‘BU SİSTEM BÜYÜK ŞİRKETLERE YARIYOR’
ÜRETİM öncesi izin uygulamasıyla birlikte ekim öncesi ayni destek ve hasat sonrası fark ödemesi yapılması plandı. Özkaya buna ilişkin, “Bakanlık ekim öncesi bir ödeme yapılacağını, ekim sonrasında da fark ödemesine gidileceğini söylüyor. Yani tarım kanunu da esasında fark ödeme sistemini öngörüyor ama bu hiç uygulanmadı. Farklı ödeme derken yani çiftçilerin zarar etmeyecek bir şeyi durumu, yani maliyetlerin hesaplandıktan sonra çiftçilerin satış fiyatıyla maliyetler arasında olumsuz bir fark varsa bunu kapatacak ve makul bir gelir getirecek şekilde bir fark ödemesi öngörüyordu kanun. Bu uygulanmadı, şimdi tarım bakanı bunu uygulayacağını söylüyor. Ama ben şunu da söyleyeyim, bu sistem yani bu fark ödeme sistemini de eleştiriyorum. Çünkü bu sistem aslında büyük şirketlere yarıyor. Çünkü büyük şirketler daha düşük bir fiyat verebiliyorlar çiftçilere, bir çiftçi bu açıdan maliyeti açısından bir fark olduğu zaman bunu devlet üstleniyor. Şimdi bu doğru bir şey değil yani yapılan ödeme çiftçiye yapılmış gibi görünse de esasında dolaylı olarak şirketlere yapılmış olmuş oluyor” ifadelerini kullandı.
‘FARK ÖDEME SİSTEMİ MALİYETİ YÜKSELTİYOR’
Bu uygulama yerine devletin, üreticilerle tüketiciler arasındaki en kısa pazarlama kanallarını teşvik etmesi gerektiğini söyleyen Özkaya, “Devlete ait kurumlar, toprak mahsulleri ofisi gibi bir şekilde piyasaya girebilirler. Toprak mahsulleri ofisi alım yerlerini arttırabilir, ciddi destek yapabilir. Bunlar yapıldığı takdirde tabii o zaman yani çiftçinin eline daha yüksek bir fiyat geçecektir ve daha az masrafla devlet çiftçiye daha büyük bir gelir transferi yapılmasını sağlayabilir. Bu fark ödeme sistemi bir yerde devletin üstlendiği maliyetin de çok daha yüksek olmasına yol açıyor ve ayrıca da şirketlerin kasasında dolaylı olarak gitmiş oluyor. Gelir transferi bu bakımdan tabii sadece devletin kurumlarının alıcı olarak girmiş olması değil, aynı zamanda devletin yani kooperatifleri desteklemesi gerekiyor” dedi.