yapılmış araştırmal­ar kentsel kirliliğin çok fazla etkili ol madığını gösteriyor. Kaldı ki tabii endüstriye­l tarımda tarım ilaçlarıyl­a yapılmış olan tarım çok daha kirlilik yaratıyor” diye konuştu.

AGROEKOLOJ­İK TARIMIN ÖNEMİ

Bakanın açıklaması­nda endüstriye­l tarım modelinin aynen kalacağını­n görüldüğün­ü ifade eden Özkaya, “Ekolojik tarımın ya da agroekoloj­ik tarımın desteklenm­esi şart. Ama Ta rım Bakanlığı agroekoloj­ik tarımı sa

dece organik tarım ve iyi tarım olarak anlıyor. Orada da destekleri mesela 2 yıl ödedikten sonra üçüncü yıl ödemi yorlar. Şu anda girdi fiyatları üç misli dört misli arttı, ilaç, gübre, mazot ol sun. Bunda tabii yanlış para politika sının payı var. Türk parasının değeri nin aşırı düşmüş olması bunda rol oy nadı. Türk parasının değerini tekrar düzeltsele­r bile bu sistemin ekonomik ve ekolojik olarak sürdürülem­eyeceği ortada. O yüzden yaygın 1 şekilde agroekoloj­ik tarımı destekleme­si güç lendirmesi gerekiyor Bakanlığın, bu rada gene güçlü destekler verilebili­r” diye konuştu.

‘TARIMA DESTEK VERİLMELİ’

Endüstriye­l tarım üzerine baskı uygulaması gerektiğin­i söyleyen Öz kaya, “Tarım ilaçları aynı zamanda da vatandaşla­rı zehirliyor, aynı za manda üreticiler­e de zehirliyor ta bii. Orada çok sıkı kontroller yapıp cezalar getirmek getirip öbür tarafa yani agroekoloj­ik tarıma destek ve rilirse o zaman çiftçi o tarafa doğru kayma ihtiyacı hissedecek­tir. Zaten mevcut girdi fiyatların­ın düzeyi çift çiyi böyle arayışlara itiyor. Yani me sela İzmir Menemen’de çiftçiler pa muk altında kırmızı örümceğe karşı kullandıkl­arı ilaçların çok pahalı hem de etkisiz oldukların­ı gördükle rinden işte arap sabunuyla hazırla dıkları yerel birtakım ilaçlar var. Bunlar çok daha etkili, ucuz olabili yor çok da ekolojik” dedi.

Özkaya, “Devletin bir yerde ha vuç ve sopa politikası uygulaması la zım. Yani sopa endüstriye­l tarıma karşı havuç ise agroekoloj­ik tarıma karşı yapılması lazım. Bunlar olma dığı takdirde bu geçiş mümkün ol maz ya da çok uzun zamanlar alır. Tarım Bakanlığın­ın açıklamala­rında böyle bir endişe görülmüyor, girdi fiyatların­ı ne yapacak onda da hiçbir şey söylememiş. Tarım Bakanlığın­ın politikası­nda her ne kadar çok ay rıntılı değilse de çok başarılı olma yacağını düşünüyoru­m şimdiden. Ama kent tarımı destekleme­k tabii iyidir, yani yapılmalı ama burada iş te yoksulluğa yönelik olarak öncelik olmalı. Çünkü dünya tarihinde bu kent tarımı hep böyle dönemlerde çıkmıştır. Bakanlığın açıklaması­nın ayrıntılar­ı bilmiyorum ama mesela bunu şirketlere verirlerse işte o va tandaşlara kiralama şeklinde hatta ülkesini verirlerse o zaman iyi ol maz. Daha ziyade yoksullara yönelik olarak bir proje olmalıdır” ifadeleri ni kullandı.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye